07.11.2024 - 16:19 | Son Güncellenme:
Mesut BUDRAÇ-Gıyasettin TETİK-Selim KAYA-Seyfettin EKEN/DİYARBAKIR (DHA)
DİYARBAKIR - Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin haklarında 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davada ilk duruşma görüldü.
Ardından Yüksel Güran söz alarak, “Gazal peşimden gelip beni teselli ediyordu” dedi. Salim Güran ise “Ben Nevzat’a ‘Kardeşim’ demedim. ‘Benim kocamı sırtından vurdu’ dedi, açıklama yapsın” diye konuştu. Söz alan Enes Güran ise “Biz tepeye çıktığımızda Maşallah Güran’a seslendik. Hediye Güran yoktu yanımızda. Öyle bir olay olmadı” dedi.
Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren de “15.08’de konuştuktan ne kadar süre sonra Nevzat araçla ayrıldı?” diye sorup, Ali Rıza Güran’ın teklifini anlatmasını istedi. Bunun üzerine Gazal Bahtiyar, “Konuştuğu gibi çıkmadı. Kaç dakika geçtiğini bilmiyorum. ‘Çarıklı’ya gidecegim’ dedi. Hasan Kaya geldi. Ali Rıza Güran benim için ‘Köye gelsin, çocuklarıyla biz ona bakarız’ dedi, kabul etmedim. Nevzat’a söyledik. Kabul etmediğini söyledi. Biz teselli için gidiyorduk. ‘Aile toplantısı var kimse gelmesin’ diyorlardı” diye konuştu.
Gazal Bahtiyar’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı, duruşmayı yarın sabah 09.00’a erteledi.
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar tanık olarak dinlendi. Olay gününü anlatan Gazal Bahtiyar, “Nevzat telefonla konuştuktan sonra çıktı. Yüksel, ‘Benim kızım yoktur, kaçırdılar mı, öldürdüler mi, hanginiz kızımı götürdüyse getirsin’ dedi. Eşimden hiç şüphelenmedim. Şüphelenseydim kendi elimle teslim ederdim. Ali Rıza Güran, Hasan Kaya’yı aramış. ‘Gazal gelsin, kendi evinde yaşasın, bakarız’ diye. ‘Nevzat suçunu itiraf etsin’ demiş. Cezaevi ziyaretine gittiğimizde Nevzat’a söyledik bu durumu. Salim’in üvey annesi geldi, ‘Salim tutuklandı, Nevzat da tutuklanacak’ dedi. Narin’in cansız bedeni daha bulunmamıştı. Niye tutuklanacak diye sordum. Daha sonra, ‘Yok yok, ifadesi alınacak’ dedi. Araba meselesinde de Nevzat 50 bin TL ödedi. Aralarında husumet olsaydı, oğlum onların evinde yapmazdı. Zaten jandarmalar onların evinden aldı oğlumu. Salim onu sırtından vurdu. O paradan sonra da bir sıkıntı olmadı. İkisi de birbirine ‘Kardeşim’ diyordu” dedi.
Duruşmada Mahkeme Başkanı, ifade işlemleri devam eden Narin’in amcası Salim Güran’a, “Baz kayıtlarına göre Arif’in evinde görünüyorsun” diye sordu. Salim Güran, “Hayır kesinlikle gitmemişim” dedi. “15.39’da, bize göre iddianame ve baz kayıtlarına göre o saatte kızın Dilek’i arıyorsun, onunla 16 saniye konuşuyorsun. 15 dakika sonra o seni arıyor, 7 saniye konuşuyorsunuz. Aynı evin içinde dilekle telefonla mı konuşuyorsun?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Salim Güran, daha sonra “22.47 de narinin cesedinin olduğu yere kesinlikle gitmedim. Ramazan’la olan telefon konuşmam kesinlikle Narin ile ilgili değil. Ben baz verilerine inanmıyorum. Arif’in evine de gitmedim, dereye de gitmedim” diye konuştu.
Tanıkların daha sonra dinlenmesi talebi üzerine de Mahkeme Başkanı, “Sabaha kadar buradayız. Nereye kadar giderse” dedi
‘ARACIN SAĞ CAMI BOZUK’
İfadesine devam eden Salim Güran, “Üs bölgesinin kamerasından, Narin’in patikaya çıktığı andan sonrası görünüyor. Narin patikaya çıktıktan sonrasına baksınlar. Meğer 18.00’den sonra bakmışlar. Benim gördüğüm, çok güzel bir kameradır. Ben Arif’in evine girmişsem, o kameradan gözükür. O kamerayı göstersinler. Nevzat, medya ne söylerse onları soyluyor. Nevzat Bahtiyar benim ismimi, beni gözaltına aldıkları için algı yaptıkları için verdi. Nevzat, aracın sağ camından aldığını söylemişti. Sağ cam bozuk” diye konuştu.
BABA ARİF GÜRAN’IN İFADESİ BAŞLADI
Salim Güran’ın ifadesinin ardından, tanıklar dinlenmeye başlandı. İlk tanık olarak ifade veren baba Arif Güran, “Olayın ilk gününden bulunana kadar herkes bir şey söyledi. Yaklaşık 1 hafta yemek yemedim, ondan dolayı unutkanlık ve halsizlik bende çok var. İnsanlar mesaj atıyordu. ‘Kızın bende’ diye. Ben hemen bunu jandarmaya bildiriyordum. Telefonuma bakamaz hale geldim. Telefonu uçak moduna aldım. Sadece mesajlara bakıyordum. İfadede de söyledim, benim kimseye zararım olmamış. Bu arama çalışmalarında o akşam köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. 9 gibi köye yetiştim” dedi.
