08.11.2024 - 14:28 | Son Güncellenme:
İHA-DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haliç Üniversitesi'nde düzenlenen "Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin temasının "Yapay Zeka ve Kadın" olarak belirlenmesini son derece isabetli bulduğunu söyledi.
"KADINLARIN EŞİT HAKLARA ERİŞEBİLMESİNDE VE KENDİLERİNİ GELİŞTİREBİLMELERİNDE DE YAPAY ZEKADAN İSTİFADE EDEBİLİRİZ"
Gerçekle sanalın, algı ile olgunun, yalan ile gerçeğin yer değiştirdiği; dijital kültürün insanın hayata bakış açısını altüst ettiği bir dönemde yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı ürünlerin, sunduğu imkanların, getirdiği kolaylıkların ve konforun yanı sıra insanı nesneleştirdiğini, insanın biricikliğini örselediğini çok net biçimde görüyoruz. Çok boyutlu bir dijital hegemonya hayatımıza daha fazla nüfuz etmekte, üstelik etki alanını her geçen gün genişletmektedir. Bu çerçevede bir diğer husus da şudur. Teknolojinin, özellikle de yapay zekanın adaletsizlikleri derinleştiren yönü kimi zaman göz ardı ediliyor. Oysa yapılan ilmi araştırmalar yapay zekanın kötü uygulamaları tekrar ederek toplumsal eşitsizlikleri pekiştirdiğini ortaya koyuyor. Yapay zeka teknolojileri ve algoritmaların mağdurları arasında ilk sırada kadınlar yer almaktadır. İş başvurularından sosyal medya platformlarına kadar birçok farklı mecrada kadınlar, yapay zekanın eşitsizlikleri artıran bu çirkin yüzüne maalesef çok sık muhatap olmaktadır. Regülasyon eksikliği başka alanlar gibi burada da en ciddi sorundur. Elbette şunu tersine çevirmek bizim elimizdedir. Sadece dezavantajların önüne geçilmesinde değil, kadınların eşit haklara erişebilmesinde ve kendilerini geliştirebilmelerinde de yapay zekadan istifade edebiliriz. Bunun için yapay zeka algoritmalarında ve veri tabanlarında dezavantajlı kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuluyor. Daha fazla mağduriyet oluşmadan, sorunlar daha fazla kronik hale gelmeden bu konuda evrensel bir deklarasyona imza atılması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE SON 22 YILDA HAYATINA EN FAZLA DOKUNDUĞUMUZ KESİMLERİN BAŞINDA KADINLAR VARDIR"
KADEM'in Türkiye'de bu sürece öncülük etmesinde fayda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirvenin bu alanda yeni bir dönemin başlangıcı, ilk adımı olmasını temenni ediyorum. Her fırsatta ifade ediyorum. Önemine binaen bir kez daha tekrarlıyorum. Eşrefi mahlukat olan insanı merkeze almayan, ona hizmet etmeyen, insanı ve insani değerleri yüceltmeyen hiçbir gelişmenin, hiçbir yeniliğin cazibesi ne kadar yüksek olursa olsun kıymeti harbiyesi yoktur. Bilhassa kadınları dışlayan, kadınlara adaletsizlik yapan bir teknolojinin insanlığa hayrının dokunması mümkün değildir. Kadın emeğinin ucuz iş gücü olarak görüldüğü, kadının metalaştırıldığı, kadının sadece adının olduğu siyasete, iş dünyasına, eğitime, devlet idaresine kadın elinin değmediği velhasıl kadının üretimden, toplumdan, siyasetten, akademiden dışlandığı bir sistem sadece eksik değildir, böyle bir düzen aynı zamanda adaletsizdir, toplumun gücünün yarısını yok sayıyor demektir. Türkiye'de son 22 yılda hayatına en fazla dokunduğumuz kesimlerin başında kadınlar vardır. Geriye dönüp baktığımızda gurur duyduğumuz mücadelelerimizden biri kadınların hak ve hürriyetlerini genişletme yolunda verdiğimiz kararlı, çetin ve sancılı mücadeledir. Evet, gerçekten çok zorluk çektik. 22 yıl boyunca çok ciddi engellerle karşılaştık. Vesayetin, baskının, sistemin hücrelerine kadar işlemiş yasakçı zihniyetin her çeşidiyle muhatap olduk. Kadınların zaten sahip olmaları gereken haklara kavuşturma çabalarımızda muhalefeti yanımızda değil, hep tam karşımızda bulduk. Maalesef anayasamızın apaçık hükümlerine rağmen kadınlar yıllarca bu ülkede sırf başörtüsünden dolayı eğitim ve çalışma hayatından dışlandı. Özgürlüğün ve özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerin kapısına faşizmin simgesi olan ikna odaları kuruldu. Sadece kamu kurumlarında değil kraldan çok kralcı davranan özel sektör kuruluşlarında da kadınlar özgürce çalışamadı. Mesleği ve inancı arasında tercih yapmaya zorlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başbakan olarak biz de eski Türkiye'nin dayatmalarıyla karşılaştık. Bugün veya geçmişte beraber siyaset yaptığımız yol arkadaşlarımızın kahir ekseriyeti aynı sıkıntılarla yüzleşti. Son 22 yılda verdiğimiz kararlı mücadele neticesinde tüm bunları Türk demokrasisine dair kötü birer hatıra olarak tamamen geride bıraktık" diye konuştu.
