GündemBakan Tunç'tan DEM Parti'nin İmralı dilekçesine ilişkin açıklama

Bakan Tunç'tan DEM Parti'nin İmralı dilekçesine ilişkin açıklama

27.11.2024 - 11:55 | Son Güncellenme:

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Grup Toplantısı öncesi konuştu. Bakan Tunç, DEM Parti'nin Öcalan ile görüşmeye yönelik başvurusuyla ilgili açıklama yaptı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşme talebine ilişkin, "Dün dilekçe verdiler, bu konuyu değerlendiriyoruz. Makul bir sürede yanıtı verilir." dedi.

Haberin Devamı

Tunç, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

DEM Parti'nin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmek için Adalet Bakanlığına başvurduğunun belirtilmesi üzerine Tunç, tutuklu ve hükümlülerle görüşmelerin kanun ve yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirildiğini belirtti.

Terör örgütü elebaşı Öcalan'la daha önce DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın görüştüğünü anımsatan Tunç, "DEM Parti Eş Genel Başkanı dilekçe verdi, bu dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçlusu olduğu için görüşme Adalet Bakanlığının iznine tabi. Dün dilekçe verdiler, bu konuyu değerlendiriyoruz. Makul bir sürede yanıtı verilir." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, görevden uzaklaştırılan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le görüşme için randevu verilmediğini söylediğinin aktarılması üzerine Tunç, milletvekillerinin hükümlü ve tutuklularla cezaevi idaresine bilgi vererek görüşebileceğini, ancak terör suçundan tutuklu ve hükümlülerle görüşmenin Adalet Bakanlığının iznine bağlı olduğunu dile getirdi.

Haberin Devamı

"İZİN İSTİYORSANIZ, DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE İZİN İSTERSİNİZ, ADAM GİBİ İSTERSİNİZ"

Tunç, bu iznin takdir yetkisi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Esenyurt'la ilgili olarak soruşturma başladığı günden itibaren, andan itibaren, sürekli yargıya yönelik, soruşturmayı yürüten savcılara yönelik, dün de Bakanlığımıza, şahsımıza yönelik hakaret içeren cümleler kullanıldı. Her şeyin bir yolu yordamı var. Bu ülke hukuk devleti. Dolayısıyla her şey kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşir. Öyle bağırarak, çağırarak, hakaret ederek izin istenmez. Dün grupta yaptığı konuşmayı kabul etmek mümkün değil. Burada 'Adalet Bakanlığının imamı', 'FETÖ imamı' vesaire gibi lafları reddediyoruz. 17-25 Aralık sürecinde o FETÖ imamları emniyetteyken onları ziyarete giden bir Genel Başkanın, bunu bize söylemeye hiçbir hakkı yok."

"Her şeyin bir yolu yordamı var." diyen Tunç, şöyle devam etti:

"Hukuk devleti çerçevesi içerisinde, kanun ve yönetmelik çerçevesinde Adalet Bakanlığı da bu takdir yetkisini kullanır. Her gün çıkacaksınız, soruşturmayla ilgili, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ederek soruşturmayı yürüten savcılara hakaret içeren, ağza alınmayacak laflar söyleyeceksiniz, en sonunda Adalet Bakanı ile ilgili ağza alınmayacak hakaretler söyleyeceksiniz. Önce kendinize bakın, siyasetinizi düzeltin, hakaret siyasetiyle bir yere varılmaz. İzin istiyorsanız, düzgün bir şekilde izin istersiniz, adam gibi istersiniz. Öyle sağa sola sataşarak, hakaret ederek, Cumhurbaşkanı'mıza hakaret ederek, yargı mensuplarımıza 'Giyotin', 'FETÖ imamı', 'Şudur, budur' diyerek hakaret ederek izin istenmez. Herkes önce kendine baksın, nasıl izin istediğine baksın."

Haberin Devamı

"PAYLAŞIMLAR HAKİMLİK GÖREVİYLE BAĞDAŞIR PAYLAŞIMLAR DEĞİL"

Antalya'daki bir savcının sosyal medya paylaşımlarının ardından açığa alındığının aktarılması üzerine de Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin inceleme başlattığını ifade etti.

Bu inceleme neticesinde Teftiş Kurulunun hazırladığı raporun değerlendirileceğini anlatan Tunç, "Şu anda süreç devam ediyor. Sadece teğmenlerin disiplin soruşturmasıyla ilgili bir paylaşım değil sosyal medyada yapılan paylaşımlarla ilgili. O paylaşımlar hakimlik göreviyle bağdaşır paylaşımlar değil." değerlendirmesini yaptı.