ARALARINDAKİ ARAÇ TİCARETİNİ ANLATTI
Nevzat Bahtiyar ile olan araç alışverişini anlatan Arif Güran, “Nevzat’la olayımı anlattım. 20- 25 gün önce bir araba ticareti. Benle bir alakası yok. O arkadaş cezaevine girdi. Benim yakamı tuttular, ‘Parayı sen ödeyeceksin’ dediler. Galerici H.O.’nun orada örfi olarak anlaştık. Tutanak da tuttuk. Salim’e biz bu arabayı Nevzat’tan aldık. Bu araba sattığım zaman 4 bin TL kârı vardı. ‘80 bin liralık zarar niye bana değiyor’ dedim. Sonra nevzatla buluştuk. Kesinlikle ‘kabul etmiyorum dedi. Konuşmalarımız sakin değildi. Kekelemesiyle dalga geçtim. 40 bin zararı, Salim’in evinde, Nevzat Bahtiyar’a 10 bin, Salim’e 30 bin ödeyeceğiz diye kararlaştırıldı. Nevzat’a parası yoksa, sıva karşılığı ödemesi de teklif edildi” diye konuştu.
‘KIZIMI SAKLAYIP, GELİP YANIMA OTURUYORSA, O İNSANDAN HER ŞEYİ BEKLERİM’
Bölgedeki askeri üssün kamerasının görüntülerinin olduğunu belirten Arif Güran, “Benim kızım tepeye çıkmamış diye ilk günler de söyledim. Ama Salim 18.40’da köyün kamerasına takılan görüntüsünde hızla gidiyor. Üs bölgesinin kamerasına o saatte bakmışlar, ‘Güneş vuruyor’ dediler. Bu insanlar kızımı görmedikleri halde saat 19.00 a kadar orada olduğuna dair beyanda bulundular” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Üs bölgesinin kamera görüntüleri var mı, soracağız” dedi. İfadesine devam eden Arif Güran, “Biri benim kızımı öldürecek ve ben onunla anlaşacağım öyle mi? Güran’lar tarafından eğer benim kızım Nevzat’a teslim edilmişse, bu insana silah doğrultmuşsa 2’nci, 3’üncü, 4’üncü gün gelir, bize söylerdi. O zaman baş tacımız olurdu. Kızımı saklayıp gelip yanıma oturuyorsa, ben o insandan her şeyi beklerim” diye konuştu.
‘KİMİN PARMAĞI KIZIMIN KANINDA VARSA, RABBİM O PARMAKLARI ÇÜRÜTSÜN’
Aile meclisi toplantıları iddialarının sorulması üzerine de, “Ali Rıza Güran ile bazen bir araya geliyorduk. Toplu görüşmelerimiz olmadı” yanıtını verdi.
Arif Güran, ifadesini şöyle sonlandırdı:
“İlk bulunan terlikte ilk önce benzediğini söyledim. Olay yerinde numarayı söylediler. Kızımın numarası 31 dedim. O 25 numaraydı. Orada kızımın terliği olmadığını söyledim. Kimin parmağı benim kızımın kanında varsa, Rabbim o parmakları çürütsün. Benim gözümde benim ailem bana bunu yapmaz. Eşimden asla şüphelenmedim. Benim kızım herkesin üstündedir. Eşim saat 17.00’de beni aradı ‘Yemeğe gelecek misin?’ dedi. Sesinde tedirginlik yoktu.”
Narin’in annesi Yüksel Güran’ın ardından, amcası Salim Güran’ın ifadesine başlandı. Mahkeme Başkanının aylık kazancını sorduğu Salim Güran, “Muhtarlıktan aldığım maaş belli. Araziden aldığım da değişiyor. Ben yılda iki kez ürün alıyorum. 50 bin TL diyebiliriz” dedi.
Olay gününü anlatan Salim Güran, “Ben sulamacı tutmuşum, Mehmet Selim Atasoy. Ben onlardan önce her zaman tarlaya giderim. Ben çalışıyorum. Aynı gün yine tarlaya gidip çalıştık. Saat 10-11 gibi eve geldim. Çocuklarıma ‘Düğündür, size elbise alayım’ dedim, oğlum Devran hariç. Dönüşte petrol istasyonunda 200 TL'lik yakıt aldım. Eve gittim, sıcaktı. Klimayı çalıştırdım. Eşim yemek yaptı, istirahat ettim. Yemeği yedim. Sonra da sondajın olduğu yere geldim. Sonra elektrikçiler geldi. Mehmet Şerif Güran’ın tarlasındaki trafonun yanına gittik, kontrol ettik. O sırada tarlada kurtların çıktığını gördüm. Aradım amcaoğlunu, ‘Tarlan kurtlanmış’ dedim. O da ‘Hangi ilacı kullanalım’ diye sordu. O sırada Abdussamed, direğin üstüne çıktı. Hasan da acur topluyordu. Abdussamed bana, ‘Amcanın oğluna söyle, 3 bin 500 TL'den aşağı sorunu çözmem’ dedi. Sonra ‘Ben niye arayacağım’ dedim, onlar aramış Mehmet Şerif’i. O da beni aradı, ‘3 bin TL'ye anlaştık’ dedi. Ondan sonra, Miran oğlum da tarladaydı. Oğlumu da alıp eve geldim. Saat 18.00'e kadar. Ondan sonra eve geldim. Hüseyin amcam, Mersin’den gelmişti. Onun evine giderken, oğlum Miran da bana ‘Ben de geleyim’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. O sırada Ramazan, ‘Yabancı bir araba var’ dedi. Ben o sırada yukarı çıkarken, Nevzat bahçesinde oturuyordu. Ben de ona selam vermeden gittim. Bu adamla 2-3 aydır ne yemişim ne içmişim. Ondan sonra Arif ‘O parayı vermiyorum’ dedi, ben de ‘Arif ayıptır’ dedim. İnşaat meselesine gelince, dedim ‘Nevzat, kardeşimin evi olacak, sana verelim sıvasını.’ Bana ‘200 bin’ dedi ama ‘10 almam 190 olsun’ dedi. Ben de ‘175 bin veren var’ dedim, o da ‘Kim yapıyorsa verin gitsin’ dedi” diye konuştu.