"AMACIMIZ 2028 YILI SONUNA KADAR KADIN İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANINI YÜZDE 40'IN, İSTİHDAMI DA YÜZDE 36'NIN ÜZERİNE ÇIKARMAKTIR"
Eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere her alanda Türkiye'nin beşeri sermayesinin zenginleşmesinin önündeki tüm engelleri kaldırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hayatın tüm alanlarında kadınlar arasındaki başörtülü ve başı açık ayrımına son verdik. Türkiye'yi yasakların, baskıların, korkuların ülkesi olmaktan çıkarıp, fırsat eşitliğinin, adaletin, özgürlüğün hakim olduğu bir yer haline dönüştürdük. Geçmişin hatalarını telafi etmek üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik. Reform paketleriyle, destek mekanizmalarıyla, teşviklerle, yasal ve idari düzenlemelerle kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirdik. Şiddete, özellikle kadına ve çocuğa yönelik kötü muameleye sıfır tolerans anlayışıyla yaklaştık. Bu doğrultuda ŞÖNİM, Kadın Konuk Evi, KADES, elektronik kelepçe gibi devrim niteliğinde uygulamaları hayata geçirdik. Attığımız adımların istihdam başta olmak üzere olumlu yansımalarına her alanda şahit olduk ve oluyoruz. Kadınların iş gücüne katılım oranlarında önemli ilerlemeler yaşandı. Mesela 2002 yılında yüzde 27,9 olan kadınların iş gücüne katılım oranı 2024 yılı Ağustos ayı itibariyle yüzde 37,3'e çıktı. Kadın istihdam oranı yüzde 25,3'ten yüzde 33'e yükseldi. Bu rakamları yeterli görmediğimizi her vesileyle söylüyoruz. Amacımız 2028 yılı sonuna kadar kadın iş gücüne katılım oranını yüzde 40'ın, istihdamı da yüzde 36'nın üzerine çıkarmaktır. Velhasıl kadınlar ile erkekler arasındaki eşitsizliği gidermeyi devletimizin asli görevi telakki ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"KADIN VE ERKEĞİN BERABERCE GÜÇLÜ OLDUĞU AİLELERLE TOPLUMU VE ÜLKEMİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"
Hükümetin kadın politikalarında en idealinin, en iyiyi, Türkiye, millet ve kadınlar için en hayırlı olanı hedeflediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu tüm kadınların bilmesini isterim. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağında güçlü kadın ve erkek, güçlü aile ve toplum, güçlü Türkiye ilkesi vardır. Kadın ve erkeğin beraberce güçlü olduğu ailelerle toplumu ve ülkemizi inşallah daha da güçlendireceğiz. Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkanlardan adil ve eşit şekilde faydalanmaları için nerede eksiğimiz varsa kapatacağız. Yine bu konuda nerede hata varsa düzeltecek, nerede atmamız gereken adım varsa onu mutlaka uygulamaya geçireceğiz. Bunu da şimdiye kadar olduğu gibi yine sizlerle birlikte, yol ve kader arkadaşlarımız olan siz kadınlarla omuz omuza vererek başaracağız" dedi.
