‘Terörün durması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız’

Özel, özetle şunları söyledi:

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI: Bahçeli’nin söyledikleri var, bizim de bir hattımız var. ‘Şehit gelmeyecekse, annelerin gözyaşı dinecekse, Meclis odaklı, samimi, şeffaf ve toplumsal mutabakata dayalı bir iş olacak, bütün partiler olacak, biz de oluruz’ diyoruz. ‘Toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var’ diyoruz. Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların ‘Evet’ demediği hiçbir şeye ‘Evet’ demeyeceğiz. Onlarla birlikte bu meselenin Türkiye’nin gündeminden çıkması, terörün durması, annelerin ağlamaması, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız.

KAYYUM DEMOKRASİ MESELESİ: Kayyum ne DEM’in işidir, ne CHP’nin. Bugün bize yarın bir başkasına. Bu mesele bir terör meselesi değil, bir demokrasi meselesidir.

ADALET BAKANI’NI ŞİKAYET ETTİ: Artık bir rezaleti ifşa etmenin de zamanı geldi. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. Normalde milletvekilleri istedikleri anda ve bekletilmeksizin tutuklu ve hükümlülerle görüşürler. 28 gündür CHP Genel Başkanı’na, Genel Başkan Yardımcılarına, milletvekillerine Ahmet Özer‘le görüşme evrakına cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı’nı bizzat aradım, ‘Bu hafta sonunu geçelim, pazartesiyi görelim.’ Dedim ki, ‘Böyle bir şey yok.’ ‘Pazartesiyi görelim’. Bir aydır, bir aydır o pazartesi gelmedi. 

KURTULMUŞ’U ARADIM: Biz sözüm de Sayın Numan Kurtulmuş’a. Kendisini iyi niyetle aradım, sonuna kadar hak verdi, sağ olsun. ‘Ben hemen Bakanı arıyorum. Olur mu öyle şey?’ Aradı Bakanı. ‘Size dönecekler.’ dediğinden beş gün sonra bir daha aradım Numan Bey’i. ‘Ya mümkün değil olur mu?’ Bir daha aradı, ses soluk yok. 28 gün sustuk. Bu ülkede Adalet Bakanlığı makamında oturan kişi, ‘Çarşamba günü bir daha görüşeyim de ikna edebilirsem izin vereyim’ diyorsun ya yazıklar olsun sana, yazıklar olsun o makama.

OLMAZ OLSUN SİZİN İZNİNİZ: Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli bunu söyledi, DEM Parti de ‘Talepte bulunacağız’ dedi. Abdullah Öcalan’a milletvekili yollayıp da ‘Akın Gürlek kızıyor’ diye ana muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz.

BU REJİM DEĞİŞİYOR: Bu millet sana daha önce ihtar etti İstanbul’da, anlamadın, bu sene 31 Mart’ta… Ama yapılacak ilk seçimde bu Erdoğan gidiyor, bu rejim değişiyor, halkın iktidarı kuruluyor.

ORTADAN KALDIRACAĞIMIZ SARAY REJİMİ: Bahçeli diyor ki bana, ‘Hangi rejimi değiştiriyorsun? Cumhuriyet rejimini hedef aldı’ diyor. Sayın Bahçeli, Cumhuriyet’in kurucu partisi Cumhuriyet’i hedef alanlara karşı tam düşeceklerken koluna giren, tökezlediklerinde ayağa kaldıran, lastik patlayınca yedek lastiği takan sana rağmen bu rejimi korumaya devam ediyor. Bizim ortadan kaldıracağımız rejim, saray rejimidir. Narin’in katilini milletvekilinin bilip savcının bilmediği rejim var ya o rejim.

Bahçeli’ye tepki gösterdi: ‘Medyayı tehdit edemezsin’

ARKALARINDA BİZ VARIZ: Bahçeli, bu hafta da yeni bir şey söyledi. Tüm medya organlarını, gazetecileri, patronları not edecekmiş, burnundan fitil fitil getirecekmiş. Ülkedeki rejimin adı demokrasi, yönetim şekli Cumhuriyet ise medyayı tehdit edemezsin, arkalarında biz varız. Bugünden itibaren başta Halk TV, herhangi bir televizyonun, gazetenin, gazetecinin saçının kılına zarar gelirse Devlet Bey’in talimatıyla, MHP yapmıştır.