‘KAYBOLDUĞUNU 18.30-19.00 ARASINDA ÖĞRENDİM’
Mahkeme Başkanının ‘Narin ne zaman kayboldu’ sorusuna Salim Güran, “Ben Hüseyin amcamın evindeydim. 18.30 ve 19.00 arasında öğrendim. Mehmet Selim Atasoy’u aradım, o da yanıma geldi. Onunla sondaja gittik. Telefon bana geldi, kızım Gizem beni aradı, ‘Narin kaybolmuş’ dedi. Ben de ‘Nasıl kaybolmuş, geliyorum’ dedim. Mehmet Selim Atasoy da ‘Ben de geliyorum’ dedi. Ben arabayı oraya park ettim, baktım kalabalık ve herkesi görünce Şakir Başçavuşu aradım, ‘Komutanım kardeşimin kızı kayıp’ dedim.
‘WHATSAPP YAZIŞMALARINI, KARDEŞİMİN AHIRINDAKİ MERMİLER NEDENİYLE SİLDİM’
Mahkeme Başkanının, cep telefonuna indirdiği bir programı neden indirdiğini sorması üzerine Salim Güran, “Bazen toplantılara giderken unutmayalım diye onu indirdim” dedi. “Narin kaybolduktan sonra neden sildin peki?” sorusuna da, “O programı ben silmedim. 21 Ağustos’u, 22 Ağustos’a bağlayan gece saat 24.00'te o program devre dışı kaldı” yanıtını verdi. “Kendin silmedin değil mi?” sorusuna da, “Hayır. Ben o programdan anlamıyorum. Ben Cahit Kaya ile birlikte babamın bahçesinde otururken onun oğlu bana indirdi” dedi. Salim Güran, Arif Güran’ın evine girmediğini, Nevzat Bahtiyar ile de görüşmediğini söyledi. Enes Güran’ın saat 15.50’de HTS kayıtlarına göre evlerinde olmasına da, “Bilmiyorum” dedi. “Whatsapp yazışmalarını neden sildin?” sorusuna da, “Kardeşimin ahırında 380 keleş mermisi bulunduğu için sildim” yanıtını verdi.
‘KARDEŞİMİN NAMUSUNA LAF GETİRMEM, KENDİNİ KURTARMAK İÇİN İFTİRA ATIYOR’
Mahkeme Başkanının “Enes'in, kızlarınla ilişkisi var mı?” sorusuna “Kesinlikle hayır” yanıtını veren Salim Güran, “Yüksel Güran ile ilişkin var mı?” sorusunda da “Hayır, kardeşim Arif’in namusuna laf getirtmem. Ben Salim Güran'ım, asla öyle bir şey yapmam. Ben 8 yaşındaki bir meleği neden öldüreyim? Nevzat yalan söylüyor, Allah belasını versin” dedi.
Salim Güran, daha sonra “Jandarma beni çağırdığı zaman, ‘Küçük de olsa husumetin olan kişileri söyle’ dediler. Nevzat’la olan meseleyi anlattım. ‘17.40’da Narin’i gördünüz’ diye kimseye söylemedim. Döverek söyletmişler. Ben onlarla öyle bir şey konuşmamışım. Ben kimim ki koskoca devleti yönlendireyim? Arif Güran’ın evine olay günü gitmedim. Hüseyin amcamın yanından giderken Nevzat’ı gördüm, ağaçların orada. Selam bile vermedim. Nevzat Bahtiyar, adam gibi çık söyle. Narin’i kim öldürdü? Hepsi oyun. Ben gözaltına alındım. Televizyonda dersini çalıştı. Televizyon izleyerek kendini ayarladı. Yüksel ile ilişki meselesini kendini kurtarmak için iftira atıyor. Tanıklara da kendimi korumak için yönlendirme yaptırmadım” diye konuştu.
Hakimin “Gece 22.47'den 22.55'e kadar olay yerinde olduğunuz HTS kayıtlarında var” sorusuna Salim Güran, “Ben gitmedim” dedi. “DNA testinde Narin’in olay günü kıyafetlerinden çıkan bir bulgu, senin aracında çıktı” sorusuna da “Hayır, kabul etmiyorum” yanıtını verdi.
