18.02.2025 - 06:50 | Son Güncellenme:
AYDIN HASAN - ASENA YATAĞAN/ANKARA
AYDIN HASAN - ASENA YATAĞAN/ANKARA - ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol: ABD’yi çıkarları ve bekası bağlamında bir tehdit olarak görmeye başlayan Avrupa, başta Çin ve Rusya olmak üzere, diğer aktörlerle yeni bir denklem ve denge ilişkisi oluşturmaya çalışacak. Pekin, Rusyasız bir Çin arayışına karşı, Avrupa’yla ilişkilerini daha ileri boyuta taşıyabilir. Rusya’nın burada ABD ile birlikte atacağı adımlar, Çin ve Avrupa boyutunda önemli olacak ve yakından izlenecektir. Dolayısıyla Trump’ın bu çıkışları, çok kutuplu dünya sürecini ve kaotik ortamı Avrupa boyutuyla daha da artıracak gibi görünüyor. Bu gelişme, Avrupa-Türkiye ilişkilerinde de yeni bir döneme işaret etmekte. Türkiye’nin bu anlamda paylaşılamayan aktör statüsü üzerinden eli daha da kuvvetlenecektir. Peki, Avrupa’nın bu adımları karşısında ABD sessiz kalır mı? Sarı yelekliler ve AfD desem, pek çok kişi anlayacaktır. Trump bu hamlelerini atarken, muhtemelen sadece Avrupa dış politikasını değil, iç siyasetini de değiştirme, etkileme kapasitesini göz önünde bulundurarak yapmıştır. O yüzden Avrupa aslında tam bir çıkmazın içindedir. Dış politikada zayıf olan Avrupa’nın iç siyaset boyutunda ne kadar güçlü olduğu da bu vesileyle test edilecek.
‘AVRUPA ORDUSU KURULAMAZ’
Jepolitik Öngörü Derneği Başkanı Emekli Tümgeneral Doçent Güray Alpar: 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa savunmasını NATO üstlendi. Ama NATO’nun esası ABD ordusu. İkinci güç olarak Türkiye ve İngiltere vardır... Üst düzey görevlerde bulunmuş bir asker olarak şunu söyleyebilirim ki; Avrupa ordusu kurulamaz. Bunu sürdürecek herhangi bir yapılanması da yok. Şu andaki kuvveti de buna uygun değil. Koordinasyonu sağlayacak, yönetecek bir ünitesi yok... Böyle bir ordu, çok büyük maliyet gerektiriyor. Peki yönetimi kimde olacak, kim emir komuta edecek? Bugün kursalar sile, bu tecrübeyi kazanmak, yapılanmayı oluşturmak en az 10 yıl alır. Ancak işin içine İngiltere girer, Türkiye’yi de alırlarsa belki kurabilir. Türkiye olmadan Avrupa güvenliği zaten mümkün değil... Türkiye güçlü bir orduya sahip, tek başına Libya’da operasyon yapabiliyor. Türkiye’nin böyle bir işte lojistik sistem kurma, komuta kontrol sistemi, bağımsız hareket edebilme yeteneği var. Kısacası İngiltere ve Türkiye olmadan, bir Avrupa ordusu çok zor.
‘EKONOMİK YANSIMAYI TARTMAK İÇİN ERKEN’
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Emeritus Prof. Dr. İlter Turan: AB ile ABD ilişkilerinin arasındaki çekişmenin nasıl gelişeceğini bilmiyoruz. Fakat mesafenin açılması söz konusu olursa, AB’nin de ABD’nin de Türkiye’ye duyacağı stratejik ihtiyacın artacağı kanaatindeyim. Türkiye, böyle bir uzlaşmazlıkta iki tarafın da daha fazla değer verdiği, mecbur kaldığı bir ülke konumuna geçecektir. Ekonomilere yansımasını tartmak için biraz erken. AB, Türkiye ile yakınlaşmak isterse, bunun için Gümrük Birliği’nin yenilenmesinin gerektiğini idrak edecektir.
‘ÜLKEMİZ İÇİN HEM TEHDİT HEM FIRSAT’
Stratejik Danışmanlık Hizmetleri Yöneticisi Hakan Akbaş: Trump’ın ikinci dönemde ticaret açığını kapatmak için özellikle otomobil sektöründe AB’ye ek vergiler getirme planı var. Ancak AB ile anlaşmaya varma ihtimali yüksek. Eğer anlaşma olmazsa, Çin-AB ticaret ilişkileri derinleşebilir ve Çin mallarını AB’ye daha fazla ihraç edebilir... Bu durum, Türkiye için hem tehdit hem fırsat yaratabilir. Çin’in düşük fiyatlarla mal satması Türkiye’nin ihracatçısını zorlayabilir ancak uzun vadede Çinli firmalar Türkiye’ye yatırım yaparak Avrupa’ya ihracatlarını buradan yönlendirebilir.