GündemTozkoparan ikinci Fikirtepe mi oluyor?

Tozkoparan ikinci Fikirtepe mi oluyor?

22.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kadıköy’de yılan hikâyesine dönen Fikirtepe kentsel dönüşüm projesinin benzeri Tozkoparan’da yaşanıyor. Tozkoparan’da sözleşme yapılmadan yıkımın başladığını söyleyen mahalleli, ‘Bu rant işi, bizi ölüme mi getirdiler buraya’ diye tepki gösteriyor

Tozkoparan ikinci Fikirtepe mi oluyor

Gülden Çoktan - İstanbul’un Tozkoparan Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi nedeniyle mağdur edildiklerini belirten mahalle sakinleri, elektrik, su ve doğalgazlarının kesilmemesi için gece gündüz nöbet tutmaya başladıklarını söyledi. İstanbul’un Güngören ilçesi Tozkoparan Mahallesi, Resmi Gazete’de yayınlanan karar kapsamında riskli alan ilan edilmiş ve kentsel dönüşüm kapsamına alınmıştı. Karar sonrasında konut sahiplerine bakanlık tarafından tebligat gönderilerek, yıkım çalışmalarına başlanacağı için evleri boşaltmaları istenmişti.

Haberin Devamı

Mahalleliler nöbette

Projeye itiraz eden mahalleliler kendilerine haksızlık yapıldığını belirterek, henüz evlerinden çıkmamalarına rağmen elektrik, su ve doğal gazlarının kesilmeye başlandığını söyledi. Mahalle halkı olarak kesimleri engellemek amacıyla nöbet tutmaya başladıklarını söyleyen vatandaşlar, sözleşme yapılmadan evlerinin yıkılmak istendiğini belirtti. Kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını belirten mahalle sakinleri, yeni evlerine ne zaman, ne şekilde ve hangi şartlarda geri alacaklarını bilmediğini söyledi.

Yetkililerin, kendisini arayarak elektrik ve suyu keseceklerini ilettiğini söyleyen Fikret Yamatma (69), “Telefonu kapattıktan sonra bina sakinlerimizi topladım ve gece yarılarına kadar nöbet tuttuk. Bu yaştan sonra nereye giderim” diyerek tepki gösterdi.

Haberin Devamı

‘Satsan satamıyorsun’

Bayrampaşa metrosunun yapımı nedeniyle daha önce oturduğu evlerinin yıkıldığını belirterek şimdi de evinin yıkılacak olmasına tepki gösteren Yusuf Bulut, “1988 yılında buraya geldik. O zaman Bedrettin Dalan, dört maddelik bir sözleşme yaptı. Dört maddede bazı daireler 17 milyona satıldı, bazı daireler 30 milyona satıldı. Ekstra 10 yıl ödemeyle. Faiz yok sabit kira. Ben buradan şunu sormak istiyorum. Ben buraya neden geldim? 33 yıl sonra bu ev çürükse ben niye geldim? Beni neden yıkıyorlar yine. Bu rant işi. Bizi ölüme mi getirdiler buraya. Şu an diyorlar ki, deprem riski var. 33 yaşındaki binanın neresi risk. Aşağı sokakta 70 yaşında bina var. Onu neden yıkmıyorlar. Bu insanların çektiği ne. Satmaya kalkıyorsun, satamıyorsun. Niye yasak?” şeklinde konuştu.

‘Bizler diken üstündeyiz’

Küba Mahallesi’nde oturan Aslan Araç, evini zor geçindirdiğini beirterek dönüşüm kapsamında istenilen parayı ödeyecek durumunun olmadığını söyledi. Araç, “Bizim mahallemize Tozkoparan’a yaptıklarının daha kötüsünü yapıyorlar. Belge falan yok. Sözleşme dedikleri evrak dahi verilmedi. Bunların planları Tozkoparan’ı ve örnek blokları yıkıp bizi yalnız bırakmak. Belediye başkanının dediğine göre 600 bin lira borçlandırma yapacaklar. ‘37 yıldır verilmeyen tapumuzu verin’ diyoruz. Bırakın 600 bini, 100 bin verebilecek olsam gecekonduda neden oturayım. Evimi zor geçindiriyorum. Gece nöbet tutmaya başladık. Uyuyamıyoruz. Diken üzerindeyiz” dedi.

Haberin Devamı

‘Belediye başkanı bizi dinlemiyor’

Evlerinden zorla çıkarılmak istendiklerini söyleyen Emine Genç (65) de, “’Anahtarını bırak çık’ diyorlar. Benim gidecek yerim yok, anahtarımı nasıl bırakayım. 2 bin TL emekli maaşı ile geçiniyoruz. Ben bu yaştan sonra kira ödeyemem. Bu yaştan sonra huzurlu olmam gerekirken yaşadıklarımıza bakın. Evimizi her şeyimizden tasarruf ederek aldık. Biraz insaf. Cumhurbaşkanımız sesimizi duysun. Belediye başkanını biz seçim zamanı dinledik, şimdi sen bizi neden dinlemiyorsun” diye konuştu.

‘900 hane yerine 1500 daire gelecek’

Tozkoparan Mahallesi’nin deprem risk sıralamasında Güngören’de sekizinci sırada olduğunu kaydeden Haluk Çavuşoğlu ise “900 tane haneyi yıkıp bin 500 daire ve 62 dükkan yapılacak. Burada bir dükkanın satışı 10 milyon dolar. Bir tane dükkan beş bina yapıyor. Buradaki asıl amaç sizi deprem riskinden koruyalım değil. Daha riskli alanlar var. Oralardan neden başlamıyorlar?” diyor.

 

Yazarlar