Duruşmada Nevzat Bahtiyar ve Narin’in ağabeyi Enes Güran’ın ifade işlemlerinin ardından verilen aranın ardından, annesi Yüksel Güran ifade vermeye başladı. Olay gününü anlatan Yüksel Güran, “Türkçem fazla kuvvetli değil. Sabah 5’te kalktım. Bahçeye gittim. Bamya topladım. 2 oğlum gurbetten gelmişti. Çok sevinçliydim. Enes’in elbiselerini Hediye Güran’a götürdüm. Narin, Enes’e ‘Ağabey bana niye oyuncak almadın?’ dedi. Oğlum, ‘Patron para vermedi’ dedi. Evden çıktığımda telefonum evdeydi. Çocuklar acıktıklarını söyledi. Patates kızarttım. Narin 1’de Kur’an kursuna geç kaldığını, 4’e kadar sürdüğünü söyledi” dedi.
Mahkeme Başkanı, önceki ifadesini tekrarlayarak, evde kimlerin telefonunun olduğunu sordu. Bunun üzerine Yüksel Güran, “Herkesin var. Narin’in yok” dedi. Mahkeme Başkanı’nın ‘Hediye geldiğinde Enes evde miydi?’ sorusuna Yüksel Güran, “Evet evdeydi. Enes ne kadar içerde kaldı bilmiyorum. Sadece akşama doğru Hediye’nin evimden çıktığını biliyorum. Enes telefonda arkadaşıyla konuşuyordu. Ben oğluma ‘Kalk dışarı çık’ dedim. Ne zaman çıktı, bilmiyorum. Hediye ile konuşuyorduk” dedi. Mahkeme Başkanının “Salim ile konuşmanız oldu mu?’ ve “Nevzat’ı gördünüz mü?” sorularına Yüksel Güran, “Hayır, görmedim. Evin içine girdim, evi toparlayıp dama çıktım. Orada yatakları serecektim. Gördüm, Enes arkadaşları ile birlikte evin arkasındaydı. Enes'in yanında Furkan ve İsa vardı. Enes’in içtiği sigaradır, tütündür” yanıtını verdi.
‘KİM ÖLDÜRDÜYSE ALLAH BELASINI VERSİN’
Mahkeme Başkanının “Siz televizyonda ‘Kim öldürmüşse gelsin, bir yere koysun cesedini bıraksın’ demişsiniz. 28 Ağustos’ta saat 19.00'da Enes ile Yüksel’in dizine vurarak geldiği, ‘Kim kızımı öldürdüyse getirin, en azından mezarı olsun’ dediğiniz söylendi” sorusuna Yüksel Güran, “Hayır, yalan yemin ediyorum ki öyle bir şey demedim” dedi.
“Narini sen öldürmedin mi?” sorusuna, “Hayır, yemin ederim öldürmedim” dedi. “Salim mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır” yanıtını verdi. “Nevzat mı öldürdü?” sorusuna, “İşte ortadadır. Salim mi kim öldürdüyse Allah belasını versin” yanıtını verdi. “Oğlun Enes mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır. Oğlum Enes öldürseydi, kendi ellerimle teslim ederdim” yanıtını verdi.
‘NEVZAT BAHTİYAR’A DÖNÜP, ‘BU İNSAN MIDIR’ DİYE BAĞIRDI
Mahkeme Başkanının “Enes Narin’i öldürdü, erkek çocuk bu coğrafyada önemlidir, kız gitti, erkek oğlum gitmesin diye mi düşündün?” sorusuna Yüksel Güran, “Çocuklarımın günahı yoktur. Hayır, öyle bir şey yok. Enes öldürseydi yemin ederim teslim ederim. Hiç kimse kızımdan daha üstün değildir” dedi. ‘Nevzat iftira mı atıyor?’ sorusuna da “Evet namusuma leke sürüyor. Allah belasını versin” dedi. Daha sonra Nevzat’a dönerek, “Bu insan mıdır” diye bağırdı. Ardından, “Kızıma kefen giydirdiler, namusuma leke sürdüler. Kocam gözümün nuru, hiçbir hatam olmadı. Kocam bana bir gün yüzüme tokat bile vurmadı. Ben sabah 5’te bamya için kalkıyorum. Benim gözüm dışarda olsa o bamya için kalkmazdım. Beni öldürün, asın. Salim’le alakam yoktur. Beni öldürün, namusuma leke sürmeyin. Güranlara leke sürmeyin. Yemin ederim Salim ve Nevzat evimize gelmedi” dedi.
‘NE SALİM, NE NEVZAT EVİMİZE GELMEDİ’
Mahkeme Başkanı, HTS kayıtlarını belirterek, “Bu rapora göre telefonun evdedir. Enes'in telefonu da evdedir. Bir yerde, 15.20'de salim evinize giriyor” diye sordu. Yüksel Güran, “Kesinlikle öyle bir şey yok” dedi. “Nevzat’ın beyanına göre, baz istasyonu da dahil, her dördünüzün evinizde olduğu ortaya çıkıyor” sorusuna da “Kesinlikle ne Salim ne Nevzat bizim eve gelmemiştir” yanıtını verdi. “Salim ile ilişkiniz var mı” sorusuna da, “Hayır, yemin ederim hiçbir alakamız yoktur” dedi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin Güran davasında duruşmaya 1 saatlik ara sona erdi. Duruşma yeniden başladı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin Güran davasında duruşmaya 1 saat ara verildi. Duruşma ara sonrasın Yüksel Güran'ın savunması ile devam edecek.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada tutuklu 4 sanıktan ağabey Enes Güran savunma yaptı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'ın savunmasının ardından ağabey Enes Güran'ın savunmasına geçildi. Mahkeme başkanı, sanık Enes Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açıldığını belirtti.
