18.04.2025 - 15:10 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da "Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı"nda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Filistin'in sesi olmak için bir araya geldik. Medeniyet tarih ve kültür şehri güzel İstanbul'umuza hepiniz hoş geldiniz. Toplantınızın ve alacağınız kararların Filistin için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
HAYSİYET DAVASI
Filistin davasını savunmak sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin'i savunmak insanlığı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası yaklaşık bir asırdır, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır. Filistin davası özü itibariyla insan olma, insan kalma mücadelesidir. Bu dava bir vicdan meselesidir. Bugün burada bulunan kardeşlerim, aslında bunu yapıyorsunuz. Duruşunuzla sadece Filistin ve halkını değil, insanlığı savunuyorsunuz. Zulme karşı susmayarak, baskılara boyun eğmeyerek insanlığa nefes oluyorsunuz.
İSRAİL CİNNET HALİNDE
İsrail cinnet halinde katliam yapıyor. İsrail önceki gün bir kadın gazeteciyi ailesiyle birlikte katletti. İnsanlıktan çıkmış bir güruhla karşı karşıyayız. Gazze'deki binaların neredeyse yüzde 80'i yıkıldı. Gazze taş üstünde taş kalmayacak derecede harap edildi.
18 AYDIR ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR
Yıllardır haktan, hukuktan, basın hürriyetinden bahsedenler, İsrail'in katliam politikası karşısında 18 aydır üç maymunu oynuyor. Nerede uluslararası hukuk, nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi... En küçük bir hadisede ambargo silahını çeken batılı devletler neredeler? Gazze'de insanlık öldürülürken, çocuklar, bebekler can verirken, gazeteciler infaz edilirken bunları gören dünyada var mı?
İÇİM KAN AĞLAYARAK SÖYLÜYORUM
Dünya zalim karşısında susan, zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur. Uluslararası hukuk, güçlünün aparatı haline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü yerine, kişiye ve devlete göre hukuk düzeni hakimdir. Gazze'de uluslararası sistem, sınavı kaybetmiştir. BM'den, AB'ye birçok kurum Gazze'de kötü bir imtihan vermiştir. İçim kan ağlayarak söylüyorum; İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir.
FİLİSTİNLİLER SON BİR ASIRDIR DİRENİYOR
Filistin halkı işgal kuvvetlerine karşı bir özgürlük mücadelesi vermektedir. Gazzeli kardeşlerimizin mücadelesiyle milletimizin bundan bir asır önce verdiği İstiklal mücadelesi karşısında hiçbir fark yoktur. Filistinliler yalnızca son bir buçuk yıldır değil, aslında son bir asırdır direniyorlar.
İNSANLIK TRAJEDİSİ KÖTÜLEŞİYOR
Devletimizin resmi kurumları yanı sıra STK'larımız, iş dünyamız adeta Filistin ve Gazze için seferber oldu. İsrail ile ticari işlemleri tamamen durdurarak bu alanda cesur bir adım attık. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımızı aralıksız sürdürdük. 101 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini bölgedeki kardeş ülkelerin de desteğiyle Gazze'ye ulaştırdık. İsrail 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye yardımları engelleyerek çirkin yüzünü bir kez daha gösteriyor. Sahadaki insanlık trajedisi giderek daha da kötüleşiyor.
SOYKIRIM DAVASINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ
Cezasız kalan her suç faili daha da şımartır. İsrail aleykine açılan soykırım davasına bu açıdan büyük önem veriyoruz. Biz de müdahillik başvurumuzu yaptık. STK'larımız mahkemeye dosya ve delil sağlamaya devam ediyor. Netanyahu ve cinayet şebekesinin uluslararası mahkemelerde yargılandığını göreceğiz.
PROVOKASYONLARA SON VERİLMELİ
Mescidi Aksa bizim kırmızı çizgimizdir, ebediyete kadar da inşallah böyle kalacaktır. İsrail taciz, baskın ve provokasyonlarına derhal son vermelidir. Suriye ve Lübnan'a yönelik saldırılar Netanyahu'nun Ortadoğu'da barış istemediğini ortaya koyuyor.
TEHLİKELİ OYUN
İsrail, Suriye ve Lübnan'ın istikrara kavuşmasıın engellemek istiyor. İsrail, çatışmaları yeni coğrafyalara taşımak istiyor. Terör örgütleriyle iş tutarak çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Biz, bunun sürdürülebilir olmadığı kanaatindeyiz. İsrail, komşularını istikrarsızlaştırarak kendi güvenliğini sağlayamaz. Bölgedeki ülkeleri tehdit ve tedirgin eden bu cinnet hali, bir an önce son bulmalıdır. Yoksa o ateş körükleyenleri de kısa bir zaman sonra yakacaktır.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ
Türkiye olarak kural tanımazlığa sessiz kalmadık, sessiz kalmayacağız. Bölgemizdeki herkes için barışı ve güvenliği savunmaya sabırla devam edeceğiz. İki devletli çözümün alternatifi yoktur. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadeleyi devam ettireceğiz.
HİBİR TEKLİFİN KIYMETİ YOK
Hangi ambalajlara sarılırsa sarılsın Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün edecek hiçbir teklifin bizce kıymetiharbiyesi yoktur. Gazze, Gazzelilerin, Filistin, Filistinlilerindir. Milyonlarca Filistinli mülteci evlerine dönmeyi beklerken yeni göçlere asla tahammülümüz olamaz. Biz Filistinli kardeşlerimizin kendi öz yurtlarında özgürce, barış içinde yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz.