24.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Can Çırnaz -Saat tutkunu olmak son yıllarda tüm dünyada ekonomik olarak çok daha zor bir hale geldi. Saat severlerin ve koleksiyonerlerin büyük bir arzu duyduğu modeller, ‘piyasa ekonomisi’ şartlarına uyum sağladı ve yatırımcıların da dikkatini çekti. Talep, arzın çok üzerinde olunca, saatlerin resmi satış fiyatlarının 3-4 katına alıcı bulduğu bir piyasa ortamı oluştu. Saatleri bayilerden satın almak imkansızlaştı.
Bu şartlar gerçek saat severleri zorlarken, bunu bir yatırım aracı olarak gören kişilerin dikkatini çekti. Rolex’in Daytona, Patek Philippe’in Nautilus ve Audemars Piguet’nin Royal Oak gibi modelleri ‘ulaşılamaz’ saatler haline geldi ve bu saatleri almanın ne kadar zor olduğunu bilinmesi sebebiyle birer gösteriş unsuruna dönüştü.
Bu durum bu saatleri alabilen kişiler için ise oldukça avantajlı bir durum yarattı. Düşünsenize, hem hayranı olduğunuz bir modele sahip olup kullanacaksınız, hem de ileride bu saati herhangi bir nedenle satmak istediğinizde ödediğinizin çok üzerinde bir fiyata alıcı bulacaksınız...
Kim böyle bir yatırımı yapmak istemez?
DÜŞÜŞ ETKİLEDİ
Elbette tam da bu nedenle bu saatlerin tüm dünyada çok geniş bir alıcı kitlesi bulunuyor. Bu saatler hem birer arzu nesnesi, hem de ciddi bir yatırım aracına dönüşmüş durumda. Hatta bazı modellerin, hisse senedi, döviz veya kripto para gibi klasik yatırım araçlarından çok daha
büyük getiriler sağladığı görülüyor.
Bununla birlikte son dönemde tüm yatırım araçlarında yaşanan gerileme ve makroekonomik şartlar, lüks saat piyasasını da etkiledi. Piyasada resmi satış fiyatının 3-4 katına alıcı bulan popüler modellerin fiyatlarında bir düşüş gözlemlendi.
Bu düşüş gerçek saat severler ve koleksiyonerler için önemli bir fırsat sunabilir. Ulaşması imkansız gözüken saatlerin piyasa fiyatlarında bir nebze de olsa düşüş gözlemleniyor. Yıllardır lüks saat piyasası için söylenen ‘balon patlayacak’ ifadesinin, ancak tüm piyasalardaki düşüşle bir anlamda gerçekleştiği görülüyor. Yine de bu saatler çoğu kişi için ulaşılmaz olmayı sürdürecek.
PİYASANIN TARTIŞMAZ KRALI ROLEX
Lüks saat denilince akla ilk gelen marka olan Rolex, geçtiğimiz yıl bir satış rekoru kırmıştı. Morgan Stanley tarafından gerçekleştirilen çalışmaya göre, 8 Milyon Frank toptan satışı geçen Rolex, piyasada açık ara en büyük gelir dilimini elinde tutan marka olarak dikkat çekiyor. Rolex geçtiğimiz yıl üretimi yüzde 5 artırırken, fiyatlara da yüzde 7 oranında zam yaptı. Rolex’in ardından ikinciliği ise yıllar sonra saat severlerin gözdesi Omega’yı yerinden eden Cartier aldı. Omega ise üçüncü sırada. Audemars Piguet ilk defa Patek Philippe’i geride bırakarak dördüncülüğe yükselirken, Longines beşinci, Patek ise
altıncı sırada yer aldı.
EN ÇOK ARANAN 5 SAAT
1-Rolex Daytona:
Resmi: 13.700 Euro,
Piyasa: 40.000 Euro
2-Patek Philippe Nautilus:
Resmi: 30.600 Euro
Piyasa: 150.000-200.000 Euro
3-Audemars Piguet Royal Oak:
Resmi: 32.400 Euro,
Piyasa: 120.000-150.000 Euro
4-Rolex GMT-Master II:
Resmi: 10.100 Euro,
Piyasa: 25.000 Euro
5-Rolex Submariner:
Resmi: 9.500 Euro,
Piyasa: 15.000 Euro
Not: Fiyatlar klasik renk kombinasyonu ve çelik materyel saatler için ortalama olarak alınmıştır.
EN ÇOK SATILAN LÜKS İSVİÇRE MARKALARININ GELİRE GÖRE SIRALAMASI ŞU ŞEKİLDE:
1-Rolex
2-Cartier
3-Omega
4-Audemars Piguet
5-Longines
6-Patek Philippe
7-Richard Mille
8-Tissot
9-IWC
10-TAG Heuer
EN ÇOK SAAT SATIŞI YAPAN İSVİÇRE MARKALARI İSE ŞU ŞEKİLDE SIRALANDI:
1-Tissot
2-Longines
3-Rolex
4-Cartier
5-Omega
6-TAG Heuer
7-Tudor
8-Bretling
9-IWC
10-Hermes