17.02.2025 - 22:17 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (AA)
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmada, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Müştekiler ile izleyicilerin de katıldığı duruşmaya, bazı sanıklar bulundukları şehirlerden ve cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Dosyada müşteki olarak yer alan Engin ve Alper Kürşat Polat da avukatıyla birlikte duruşmaya katıldı.
Sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasıyla başlayan duruşmada, jandarma ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.
Duruşmada, zaman zaman sanıklar arasında gerginlik yaşandı.
Yaklaşık 7 saat süren kimlik tespiti işleminin ardından savunmasını yapan tutuklu sanık Emirhan Boyun, iddianamede bahsedildiği şekilde 6 Haziran 2022'de silah yakalatmadığını savundu.
Olay günü evde olduğunu, tutuklu sanık Çağrı Çançin'in kendisini arayarak "Oğuz abiler mekana gitmiş. Bizde gidip onlara sürpriz yapalım" demesi üzerine birlikte mekana gittiklerini anlatan Boyun, "Mekanda kapının önünde polisler Berkay Alıcı ve Çağrı Özüduru'nun motosikletinde silah bulmuş. Biz de onları tanıdığımız için yanlarına gittik. Onlar polis merkezine gidiyordu. Ben de motosikletle arkalarından gittim. Polis amiri tanık olarak ifademi aldı. Ben sonra yine mekana gittim. Yukarı çıktığımda masalar dağılmıştı. 5 dakika sonra oradan ayrıldık." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Oğuz Halıcı, olayın gerçekleştiği mekana eğlenmek için gittiğini, burada çalışan yakından tanıdığı kişiye "Kardeşlerim gelecek onlara ayrı masa kur" dediğini anlattı.
Mekanda çalışan güvenliğin yanına gelerek kulağına kalabalık olduklarını ve biraz daha alkol satın almaları gerektiğini söylediğini aktaran Halıcı, "Ben arkadaşıma bunu söyledim. Onlara ayrı masa açarsın, onlar takılır dedim. Güvenlik, bana 'Hayır, alacaksın. Almazsan seni kovacağım.' dedi. Ben de şimdi çıkıyorum. Seni kapıda bekliyorum dedim. Aradan zaman geçti. Yukarı çıktım. Güvenliğin çıktığını öğrendim. Göremeyince bir iki masaya vurarak dağıttım. Oturdum. Sonra Çağrı ve Emirhan geldi. Mekandan ayrıldık." şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Şahin Yenigülal, olay günü, birlikte mekana gittikleri sanık Oğuz Halıcı'yla güvenlik görevlisi arasında yaşanan olaydan başka bir durum olmadığını ileri sürdü.
"BEN BU OLAYDA SADECE MAĞDURUM"
Tutuklu sanık Erdinç Çakır, 28 Temmuz 2022'de maçtan çıktıklarını, yolda oldukları sırada müşteki Halil Güzel'in kendisine 'Maç bitmedi mi? Mahallede oturuyoruz.' şeklinde mesaj attığını söyledi.
Mahallede onlarla buluştuğunu anlatan sanık Çakır, şunları kaydetti:
"Biz konuşurken birisi koşarak bize doğru geliyordu. Sokak lambasından Ramazan olduğunu anladık. Ramazan bize 'Kaçın geliyor.' dedi. Biz anlamadık. Ramazan koşmaya devam etti. Onu diğer sokağın başında yakalamak için biz de koşmaya başladık. Ramazan 'Silahlı motosikletli şahıslar beni takip ediyor.' dedi. Tam o esnada motosiklet sesi duyduk. Ben kendimi bir bahçe katına attım. Silah sesleri geliyordu. Bende silah yoktu. Bir süre sonra oradan çıktım. Halil'in vurulduğunu gördüm. Kardeşim bana 'Sen eve git.' dedi. Ben de gittim. Sonra arkadaşlarımı hastanede ziyaret ettim. Ben bu olayda sadece mağdurum."
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 578 sayfalık iddianamede, 136 kişi "müşteki", 6 kişi, "müşteki-şüpheli" ve aralarında örgüt elebaşı olarak yer alan sanık Barış Boyun'un da bulunduğu 305 kişi ise "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede, Barış Boyun'un çıkar amaçlı silahlı suç örgütü kurduğu ve bu örgütün elebaşı olduğu, "örgüt kurma" suçundan hakkında yakalama kararı bulunduğu ve örgüt yöneticilerine suç işleme kastıyla talimatlar verdiği kaydediliyor.
Söz konusu talimatların, yönetici sıfatıyla sanıklar Beratcan Gökdemir, Bahadır Akdağ, Zafer Boyun, Tolga Gültepe ve Bayram Demir aracılığıyla örgüt üyelerine iletildiği belirtilen iddianamede, sanık Barış Boyun'un örgütü bu yöntemle ayakta tuttuğu aktarılıyor.
İddianamede, örgüt yöneticisi olan sanıkların, Barış Boyun'un ismini kullanarak ve korkutucu gücünden faydalanarak kendilerine bağlı olan örgüt üyeleri üzerinde hakimiyetini pekiştirdiği anlatılıyor.
Örgütün amacının çok sayıda mağdurdan haksız menfaat sağlamak olduğu belirtilen iddianamede, sanıkların bu suçu işleyebilmek için yeterli sayıda örgüt üyesi ve araca sahip oldukları ifade ediliyor.
İddianamede, örgüt elebaşı ve yöneticilerinin amaçlarına ulaşabilmek için her türlü eylemi gerçekleştirmekten imtina etmedikleri, ülkenin en büyük suç örgütü olmak amacıyla karşılarında duran ve faaliyet gösterdikleri alanda yer alan kişi ve gruplara silahlı saldırılarda bulunarak öldürdükleri ya da kendi saflarına çektikleri vurgulanıyor.
Rap şarkıcısı olarak bilinen sanıklar Muhammed Nedim Doğan ve Doğan Tarda'nın kliplerinde uzun namlulu silahlar ve tabancalara çok kez yer verdiği aktarılan iddianamede, bunu da örgüt elebaşı Barış Boyun'un talimatıyla yaptığının değerlendirildiği kaydediliyor. İddianamede, müşteki Engin Polat'a yönelik eylemlere de yer veriliyor.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, örgüt elebaşı Barış Boyun'un "suç işlemek amacıyla silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "silahla vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına ve yaşamını tehlikeye sokan bir duruma sokacak şekilde yaralama", "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs", "4 kişiye karşı kasten öldürme", "birden fazla kişi tarafından silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme", "suç örgütünün korkutucu gücünü kullanarak tehdit", "mala zarar verme", "suç örgütünün korkutucu gücünden yararlanarak, örgüte yarar sağlamak amacıyla silahla, birden fazla kişiyle yağma ve yağmaya teşebbüs" ve "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçlarını işlediği savunuluyor.
Sanık Barış Boyun'un bu suçlardan 4 kez müebbet hapis ve 165 yıl 10 aydan 349 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, sanık olarak yer alan rap şarkıcıları "Heijan" lakaplı Doğan Tarda, "CAC" lakaplı Şahan Terzioğlu, "BIG" lakaplı Samet Işık ve "Muti" lakaplı Muhammet Nedim Doğan'ın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" "halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik etmek" ve "ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından 19'ar yıldan 33'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Örgüt yöneticileriyle üyelerinin aralarında olduğu diğer 300 sanığın ise benzer suçlardan 13 yıldan 349 yıla değişen sürelerde hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.