Güran, mahkeme başkanının "Salim Güran'ı evinizde gördünüz mü?" diye sorması üzerine, Salim Güran'ı o gün evinde hiç görmediğini ileri sürdü. Mahkeme başkanının daha önceki beyanlarını da hatırlatarak, çelişen beyanları olduğunu belirtmesi üzerine Enes Güran, "Hatırlamadığım şeyler var. Olayın şokunda olduğum için öyle oldu." dedi.
Narin'in kaybolduğu gün saat 15.57'de cep telefonuna ait HTS baz kaydının Salim Güran'ın evinde tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine Güran, "Salim Güran'ın evine kesinlikle gitmedim." beyanında bulundu.
"Narin, Enes ile ilgili hoş olmayan görüntüler gördüğü için öldürüldü" iddiasının sorulması üzerine Enes Güran, "Kesinlikle öyle bir şey yok. Ben hiç ahıra gitmedim, evde uyuyordum." dedi.
Mahkeme başkanının, "Salim Güran ile annen arasında bir ilişki var mıydı?" sorusu üzerine Enes Güran, "Annemdir sonuçta sayın hakimim bu soru bana sorulmaz." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Bir masum varsa masumu, bir cani varsa caniyi bulma derdindeyiz." dedi.
Enes Güran da mahkeme başkanının sorusunu "Bilmiyorum." diye yanıtladı. Mahkeme başkanının günlerce Narin'in bulunması için arama çalışmaları yapıldığını belirterek, jandarmanın aile üyelerinin kendilerini yanlış yönlendirdiğini belirttiğini, böyle bir şey olup olmadığını sorması üzerine Güran, böyle bir şey olmadığını iddia etti.
Savcının, kolundaki ısırık izini sorması üzerine Güran, "Kolumdaki ısırık izini üçüncü gün yaptım. Cezaevine suçlu olduğum için girmedim. Kardeşim Narin için girdim." diye konuştu. "Neden diğer kardeşlerin değil de siz davaya dahil edildiniz?" diye sorulan Güran, bunu hiç düşünmediğini savundu.
"AMCAM DA OLSA ŞÜPHELENDİM"
Savcının, "Kimden şüphelendin?" diye sorması üzerine Güran, şöyle dedi:
"İlk başta Salim Güran'ın aracında DNA çıkınca ondan şüphelendim. Amcam da olsa şüphelendim."
Savcı, Güran'a "yanlış" ve "çelişkili" beyanlarda bulunduğunu da sordu.
Güran, bunun ilk günlerdeki kafa karışıklığından kaynaklandığını öne sürdü.
KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir'in kolunu nasıl ısırdığını sorması üzerine Güran, kolunu nasıl ısırdığını gösterdi.
Kolundaki ısırık izinin halen görüldüğünü belirten Güran, sırtındaki izlerin Nevzat Bahtiyar'ın ahırına gittiklerinde oradaki çivi ve tahtalardan kaynaklandığını, bu izlerin mısır tarlasında olmadığını öne sürdü.
"Narin'in öldürüldüğünü cezaevinde öğrendim. Narin'in ölümünü duyunca şok oldum." diyen Güran, "Cezaevinde başımı sürekli duvarlara vurduğumu, yüzüme tokat attığımı siz gördünüz mü?" dedi.
"DİYARBAKIR BAROSUNA İŞKENCE İDDİASIYLA İLGİLİ YAPILMIŞ TEK BİR BAŞVURU YOKTUR"
Diyarbakır Barosu avukatlarından Derya Yıldırım, Güran'a dava kapsamında 6 defa ifade verdiğini belirterek, çelişkili beyanlarını sordu.
Bunun üzerine Güran avukatıyla görüşmek istedi. Avukatı Güran'a, "Her şeyi anlat." dedi.
Güran ailesinin avukatlarından Yılmaz Demiroğlu, "Kötü muameleye maruz kaldıklarını belirttiler." ifadesini kullandı.
Mahkeme başkanının, "İşkence yapıldıysa, küfür edildiyse söyleyebilirsin, burada gizli, saklı bir şey yok." dedi.
Dönemin Diyarbakır Baro Başkanı avukat Nahit Eren ise ailenin kendisine iki kez görüşmeye geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Tüm görüşmelerimi meslektaşlarımla birlikte yaptık. Gözaltındayken yakınlarına işkence yapıldığını söylediler. 'Herhangi bir kötü muamele ve işkence tutanağı varsa ifade sırasında tutanağa geçin.' dedim avukat arkadaşlara. 'Bize bu konuda bir başvuru yapın.' dedim. Diyarbakır Barosuna işkence iddiasıyla ilgili yapılmış tek bir başvuru yoktur. 8 yaşındaki Narin'in faillerinin hak ettikleri cezayı çekmesi için buradayım."
Enes Güran ise "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiğim ifadeleri işkenceden dolayı kabul etmiyorum. Kendimde değildim." dedi.
Nahit Eren'in Narin kaybolduğu gün Salim Güran ile görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Enes Güran, Narin'in kaybolduğu gün amcası Salim ile hiç görüşmediğini, telefon görüşmesi de yapmadığını ileri sürdü.
Nahit Eren'in, cezaevindeyken Narin Güran ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunu neden merak ettiği yönündeki sorusunu Güran, "Narin diş fırçamı kullanmıştı. Ben de onun açığa çıkmasını istiyordum. İlk defa karakol ve cezaevini gördüm. Suçun üzerimde kalmasını istemiyordum." yanıtını verdi.