"SON YILLARDA, KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN GAZZE’DEKİ SOYKIRIMDAKİ KADAR DOĞRUDAN HEDEF ALINDIĞI BAŞKA BİR SAVAŞ HATIRLAMIYORUZ"
Dünyada yaşanan çatışma ve krizlerin yükünü daha çok kadınların çektiğini, bunu kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savaşlar, çatışmalar, yıkımlar sadece şehirleri, sadece ülkeleri vurmakla kalmıyor bunlarla birlikte masumları, çaresizleri, zayıfları, yaşlıları, çocukları ve en çok da kadınları hedef alıyor. Suriye’den Afganistan’a, Yemen’den Ukrayna’ya kadar pek çok çatışma bölgesinde bu gerçeği çok acı biçimde tecrübe ettik. Ancak son yıllarda, kadınların ve çocukların Gazze’deki soykırımdaki kadar doğrudan hedef alındığı başka bir savaş hatırlamıyoruz. Hastanelerden okullara, çadırlardan yardım sıralarına, ibadethanelerden evlere kadar önüne ne gelirse en ağır silahlara saldıran, vuran, öldüren bir cinayet şebekesiyle karşı karşıyayız. Son 13 ayda Gazze’de katledilen 50 bini aşkın masumun üçte ikisini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Buna rağmen silahların gölgesi altında yoklukta, yaşamaya ve yaşatmaya, yuvasını korumaya, çocuklarının karınlarını doyurmaya çalışan kadınlar tam anlamıyla tarih yazıyor. Gazze’de bombaların, silahların altında çocuklarına, ailesine, yurtlarına davasına kol kanat geren Gazze’nin, Filistin’in yiğit kadınları ümmetin iftihar anıtı olarak devleşiyor. İstiklal Harbi’nde silah taşıyan Nene Hatun gibi Gazze’nin cengaver kadınları da İslam aleminin yapamadığını yapıyor. Filistin davasını, şanla, şerefle, onurla sahipleniyor, yükseltiyor. Rabbim Gazzeli mazlum ve mağdurların yüzü suyu hürmetine, Filistin davasını zaferle neticelendirsin diye dua ediyorum" diye konuştu.
"TRUMP'LA GAZZE'Yİ KONUŞTUK"
ABD'de yeniden Başkan seçilen Trump'la görüşmesini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu çok net söylemek isterim; Gazze’de ve Lübnan’da katliam durana, ateşkes ve barış tesis edilene kadar kardeşlerimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. İşgalcilerin saldırılarının başladığı günden bu yana katıldığımız tüm uluslararası toplantılarda, yaptığımız ikili görüşmelerde, ülkemizdeki hemen her programda Gazze’yi her zaman gündeme taşıdık. Gazze soykırımının unutulmasına ve unutturulmasına müsaade etmedik. Son olarak Türk Devletler Teşkilatı 11. Liderler Zirvesi ile Avrupa siyasi topluluğunun 5. toplantısında da Gazze gündemimizin ilk sırasındaydı. Çarşamba akşamı Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’deyken Amerika’nın seçilmiş başkanı Sayın Trump ile yaptığımız telefon görüşmesinde hem kendisini tarihi seçim zaferinden dolayı tebrik ettik. Hem de Gazze ve Lübnan'daki katliama dikkat çektik. Trump'tan 2. Başkanlık döneminde eski yönetimin hatalı politikalarını terk etmesini bekliyoruz. Sayın Başkanın savaşları sonlandırma noktasında elini taşın altına koyacağına yürekten inanıyor, bunu da samimiyetle temenni ediyoruz. Daha fazla kan akmaması, özellikle kadın ve çocukların hayatını mal olan onların hayatını mahfeden bu çatışma, savaş ve gerilimin sona ermesi için biz de elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz" diye konuştu.
Demirören Medya'nın iletişim sponsorları arasında olduğu Yapay Zeka ve Kadın Zirvesi'ne Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Oktay da katıldı. Programda KADEM’in, Türkiye ve yurt dışında yürüttüğü çalışmalara ilişkin film izletildi.