GündemMelen Deresi'ne lağım suyu karıştığı iddiası! 'İstanbul'a içme ham suyu olarak gidiyor'

Melen Deresi'ne lağım suyu karıştığı iddiası! 'İstanbul'a içme ham suyu olarak gidiyor'

18.01.2025 - 20:01 | Son Güncellenme:

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, İstanbul'a içme suyu sağlayan Melen Havzası'nın bakımından sorumlu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yatırımlarını tamamlama çağrısını yineleyerek, Melen Deresi'ne lağım suyu karıştığına ilişkin görüntü paylaştı.

Özlü, İBB ve bağlı kuruluşu İSKİ'nin Düzce'ye yapılması gereken yatırımları uzun süredir tamamlamaması nedeniyle İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan Melen Deresi'ne lağım suyu karıştığına yönelik sosyal medya hesabından görüntü yayımladı.

Haberin Devamı

Melen Havzası'nın İstanbul'un içme suyu ihtiyacının yüzde 36'sını karşıladığını ve havzanın korunmasının yasal olarak İBB ve İSKİ'ye ait olduğunu belirten Özlü, şunları kaydetti:

"Konuralp bölgesinde kanalizasyon atıklarının Melen Deresi'ne boşaldığını ifade etmiştim. Gördüğünüz gibi vidanjörden değil, kanalizasyon hattından gelen kanalizasyon atıkları dereye boşalıyor. Bu dereye boşalan atıklar da İstanbul'a içme ham suyu olarak gidiyor. Burası sadece bir örnek. Bunun dışında Düzce'nin ilçeleri Kaynaşlı, Cumayeri, Gümüşova, Yığılca gibi ilçelerinin de kanalizasyonları Melen Deresi'ne boşalıyor. İleriki zamanlarda bunlarla ilgili canlı görüntüleri de sizlerle paylaşacağız. Ben 'İSKİ yatırım yapmadı.' demedim. 'İSKİ yapması gereken yatırımları tamamlamadı.' dedim."

Haberin Devamı

MARMARA DENİZİ'NE DERİN DEŞARJLA ATIK BIRAKILMASI GÖRÜNTÜLENDİ

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne 20 metre derinlikte deşarjla atık bırakılmasını sualtı kamerasıyla görüntüledi.

Sarı, bir dalış sırasında görüntülediği, derin deşarj yöntemiyle Marmara Denizi'ne atık bırakıldığı anları X hesabından paylaştı.

Görüntünün, denize bir litre bile arıtılmamış atık bırakılmadığını iddia eden bir belediyenin sınırları içinde karşısına çıktığını belirten Sarı, "Harika bir plajın ilerisinde, 20 metre derinlikte denize boca edilen atıkları görüyorsunuz. Kent merkezine yakın kıyılardaki neredeyse her dalışta karşılaştığımız üzücü bir manzara bu. Buna benzer binlerce boru halen Marmara'yı kirletmeye devam ediyor." ifadesini kullandı.

Sarı, müsilajın yüzeyden 30 metre derinliğe kadar Marmara Denizi'ni sardığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Hatta yer yer yüzeye çıkmaya bile başladı. Müsilajın ortaya çıkmasındaki üçlü tetikleyiciden kontrol edilebilir tek neden olan deniz kirliliğinin önlenmesi şimdilik en önemli önlem. Ancak halen bazı belediye yöneticileri veya danışman ekipleri, ileri biyolojik arıtma yapmak yerine atıkların ön arıtmadan sonra derin deşarjla Marmara Denizi alt akıntısına verilmesini ciddi ciddi savunuyorlar. Arıtılmadan denizin ister yüzeyine, ister ortasına, ister derinine deşarj edilen her atık müsilaj oluşumuna katkı sağlıyor. Lütfen kendinizi de insanları da kandırmayın."

Haberin Devamı

Doğadaki hiçbir atığın yok olmadığını vurgulayan Sarı, Marmara Denizi'nin Karadeniz'e ve Akdeniz'e giden akıntıyla kirlenmeyeceği görüşünün doğru olmadığını ifade etti.

Sarı, evsel ve endüstriyel atıkların derin deşarjla Marmara Denizi'nin derinlerine verilmeye başlandığını, 1980'li yıllarda bunun yanlışlığının akademik dünya tarafından dile getirildiğini belirterek, "Üzülerek 2024 yılında atıkların ileri biyolojik arıtma kurmak yerine ön arıtmadan sonra derin deşarjla denize verilmesini savunan yöneticiler, danışmanlar var. Lütfen atıkları arıtın. Marmara hassas bir ekosistemdir ve 1 litre bile atık arıtmadan denize verilemez. Derin deşarjı ancak ileri biyolojik arıtma yaptığınız atıklar için uygulayabilirsiniz. Müsilaj neden değil sonuçtur. Müsilajın tek kontrol edilebilir tetikleyicisi olan kirliliği durdurmadan müsilajdan kurtulma şansımız yok." değerlendirmesinde bulundu.