01.03.2025 - 10:15 | Son Güncellenme:
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Ana akım medya üzerinden şiddetin azaltılmasına yönelik ciddi çalışmalar yapılabileceğine inanan biriyim. Ana akım hala çok güçlü, televizyonlar hala çok izlenmekte, radyolar hala dinlenmekte. Şiddet aslında sadece bir yönüyle değerlendirilecek bir durum değil. Toplumsal şiddet, kadına, çocuğa, hayvana şiddet bunlarını hepsinin birlikte ele alınmasını düşünüyorum. Özellikle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaştığı için hem medyamızda özellikle kadına yönelik şiddet artacak ama aile, kadın, çocuk hiçbir konuda ayrım yapmaksızın şiddet olayında RTÜK'ün genel kanaatinin kırmızı çizgi şeklinde olduğunu belirtmek istiyorum.
'BİZİM KANUNUMUZ ÇOK AÇIK'
Biz denetim faaliyetlerini 6112 sayılı kanuna göre yapıyoruz. Bizim kanunumuz çok açık... Kanun şunu söylüyor, şunları yaparsanız şu cezaları alırsınız. Yapmazsanız istediğiniz yayını özgür bir şekilde yaparsınız. Bu yetmemiş bütün yayıncılarımızın altına imza attıkları bir deklarasyon yayınlamış. Bu yayın ilkeleri çok değerleri. Bu da yetmemiş RTÜK içerisinde yaptığımız çalışmaları paydaşlarımız, yayıncı kuruluşlar, bilim insanları ve STK'lar ile paylaşırız. Onlardan gelen cevaplarla üstü kurul ilke kararları alırız. Bu mecralar ciddi şekilde denetleniyor: TV, radyo, alt kurumlar. Bazen aksilikler olmuyor değil. Bu aksaklıklar canlı yayın esnasındaki hatalar, bazen de fazla reyting alabilmek için yapılan hatalar. Bunlarla ilgili de üst kurulumuz denetim faaliyetlerini devam etmektedir."
'DENETİMSİZ BİR ALANDA VERİLEN MESAJIN NE OLDUĞUNU BİLEMEZSİNİZ'
Televizyonların hala çok izlenir olmasından mutluyum. Televizyonların izlenmesi, radyoların daha çok dinlenmesi için çalışan bir başkanım. Çünkü denetimsiz bir alanda verilen mesajın ne olduğunu bilemezsiniz. Ciddi şekilde üzerinde denetim baskımızın olduğu alanlar.
Bu kadar sosyal medya imkanları gelişmişken, sanal medyada denetimsiz alanda yayın yapılabiliyorken, bu kadar reklamın farklı alana kaydığı bir dönemde hala televizyon içeriklerinin izlenmesi bu alanda hedefte olan TV ve radyoların daha da çok hedefe konulması düşündürebilir. Ben buna katılmıyorum. Özellikle dezenformasyon şeklinde yayılmaya çalışılan bu yanlış algıya katılmıyor. TV'lerin çok ciddi bir şekilde denetlendiğini, tabi ki bunların yanında zaman zaman da hataların olabileceğini kabul ediyorum. Bu hataların düzenlemesi bizim alanımızdadır, cezalar net.
GÜNDÜZ KUŞAĞI YAYINLARI
En çok tartışılan gündüz yayın kuşaklarıdır. Hatalar var mı? Var. Ciddi anlamlarda müeyyideler durumlar var. Toplan kaldırma cezası yapılması bu alandaki izleyicilerimize haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan orada çalışan insanların kazanç kapısı, bir taraftan da yapmış olduğu yayınlarla yerli ve milli medyanın güçlenmesi ve değerlerimizin korunması adına kamusal yayıncılık anlayışına sahip olmaları gerekir. Denetim dışı alanlarda neler yapıldığı görmekteyiz. Öyle insanlar var ki bizim denetim alanımızda, kendine TV ortamında yer bulamayan insanlar sosyal medyanın bazı kesimlerinde önüne gelen herkese hakaret edebiliyorlar.
RTÜK tek başına bunları yapması mümkün değil. Biz zaten bu denetimlerin bir denemesini yaptık, 2018 çıkan kanun, 2019'daki yönetmelikle alt yapı platformları denen mecraları BTK ile birlikte yapmaktayız. Sosyal medyada denetimleri elinden geldiğince belli kriterlere göre yapmakta. Ama içerik denetimi çok farklı bir şey. Bizim sosyal medya üzerinde kendi yetki alanımıza giren konularla ilgili içerik denetimi yapabilmemiz yine BTK ile mümkün. Biz bununla ilgili bir takım çalışmaları yaptık. Özellikle Youtube üzerindeki denetimlerin bize ait kısımlarıyla ilgili olarak. Şahısların her türlü yaptığı iletişim BTK'ya ait bir denetimdir.
Youtube da yaptığım bir takım görüşmelerde bazı alanlarda taleplerde bulunmaya başladık. Sonuçlarını da almaya başladık. Sanal medya denetimsiz bir alan. Youtube ile görüşüyoruz, bu alanda denetim olmalı. Çok kısa sürede sonuçlandıracağız. Yoksa denetimsiz mir alanda bu kadar çok mesajın kontrole tabi tutulmadan verilmesi kadınlar, gençlerimizin, çocuklar üzerindeki etkilerinin neler olabileceğinin ve sonrasında toplumsal şiddetin nereye taşınabileceği konusunda cevap verebilecek değilim. Çünkü o kadar tehlikeli bir alan.
TELİF SORUNLARI
Kavganın büyüğü de burada aslında. Türkiye'de telif konuları ciddi çalışmalar yapan kurumlar var. Ticaret bakanlığı ciddi anlamda kararlar aldı. Bunların tamamı bir araya gelip tek elden bir yapı oluşturulup tek elden yönetimi yapılabilir. Buna rağmen ciddi anlamlarda haksızlık yapıldığını görüyorum. Bu haksızlıkların hiçbiri bizim alanımızda olmuyor. Kanunlar, denetimler, yaptırımlar net. Reklam pastası bölüşümü hem de içerikler konusunda daha net bir alan oluşacağına inanıyorum.