06.07.2025 - 23:08 | Son Güncellenme:
ANKARA (AA)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, "cumhurbaşkanına hakaret", "suç işlemeye alenen tahrik", "kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit" gerekçeleriyle resen soruşturma başlattı.
Başsavcılık, Özel'in partisinin 5 Temmuz'daki MYK toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği sözler üzerine harekete geçti.
Başsavcılıkça, Özgür Özel hakkında, "cumhurbaşkanına hakaret", "suç işlemeye alenen tahrik", "kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit" suçlarından resen soruşturma başlatıldı.
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN'DAN CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL'E TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, basın toplantısında sarf ettiği tehditkar ve provokatif ifadelerle siyasi nezaket sınırlarını aşmış, anayasal kurumlarımızı, toplumsal barışımızı ve milli birliğimizi doğrudan hedef almıştır." ifadelerini kullandı.
Altun, sosyal medya hesabından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in düzenlediği basın toplantısındaki sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Açıklamasında, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, basın toplantısında sarf ettiği tehditkar ve provokatif ifadelerle siyasi nezaket sınırlarını aşmış, anayasal kurumlarımızı, toplumsal barışımızı ve milli birliğimizi doğrudan hedef almıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler, kamu görevlilerine karşı sürdürülen sistematik itibarsızlaştırma kampanyaları ve en önemlisi aziz milletimizi 'sokağa dökme' tehdidi demokratik siyasetin değil, sokak vesayetinin dilidir." ifadelerine yer veren Altun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın temel ilkelerinden biri olan "hukuk devleti" prensibi çerçevesinde, milletin iradesinin yalnızca sandıkta tecelli ettiğini belirtti.
Fahrettin Altun, sokakları adres gösteren bir anlayışın ise demokrasiye değil, anarşiye hizmet ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Devletimiz, her türlü tehdit ve provokasyon karşısında vakarını, gücünü ve kararlılığını korumaktadır. Kamu düzenini tehdit eden her türlü söylem, hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda muhakkak karşılık bulmaktadır. Hiç kimse bulunduğu siyasi pozisyonundan dolayı milletin değerlerine meydan okuma yetkisine sahip olduğunu sanmamalıdır. Tüm siyasi aktörler sorumlu bir dille hareket etmeli, milli iradeye ve hukuki süreçlere saygı göstermelidir. Demokrasi, tehdit, tahrik ve sokak çağrılarıyla değil, millet iradesiyle ve hukuk zemininde güçlenir."