Enes Güran, amcası Salim ile Nevzat Bahtiyar'ın arkadaş olduklarını belirterek, "Bildiğim kadarıyla dostlar, yan yanalar." dedi.
CNN TÜRK Muhabiri Serdar Er, Narin'in ağabeyi Enes Güran'ın, dört jandarma eşliğinde ihtiyaç arası için salondan dışarı çıkarıldığını belirtti. Serdar Er ayrıca, Enes Güran'ın dışarı çıkarken Nevzat Bahtiyar'a dönerek bir şeyler söylediğini ancak anlaşılmadığını anlattı.
Diyarbakır'da Narin Güran cinayeti davasının görüldüğü salonun dolması nedeniyle bazı avukatlar içeri giremedi. Salonun dolması nedeniyle içeri giremeyen avukatlar, "Avukatları içeri alın" sloganları attı.
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin, tutuklu sanıklar annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmesini talep etti. Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç ise hazırlık soruşturmasında eksiklikler olduğunu belirterek, “Olayın başından itibaren Narin'in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Sanıklara bu yolla imkan sağlandı. Dereye saklandığı için bütün deliller karanlıkta. Bu anlamda, daraltılmış baz çalışması önemli” dedi.
Mahkemede ifade veren Nevzat Bahtiyar sıva işiyle uğraştığını, ayda 60 bin TL kazandığını, son verdiği beyanının doğru olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, son beyanını okudu. Olay gününü anlatan Bahtiyar, “Yaya olarak Arif Güran’ın evine doğru gittim. Orada Salim Güran ile buluştum. Başka kimse yoktu. Salim Güran yukarıdaydı, ben ağaçları suluyordum” dedi.
Mahkeme başkanının ‘Neden çelişkili konuştun?’ sorusu üzerine de Bahtiyar, “O zaman korkmuştum. O yüzden öyle ifade vermiştim. Salim Güran beni çağırdığında evden herhangi bir bağrışma sesi duymadım. Eve girdim. Bir odaya gittik. Narin yatıyordu. Salim, ‘Narin’in annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm dedi’ diye konuştu.
‘NARİN’İ ARABAYA KOYDUĞUMDA YÜKSEL GÜRAN AĞLIYORDU’
Mahkeme başkanı, güvenlik kamerası saati ve baz kayıtlarını belirterek, "Peki hangi ara ilişkiye girdiler" diye sordu. Bahtiyar, "Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu. Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi. Çuvalı arabanın arka tarafında, paspas kısmına koydum. Ben köyden çıktıktan sonra Salim de arkamdan geldi. Ben cesedi arabama torbayla koyduktan sonra battaniyeyi benden aldı. Cesedi arabamın arka paspas kısmına koydum. Salim bana ‘Cesedi göle götür, parça parça haline getir’ dedi. Ben de oraya götürdüm, cesedi parçalamadım. Oraya bıraktım. Cesedi oraya bıraktığımı kimseye söylemedim. Battaniyede ıslaklık olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
AĞLAYARAK BEDDUA EDEN BABA ARİF GÜRAN, DIŞARIYA ÇIKARILDI
Bahtiyar’ın mahkemedeki ifade işlemleri devam ederken gözyaşlarını tutamayan Narin Güran’ın babası Arif Güran, beddua etmeye başladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Güran’ın sakinleşmesi için salondan çıkmasını istedi. Arif Güran, dışarıya çıkarıldı.
İfadesine devam eden Bahtiyar, “Salim ile bu olaydan sonra görüşmedim. Narin’i arabaya koyduğum zaman başımı kaldırdım. Yüksel tepeye gelmişti, beni izliyordu” dedi.
Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a “Narin’i nasıl öldürmüş olabilir?” diye sordu. Bunun üzerine Bahtiyar, “Boğarak. Narin'in boğularak öldürüldüğünü düşünüyorum. Vücudunda herhangi bir kan görmedim. Cesedi vicdanım el vermediği için parçalamadım. Cesedin üstüne sadece, su alıp götürmesin diye 1 taş bırakmıştım. Kendi inisiyatifimle o taşı bıraktım. Yüksel veya Enes ile de bu olaydan sonra konuşmadım. Dereye götürdüğümü Salim ile Yüksel biliyordu” dedi.
‘GÜRAN AİLESİYLE BİR HUSUMETİM YOK’
Bu sırada Arif Güran, tekrar mahkeme salonuna geldi. Mahkeme Başkanı, Bahtiyar’a “Cesedi bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyorsun. İlk defa hayatında bir ceset gördün, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi evine peynir almaya mı gittin, öyle mi?” diye sordu.
Bahtiyar, “Evet” dedi.
Mahkeme Başkanı, “Neden itirafta bulundun” diye sordu, Bahtiyar bu soruya cevap veremedi. İfadesine devam eden Nevzat Bahtiyar, “Güran ailesiyle bir husumetim yok” dedi.
