16.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MİNE ÖZDEMİR GÜNELİ - Eğitim Gücü Sendikası kararın iptali için Danıştay’a başvurdu. Önerilerini açıklayan Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi (EFDEK) de YÖK kararının isteyen herkesin seçmeli ders alarak öğretmen olabileceği gibi bir anlayışı yansıttığını ve bu anlayışın “hiçbir şey olamıyorsan öğretmen olursun” yaklaşımını hatırlattığını kaydetti. Pedagojik formasyon eğitimi sertifika programının kapsamının başvuru koşulları ve uygulamasının nasıl yapılacağının YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile birlikte gözden geçirilmesini öneren EFDEK, uygulamaya 2023-2024 öğretim yılında başlanmasını istedi. EFDEK’in karara yönelik görüş ve önerileri şöyle:
‘Hak kaybına yol açar’
Öğretmenlik, özel bir ihtisas mesleğidir. Seçmeli dersler alarak öğretmenlik mesleği edinilemez.
İki dönem olan Öğretmenlik Uygulaması dersleri, yeni YÖK kararıyla 1 yarıyıla indirilmiştir. Bu, nitelikli öğretmen yetiştirme amacına hizmet edecek bir değişiklik değildir.
Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı, her yarıyıl 30 AKTS olmak üzere 60 AKTS ders içermekte. YÖK kararı ile üniversitelere gönderilen program ise 40 AKTS ders içermekte.
Eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştirme lisans programlarını Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) ilk 300 bin kişi arasına girebilenler tercih edebilmekte. YÖK’ün kararına göre isteyen herkes pedagojik formasyon derslerini seçmeli olarak 2. sınıftan itibaren alabilecek. Bu uygulama, aynı alanda öğrenim gören örneğin, Türk dili ve edebiyatı bölümündeki eğitim fakültesi öğrencisi ile edebiyat fakültesi öğrencisi arasında bir eşitsizliğe ve eğitim fakültesi öğrencisi açısından hak kaybına yol açacaktır.
‘Gözden geçirilmeli’
MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan, şunları söyledi:
“Resmi kaynaklara göre Türkiye’de 700 bin atanamayan öğretmen var. Şu anda eğitim fakültelerinde 30 bin, pedagojik formasyon programında 65 bin öğrenci bulunuyor. Türkiye’de öğretmen ihtiyacı yok, öğretmen yetiştiren programlar da dolu. Bu durumda YÖK, farklı kriterleri olan yeni bir program başlatıyor. Bu birkaç bakımdan iyi düşünülmemiş. Birincisi öğretmen eğitimi programlarına girme kriterlerini değiştirmiş yani yumuşatmışlar. Örneğin eğitim fakültesine girebilmek için YKS’ye girip ilk 300 binin içinde olunması gerekiyor. Ama yeni programda böyle bir şart yok. Fen edebiyat fakültesinde matematik bölümünde bir öğrencinin o bölüme girmesinde bir baraj yok. Üniversite sınavında 2.5 milyonuncu öğrenci de olsa o programa kaydolma hakkı var. İlk 300 bine giren ile daha geri sıralarda olan öğrencilere aynı hakkı vermiş oluyorsunuz. Adaletsizlik var. 93 öğretmenlik alanından birinde üniversitede öğrenci olanlar, hiçbir kritere tabi olmadan pedagojik formasyona başvurup alabilir. YÖK, bu kararı tekrar gözden geçirmeli. Programı hazırlayanların konuya vakıf olmadığı anlaşılıyor. Bu program, YÖK’ü yıpratıyor.