11.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
İsmail Şahin - Dört mevsimin dolu dolu yaşandığı Türkiye, coğrafi konumunun yanı sıra dünyanın en çok bitki türüne sahip ülkelerinden biri. Türkiye genelinde 12 binden fazla bitki türü bulunuyor. Bu bitkilerin 3 bin 600’den fazlası da endemik yani dünyanın başka yerinde yetişmiyor. Türkiye yüzölçümünün 13 katı olan Avrupa’da 12 bin civarı bitki türü var. Ülke bazında ise İtalya’da 5 bin 600, Fransa’da 4 bin 500, Almanya’da 2 bin 500, İngiltere’de 2 bin, Norveç’te bin 715 bitki türü var. Bu kadar zengin bir floraya sahip olan Türkiye’de bu bitki türlerinin kayıt altına alınması Batılı bilim insanlarının eline bırakılmış.
Sanatı bilimle buluşturan bitki ressamlığı, bitkinin tüm detaylarıyla incelenip tamamen gerçeğe ve bilimsel kriterlere uygun bir şekilde resmedilmesi olarak tarif ediliyor. Bitkiler resmedilmeden önce bütün yönleriyle (evreleri, kök gövde yaprak ve çiçek yapısı gibi) inceleniyor. Gözlemlenen bütün detaylar çizime cetvel ve pergel yardımıyla ölçülü ve orantılı şekilde aktarılıyor. Eskiz çalışması tamamlanan bitki, canlı örnekten alınan referans bilgilerle (renk örnekleri, notlar, detaylı fotoğraf vs.) orjinal suluboya kağıdına aktarılarak, bitkinin olması gereken bütün evreleri ile resim tamamlanıyor.
Kraliyet ressamı
Yaşadığımız topraklarda ilk bitki kaydı, 16. yüzyılda laleyi Hollanda’ya gönderen kişi olan Ogier Ghiselin de Busbecq ile Willem Quackelbeen ve Hans Dernschwam isimli üç Avrupalı bilim insanının yaptığı bitki bilimi gözlemleri oluşturuyor. Türk bitki bilimciler ise 19. yüzyıla kadar gerçek bitki bilimi çalışmaları ile ilgilenmemişler, genellikle tıbbi ve ekonomik önemi olan bitkiler üzerinde eserler bırakmışlar. İlk Türk bitki bilimi çalışmaları ise cumhuriyet döneminde üniversitelerin iyileştirilmesiyle başlamış. Almanya’dan gelen Prof. Dr. Alfred Heilbronn’un asistanı Nebahat Yakar doktora çalışmasını bu alanda yaparak 3 fasiküllük bir Türkiye Bitkiler Atlası’nı (1964) hazırlamış. Ancak Prof. Dr. Yakar kendisi gibi kimseyi yetiştirmediğinden Türkiye florası 2000’li yıllara kadar sahipsiz kalmış, 2000’li yılların başında Ali Nihat Gökyiğit Vakfı’nın desteğiyle İngiltere Kraliyet Botanik Bahçesi bitki ressamlarından Christabel King Türkiye’ye gelerek verdiği eğitimlerle birçok kişiyi yetiştirmiş.
Sergi Dolmabahçe’de
Bu isimlerden birisi de Hülya Korkmaz. Üniversite’de grafik tasarım eğitimi alan Korkmaz, bitkilere olan ilgisi sayesinde bu alandaki boşluğu görmüş ve kendini geliştirmiş. Onlarca projede eğitmenlik yapan Korkmaz şimdi Üsküdar Klasik Türk Sanatları Vakfı’nda Bilimsel Bitki Resmi Eğitmenliği’ne devam ediyor. Hülya Korkmaz ayrıca eğitim verdiği insanlarla projeler de yürütüyor. Cumhurbaşkanlığı himayesindeki Resimli Türkiye Florası Projesi’nin birinci cildi için sanat danışmanlığı yapan Korkmaz’ın yetiştirdiği öğrenciler şimdi bu projede resim yapıyor. Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde bir proje yürüten Kormaz, 20 kişilik ekiple 700’ü aşkın bitkiden 80 kadarını bilimsel yöntemle resmediyorlar. Ekipte, mimardan tutun görsel tasarımcıya, ressama, doktora ve turizmciye kadar çok farklı meslek gruplarından insanlar var. Bir resim en az 3 haftada bitiyor. Ama evreleri takip edildiği için kimi zaman bu süre 3-4 aya kadar çıkabiliyor. Ortaya çıkan eserler Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başladı. 30 Aralık’a kadar açık olacak sergide sergilenen eserlerin ayrıca satışı da yapılacak.
Çizilen kağıtlar el yapımı sulu boya için özel hazırlanmış pamuklu kağıtlar. Bu kağıtlara aynı resim üzerinde kat kat çalışılabiliyor. Bitki resimleri arşiv niteliği de taşıdığı için uzun yıllar kalıcılığını koruması için güneşe ve ışığa maruz kaldığında çabuk solmayan taş sulu boya kullanılıyor.
İster porselen ister pul yap
Bitki ressamlığı bilimsel alanın yanı sıra görsel ve estetik olarak farklı alanlarda da kullanılıyor. Dünyada bu alanda yapılan çizimler, koleksiyonerler tarafından toplanılıyor ve tablo gibi evlere asılabiliyor. Aynı zamanda, porselen mutfak ve banyo gereçlerindeki motiflerde kullanılıyor. Tekstil alanında da bitki ressamlığı önemli bir yer tutuyor. Hülya Korkmaz’ın bazı çizimleri pul olarak ve porselen üzerine de basılmış. Sadece bitkiler değil, ağaçlar, böcekler ve diğer hayvanlar da çizilebiliyor.
Para kazandırır mı?
Hülya Korkmaz’ın yetiştirdiği 15 öğrencisi şu anda eğitmenlik yapıyor. Yurt dışında bitki ressamlığı çok önemli bir meslek dalı olarak gözüküyor. En azı 20 gün süren bir bitki resmi 1250 - 2500 lira civarı paraya alınıyor. Yurtdışında bu rakam 15 bin lira civarında. Bu işi yapanlar genelde önemli bir projede yer alabilmek için maddi kısmını gözardı ediyorlar. Korkmaz, “Sabır ve işini tutkuyla yapanlar bu işten zamanla para kazanabilir” diyor.
Neden gerekli?
Bir akademisyen yeni bir bitki bulduğunda buluşunu ulusal ve uluslararası alanda ilan edebilmek için bununla alakalı bilimsel bir makale yazmak zorunda. Bu makale ise bitkinin bütün evreleri çizimle desteklenmez ise eksik kalıyor.
Korkmaz bitki ressamlığının aynı zamanda vatandaşları bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak için de kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin her yıl onlarca kişinin hayatına mal olan mantar zehirlenmeleri engellenebilir. Zehirli mantarların çizili olduğu kartelalar sayesinde halk görsel bir sunumla bilinçlendirilerek bu ölümlerin engellenebileceğini dile getirdi.