Savcı baz bilgilerini sorarak, “Salim Güran’ın seni silahla korkuttuğunu söyledin. Baz bilgilerine göre 4’ünüz de aynı yerdesiniz. Silahla nasıl tehdit etti? Salim seni silahla o 8 dakikada mi tehdit etti?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Yanındaki silahla yaptı. Salim silahını yanında taşıyor. Silahı çıkardı. ‘Bunu yok etmezsen senin oğlunun kafasına sıkarım, sonra da senin kafana sıkarım dedi" diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının “Salim Güran’ın olay günü elbisesi ne renkti?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Savcının, “Salim Güran’ın 17.46'da senden gelen 41 saniyelik görüşmeniz var, ne konuştunuz?” sorusuna da “Ben Salim’i aramadım” diyerek konuşmayı inkar etti. “Dereye Narin’i kucağında götürdüğünü söyledin. 25 kilo bir kız. Tek başına mıydın? İpi nerede buldun?” sorusu üzerine de “Çantanın ipini kullandım, tek başımaydım” yanıtını verdi.
SORULARIN ÇOĞUNA ‘HATIRLAMIYORUM’ YANITINI VERDİ
Önceki dönem baro başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a “Salim Güran’ı ne zamandan beri tanıyorsun” diye sordu.
Bahtiyar, “Çocukluktan beri birlikteyiz. 30 yıl var. Vaktimiz oldukça ben onu o beni arar kahveye giderdik. Köyde görüşürdük” dedi.
Bahtiyar, Eren’in sorduğu soruların çoğuna ‘Hatırlamıyorum’ yanıtını verdi. Eren’in, ‘Olay günü 15.08 geçe Salim Güran’ın aradığını söyledin, o cümleleri hatırlıyor musun?’ sorusuna, “Hayır, hatırlamıyorum. Ona ‘Suyumuz yok’ demiştim” dedi. Belediyede su arızasının olmadığına dair tutanağın olduğunu söylemesi üzerine de “Bilgim yok” dedi.
Eren’in “Sen gittiğin zaman debisi nasıldı derenin?” sorusuna, “Orası su altında değildi. Ayaklarım su içine girdi” dedi.
“38 dakika orada kalmışsın. O sürede ne yaptın? Elbiselerini, pantolonunu, ayakkabını çıkardın mı” sorusuna da “Hayır, hiç suya girmedim. Cesedi bırakırken suyun içindeydim suyun yüksekliği 40-50 santimetre yüksekti. Çalıları koymadım. 1 taş koydum. Su o kadar yüksek değildi. Ayakkabı ve pantolonla suya girdim sonra girmedim” ifadelerini kullandı.
'SENİ ALLAH’A HAVALE EDİYORUM'
Bu sırada ağlamaya devam eden Arif Güran, Nevzat Bahtiyar’a ‘Allah belanı versin, seni Allah’a havale ediyorum” dedi.
Daha sonra Eren’in “Otopsi işlemine başlamadan önce torbanın içinde kanca çıktı. Senin böyle bir kancan var mı?’ diye sordu. Bahtiyar, “Hayır hatırlamıyorum. İçinde bir şey varsa bilemem” yanıtını verdi.
Baro avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu.
Bahtiyar, “Salim boğdu, kendisi bana Narin'i boğduğunu söyledi” dedi.
“Kardeşini kim tehdit etti?” sorusuna, “Bilmiyorum. Salim'in amcası Ali Rıza Güran, Hacı Hasan'a söylemiş, ‘Nevzat’a bir miktar para ve arazi verelim, onun evini köye getirelim’ demiş. Kimse benimle kekeme diye dalga geçmedi” ifadelerini kullandı.
Baba Arif Güran, bu sırada tekrar Bahtiyar’a, “Seni Allah’a havale ediyorum, kızımın saçının teline kurban ol sen” dedi.
CNN TÜRK muhabiri Serdar Er, Narin Güran davasıyla ilgili ilk bilgileri aktadı. Er, "İlk duruşmaya Nevzat Bahtiyar geldi. Bahtiyar Bitkin görünüyordu. Amca Salim Güran ise duruşmaya girdiğinde tıraş olmuş bir şekilde üzerinde siyah takım dikkat çekti. Biraz da zayıfladığı gözlerden kaçmadı. Anne ve abi Güran yakın sıralara oturdular. Amca çaprazlarında otururken karşılarında da Nevzat Bahtiyar vardı. İsimler farklı noktalara oturuldu. Baba Arif Güran mahkeme salonunda değildi. Salona çağrılması konuşuldu ve Arif Güran da salona dahil oldu. Arif Güran salona girdikten kısa süre sonra ağlamaya başladı. Abi Baran Güran'ın müşteki olması yönünde talep geldi ama tanık olduğu için müşteki sıfatıyla değerlendirilmeyecek." ifadelerini kullandı.
Soruşturmaya ilişkin bilgileri aktaran CNN Türk İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ'ın açıklamaları şöyle:
“Küçük Narin için hesap vakti. Bugün yargı önünde failler hesap verecekler. Mahkeme salonuna ilk Nevzat Bahtiyar giriyor. Koyu renk kazak giymiş, 6 çocuğum var demiş, sıvacıyım demiş. Şu anda ifade alınmaya devam ediliyor. Arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre ikinci içeri giren isim Salim Güran. Gündelik bir kazak ile amca Salim Güran içeri girmiş, arkasından gündelik bir kazan ile Enes Güran duruşma salonuna girmiş.
Arif Güran’ın ağlama krizi olmuş. Duruşmada son notlar bunlar. Duruşma duraksamış, yine Nevzat Bahtiyar’a hakim baskı altında mısın demiş. O da demiş ki hayır baskı altında değilim, cezaevindeyken kimse benimle temas kurmadı.
İFADESİNİ TEK DEĞİŞTİRMEYEN İSİM NEVZAT BAHTİYAR MI?
