Son dakika: Tutuklanan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'a 38 soru! Taşınmazlar, otomobiller ve işe alınan personeller...
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat dün gece tutuklandı. Rıza Akpolat’a savcılık sorgusunda çoğunlukla belediye tarafından yapılan ihaleler ve belediye kasasına giren ve çıkan paralar soruldu. Toplamda 38 soru sorulan Akpolat 24 soruyu cevapsız bıraktı.
Aziz İhsan Aktaş’ın liderliğini yaptığı iddia edilen suç örgütünün belediye başkanları ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihaleleri organize ettiği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile Aziz İhsan Aktaş dün gece saatlerinde tutuklandı.
38 SORUDAN 24’Ü CEVAPSIZ KALDI
Soruşturmanın detayları ve satır arasında kalanları ise sabahın erken saatlerinde ortaya çıkmaya başladı. Emniyette ifadesi alınmayan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a soruşturma savcısı 38 soru yöneltti. Aktaş bu sorulardan sadece 14 tanesini cevaplarken, 24 soruya ise, “Bilgim yok” ya da “Bilmiyorum” şeklinde cevap verdi.
TAŞINMAZLAR, OTOMOBİLLER VE İŞE ALINAN PERSONELLER
Aktaş’a yöneltilen 38 soru 3 ana başlık kapsamında ilerledi. Birinci başlık Akpolat’ın işe aldırdığı kişiler, ikinci başlık belediyeye ait taşınmazların fiyatının üstünde bir rakama satılması ve üçüncü başlık ise Akpolat’ın otomobillerinin satışları oldu.
İlk olarak Akpolat’a işe aldırdığı iddia edilen isimler tek tek soruldu. Akpolat’ın bu soruya cevabı, “Personel nakil atamalarında görevli arkadaşların talebi üzerine yazı gelirse imza atar ya da görüş sorarım. İlgili ya da geldikleri kuruma yazılan yazılarda imza atmışlığım olur. Şahıs belediyeye müracaat ettikten sonra evrak önüme gelmişse imza atmış olabilirim” şeklinde oldu.
BELEDİYENİN HESABINA GELEN 301 MİLYON LİRA SORULDU
Rıza Akpolat’a taşınmazların satışı ile ilgili yöneltilen sorulan ilk soru ise, “Beltaş’ın mali durumu göz önüne alınarak taşınmaz satışına karar verilmiş. Ancak satış paralarından 470 milyon lira Beltaş’ın hesabına yatırılırken, 301 milyon lira belediyenin hesabına yatırıldığı görülmüştür. Taşınmazlardan elde edilen gelirin Beşiktaş Belediyesi hesabına aktarılmasının gerekçesi nedir?” oldu. Akpolat bu soruya, “Paraların aktırılma gerekçesini bilmiyorum” şekilde cevap verdi.
BEDELİ ÖDEMEDEN DOSYAYI ALDI
Beltaş’a ait taşınmazların satışı için ihale açıldığı ve şirketlerin ihaleye katılabilmesi için “Şartname alındı bedeli” olarak 500 lira ödemesinin zorunlu olduğu öğrenildi. Bahse konu ihaleye 3 şirketin katıldığı ancak Aziz İhsan Aktaş’ın sahibi olduğu şirketin, “Şartname bedeli alındı” belgesini bir gün sonra aldığı ortaya çıktı. Rıza Akpolat’a bu konuyla ilgili, “Bu kapsamında dosya alındı bedeli ödenmeden satış dosyası …. Firmaya neden verilmiştir?” diye soruldu. Akpolat bu soruya da, “Bir bilgim yoktur” şeklinde cevap verdi.
BELEDİYE 470 MİLYONA SATTI SAVCILIK GERÇEK DEĞERİNİ BULDU
Bir taşınmazın açık attırmayla satışını da Aziz İhsan Aktaş’ın kazandığı belirtilen soruşturma dosyasında Aktaş’ın bu taşınmaz için Beltaş’a, 470 milyon 760 bin lira yatırdığı belirlendi. Ancak savcılık satış tarihinde taşınmazın mevcut değerinin 580 milyon 825 bin olduğunu şu anki mevcut fiyatının ise 651 milyon 291 bin olduğunu uzman raporu ile belirledi. Bu satışın detayları da Rıza Akpolat’a soruldu. Akpolat’ın cevabı, “Ben bina satışı yapıldıktan sonra bilgi sahibi oldum. Değerinin üzerinde satıldığını öğrenince kamunun menfaatine olduğunu düşünüp mutlu oldum” dedi.
