08.09.2020 - 13:46 | Son Güncellenme:
DHA
Mütalaada, sanıkların "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" ve "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlarından toplam 8'er yıldan 19'ar yıla kadar hapisleri talep edildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin tutuklu sanıklar Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç ile tutuksuz sanıklar Barış Terkoğlu, Mehmet Ferhat Çelik, Aydın Keser, Eren Ekinci ve firari sanık Erk Acarer'in yargılandığı davanın ikinci duruşması yarın görülecek. Duruşmadan bir gün önce duruşma savcısı mütalaasını verdi. "Sanıkların savunmalarının kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu" öne sürülen mütalaada, "Sanıkların üzerine atılı bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı mensubu olan şehitlerin kimlik bilgilerinin ve dolayısıyla da ailelerinin kimlik bilgilerinin, çalıştıkları görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgilerin yayımlanmak, yayılmak ve açıklanmak suretiyle 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27/3. fıkrasında tanımlanan suç ile TCK'nın 329'uncu maddesinde tanımlanan 'Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama' suçlarını işledikleri" belirtildi. Savcı, tüm sanıkların "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla ve "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan da 3'er yıldan 9'ar yıla dlmak üzere toplam 8'er yıldan 19'ar yıla kadar hapislerini talep etti. Yakalamalı sanık Erk Acerer hakkındaki dosyanın ayrılmasını talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin de devamını istedi.
İLK DURUŞMADA ÜÇ SANIK TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Davanın 24 Haziran'da yapılan duruşmasında, tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik'in üzerlerine atılı suç vasfına göre delillerin toplanmış olması, tutuklulukta geçirmiş oldukları süre ve kişilik halleri nazara alındığında kovuşturmada adli kontrolün de yeterli olabileceği gerekçesiyle tahliyelerine hükmedilmişti.