Bu alanda ilk itirafta bulunan kişi, üç ayrı ifade verdi üçünde çelişti ama ana öznede çelişki olmadı. Mesela Narin Güran’ın cenazesini amcadan aldığı teyitli. Eldeki en önemli fiziki delillerle sabit olan kişi Nevzat Bahtiyar. Diyor ki, ‘Ben öldürmedim cesedi. Narin Güran’ın cesedini gömdüm diyor.’ Bana bu cesedi veren kişi Salim Güran’ diyor.
Narin Güran henüz kaybolmuşken, 6 kişi cep telefonundaki Whatsapp arama kayıtlarını siliyor. Kimin üzerine alındığı belli olmayan hatlarla arama çalışmasında olan jandarmayı asılsız ihbarla meşgul ediyor. Ceset bulunmasın diye faaliyet yürütüyor. Köyün elektrik tellerini plastik çubuklarla birbirine değdirerek köyü elektriksiz bırakmaya çalışıyor.
Bütün aile otomatikman Narin Güran’ın kaybolduğu saati manipüle ediyorlar. Jandarma Melike Güran’a soruyor: ‘Narin Güran çok daha erken saatte kaybolduğu halde sen neden ifadende 17.40’ta gördüğünü söyledin’ diyor.
‘AMCANIN BU İŞİN ORTASINDA OLDUĞU AŞİKAR’
O da diyor ki, “Ben kardeşimle bu konuyu konuşuyordum amcam beni duydu, bu saati söylemeyeceksiniz, 17.40’tan sonra gördük diyeceksiniz” diye söylüyor ve amcanın Salim Güran’ın bu işin ortasında olduğu aşikar.
Nevzat Bahtiyar ifadesinde ne demişti: Eğer tutmaz deresine ben Narin Güran’ın cesedini suyun altına koydum, üzerine 50-60 cm büyüklükteki bir taş koydum demişti. Daha sonra oradan ayrıldım demişti. Fakat olay yeri tutanaklarında nasıl bir görüntü vardı? Narin Güran’ın cenazesinin üzerinde 3 ayrı taş vardı, artı çalı çırpı konularak doğal bir bitki örtüsü süsü verilmişti.
Güvenlik kamerası kayıtlarında Salim Güran’ın akşam saatlerinde yeniden olay yerine gittiği ve cesedin bulunmaması için birtakım işlem yaptığını biz HTS kayıtlarından, kamera kayıtlarından anlıyoruz. Jandarma kriminal laboratuvarı bir çalışma yapıyor. Kriminal çalışmada amca Salim Güran’ın aracının ön koltuğunda Narin Güran’a ait DNA testi var.
‘HER İKİSİNDEN DE ÇAMUR İZİ ÇIKTI’
Sadece bu da değil Nevzat Bahtiyar dere yatağına giriyor cenazeyi oraya koyuyor ya ayakkabısı ıslanıyor çamur oluyor ve arabasına biniyor. Tekrar daha sonra akşam saatlerinde Salim Güran’ın da oraya gittiği tespit ediliyor ya yine o da oraya giriyor ayakkabısı ıslanıyor, çamur oluyor ve arabaya biniyor. Her ikisinin de araçlarında çamur izi çıktı. Her ikisinin çamur izinin aynı yerden bulaştığı tespit edildi.
ÖLÜM GEREKÇESİ NE?
Soruşturmada kritik noktalar var. Narin Güran’ın ölüm gerekçesi ne? İddianamede maalesef ölüm gerekçesi yok. Kim, neden, hangi gerekçe ile öldürmüş? Bu maalesef iddianamede yok.
Duruşmada Salim Güran solda önde, arkasında sırayla da Yüksel Güran ve Enes Güran oturdu. Nevzat Bahtiyar ise salonun sağ taraftaki kendisi için ayrılan yere oturdu. Duruşmada 6'sı tutuklu 26 tanık dinlenecek.
Tutuklu bulundukları cezaevlerinden getirilen Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran, duruşma salonunda hazır bulundu. Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.
Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı ile baba Arif Güran, Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, AK Parti Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Asu Kaya, Türkan Elçi, DEM Parti milletvekilleri Adalet Kaya, Meral Danış Beştaş, Ceylan Akça Cupolo da katıldı.
RTÜK'ten yapılan açıklamada, cinayetin ilk araştırma safhasında soruşturmanın gizliliğini ihlal eden, "kulaktan dolma dedikodular" ile insanlık onurunu hiçe sayan yayınlar yapıldığına işaret edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Elim olayın yargılama aşamasında medyamızdan hassas, sorumlu ve basın meslek ilkelerine bağlı bir yayıncılık politikası bekliyoruz. Duruşma aşamasında herhangi bir yayın yasağı bulunmamakla birlikte yargılamanın doğası gereği gizlilik esastır. Tanıkların olumsuz etkilenmesine yol açabilecek, yargılama sürecini sekteye uğratabilecek haber ve bilgilerin daha fazla izlenme veya daha fazla tıklanma uğruna sorumsuzca medyaya malzeme yapılması kabul edilemez. Vicdani bir yaklaşımla ve medyamıza yakışır bir vakarla yargılamanın takip edilmesi, doğru bilgilerin haberleştirilerek halkımızla paylaşılması elzemdir."
Açıklamada, yayınların "sıkı sıkıya" takip edileceği, ihlal durumunda sorumlular hakkında gerekli müeyyidelerin uygulanacağı belirtildi.