AZİZ İHSAN AKTAŞ BELEDİYEDEN 18 İHALE ALMIŞ
Öte yandan Aziz İhsan Aktaş’a ait olan 3 şirketin 2020 yılından bu yana Beşiktaş Belediyesi’nden 18 ihale aldığı belirlendi. İhalelerin çoğunun pazarlık usulü ile yapıldığı ve Aktaş’ın firmalarının faaliyet alanına girdiği tespit edildi. Rıza Akpolat bu konuyla ilgili sorulan soruya da firmaları tanımadığını kaç ihale aldıklarını da bilmediğini söyleyerek cevap verdi.
20 MİLYON LİRANIN NEDEN ÖDENDİĞİNİ AÇIKLAYAMADI
Beltaş’ın Beşiktaş Belediyesi’ne 400 milyon lira gönderdiği bu paradan öncelikle 247 bin lirasının Aziz İhsan Aktaş’a ait 3 şirkete gönderildiği tespit edildi. Sonrasında ise ‘personel işçi giderleri’ karşılığında aynı şirketlere 20 milyon lira ödendiği tespit edildi. Rıza Akpolat bu ödemelerle ilgili de bilgisinin olmadığını söyledi.
AYNI ARAÇ 3 AYRI ŞİRKETTE YÜKSEK FİYATTAN SATILDI
Rıza Akpolat’ın şirketinin üzerine kayıtlı bir aracı Haziran 2024 tarihinde Aziz İhsan Aktaş’a ait bir firmaya 9 milyon 500 bine satıldığı ancak aracın piyasa değerinin o dönem 6 milyon 871 bin olduğu tespit edildi. Aracın satışından sonra da Aziz İhsan Aktaş’a ait iki firmaya da aynı düşük fiyattan devredildiği belirlendi. Ancak daha sonra aynı aracın Aziz İhsan Aktaş’a ait bir şirket tarafından 7 milyon 300 bine bir internet sitesine satışa koyulduğu tespit edildi. Bu aradaki fiyat farkı ve aracını neden daha pahalıya sattığı sorulan Akpolat, “Şirkette yetkili kişi müdürümdür. Aracı kime sattığını bilmiyorum. İşlerimin yoğunluğu dolayısıyla bu işlerle ben ilgilenmiyorum” dedi.
AYLIK GELİRİ ORTAYA ÇIKTI
Rıza Akpolat’ın tutuklanma talebi ile sevk edildiği nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusunun detayları da ortaya çıktı. Hakimlikte kimlik tespiti yapılan Akpolat aylık gelirinin 500 bin lira olduğunu söyledi. Hakimlikte yeniden sorgulanan Akpolat, 2019 yılından beri Beşiktaş Belediye Başkanı olduğunu söyleyerek, “O dönemden itibaren rüşvet vermek, örgüt üyesi olmak ve benzeri suçları işlemem mümkün değildir. Bana isnat edilen suçlamaların hepsi mesnetsizdir. Tarafımızı karalamaya yöneliktir” dedi.
RIZA AKPOLAT: “ÜZÜCÜ BİR DURUMDUR”
Çok yoğun bir ilçede görev yaptığını söyleyen Akpolat, “Bu nedenle bazı yetkileri hizmet ederken devretmiş bulunmaktayız. Bir aracın satışının bugün önümüze gelmesi üzücü bir durumdur. Milyarlarca bütçeleri yöneten birisi olarak böyle işlerle uğraşmayacağımızı vatandaşın işleriyle, sorunlarına çözüm bulmak için çalıştığımızı sürekli dile getiriyorum” dedi.
HAKİMLİK: “KAÇABİLİR”
Rıza Akpolat sorgusunun ardından, “rüşvet almak” ve “ suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” suçlarından tutuklandı. Akpolat’ın tutuklanma gerekçesi olarak ise, suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi, kaçacağına yönelik somut olgunun varlığı, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı oldu
