Karagül 126. bölüm vedası ile ekrana geldi!

Başrollerinde Ece Uslu, Saruhan Hünel, Mesut Akusta ve Şerif Sezer gibi isimlerin rol aldığı Karagül final yaptı. Sevilen dizi Karagül 125. bölümde final yaparak ekranlara veda etti. İlgi ile takip edilen dizi Karagül'ün yapımcılığını Şükrü Avşar üstleniyor. Karagül bu akşam 126. bölüm vedası ile ekrana geldi...

KARAGÜL ÖZEL BÖLÜM İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Kendal’ın en büyük cezası olan olan vicdanıyla hesaplaşma günleri gelip çatmıştır. Bu güne kadar yaşadığı ve yaşattığı zulmü yine de anasının kucağına dindirmeye çalışırken, Kadriye Ana, kendi elleriyle yarattığı cehennemde yanan oğlunun acısına dayanabilecek mi? Ebru bıkmadan usanmadan çocuklarını bir arada tutmaya çabalamaktadır. Açılan yaralar, gidenlerin acısıyla baş etmeye çalışan Baran eline geçen son mektupla birlikte öğrendiklerinden sonra Ebru'ya “Anne” diyebilecek mi?Bilinmezden gelen ayak seslerinin sahibi kim?“Karagül ekibi olarak 4 sezon boyunca sizlere elimiz erdiği, gücümüz yettiğince bir hikaye anlatmaya çalıştık... Gerek sosyal medya hesaplarından gerekse birebir olumlu veya olumsuz bir çok eleştiri ve övgü aldık... Hepsini de aldık başımızın üzerine koyduk... Biz hikayemizi ve izleyicimizi çok sevdik... “Hikaye anlatanın değil dinleyenindir....” diyoruz... Hikayemize ve hikayenize sahip çıktığınız için hepinize çok teşekkür ediyoruz...”

KARAGÜL 126. BÖLÜM VEDA TANITIMI

OYUNCULAR

Ebru Şamverdi: Ece Uslu
Kocası Murat’ın iflası ve ölümünden sonra dünyası alt üst olan Ebru, İstanbul’daki şatafatlı hayatını geride bırakıp üç çocuğu ile birlikte Halfeti’ye yerleşmek zorunda kalır. 20 yıldır görmediği Şamverdiler’le birlikte aynı konakta, her şeye rağmen aile olmaya çalışırken, Halfeti ve Şamverdiler konağı, Ebru’ya yeni sırlar ve yeni acılar getirir. Teyzesinin kızı olarak tanıdığı Narin’in kocasının ilk karısı olduğunu öğrenmesiyle başlayan bu sırlar yumağı, Ebru’nun sınırlarını zorlayacak kadar ileri gider. Narin’in, Murat’tan olduğunu zannettiği Baran’ın, 19 yıl önce öldü bildiği oğlu olduğunu öğrenmesiyle birlikte Ebru için artık Halfeti bir ev bir yuva değil, kime inanacağını ve güveneceğini bilmediği bir cehennem olup çıkar.

Baran Şamverdi: Mert Yazıcıoğlu
Baran, Halfeti’de amcası ve babaannesinin himayesinde annesiyle birlikte yaşamanı sürdürürken babasının ölümü herkes gibi onu da derinden etkiler. Yıllardır baba hasretiyle yanıp tutuşan Baran, babasına kavuşamadan onu kaybeder. Diğer yandan bu güne hep merak ettiği ve bir türlü tanımadığı kardeşleri ve babasının ikinci karısı olan Ebru gelip, konağa yerleşirler. Doğu’nun erkek egemen dünyasında amcası Kendal’ı rol model alarak büyüyen Baran, annesi ve amcasının da etkisiyle Ebru’yu kendine düşman beller.

Kendal Şamverdi: Mesut Akusta
Kendal Şamverdi, babasından kalan ağalık mirasını hakkıyla taşımak için bu güne kadar canını dişine takıp çalışmıştır. Ancak babası Mehdi için Murat, daima daha kıymetli ve daha özel olur. İçten içe kardeşine olan düşmanlığı perçinlenir. Erkek torun isteyen Mehdi’ye sağlam bir varis veremeyen Kendal bunun ağırlığı altında ezilirken, kader Kendal’dan yana kozunu oynar. Murat İstanbul’da aşık olduğu kadın olan Ebru ile evlenebilmek için ilk doğan oğlunu tabiri caizse Mehdi’ye ve Şamverdiler’e kurban olarak sunar ve oğlu karşılığında özgürlüğünü satın alır. Bu noktadan sonra Baran’ı da evladı gibi sahiplenen Kendal için her şey düze çıkar.

Kadriye Şamverdi: Şerif Sezer
Kadriye Ana, doğunun gizemli topraklarında, kah acılarını kah tecrübelerini hayat süzgecinden geçirerek yaşama bilgece yaklaşan bir toprak kadınıdır. Kocası Mehdi’ye olan yürekten bağlılığı onu, onay vermemesi gereken bir sırra ortak eder. Baran’ın anasından çalınmasına... Bu sır Kadriye için ilk zamanlarda o kadar rahatsız edici olmasa da yıllar içinde bir acıya dönüşüp Kadriye’yi yiyip bitirmeye başlar. Murat’ın ölümüyle birlikte konağa gelen Ebru, sırrı bilen Kadriye Ana’yı iyice arada bırakır. Bir yanda kızı gibi büyüttüğü Narin, diğer yanda Ebru... Ebru’nun Kadriye’ye bir ana gibi yakınlaşması Kadriye’yi iyice kahreder. Ancak bu süreç içinde Kadriye Ana’da kendi sırrı ile yüzleşmek zorunda kalır. Sırlarıyla ölen kocası Mehdi, kız kardeşi Fikriye’yi de hamile bırakmış ve konaktan göndermiştir.

Narin Mercan: Özlem Conker

6 yaşında öksüz ve yetim kalmış, kim baksa yüzüne ah kadersiz demiş bir Anadolu dilberidir Narin... Güzelliği dillere destan, adı gibi Narin ve kırılgandır. Küçük yaştan beri kendisine acıyarak bakan gözlere alışarak büyür Narin, kendi de kendine acır hale gelmiştir. Hayatta hep kaybedendir. O da bir süre sonra kendini kadersiz beller, buna inanır. Abisinin kanatları altında, kendi dünyasında, sessizce büyür. İçine kapanık ve hassas yapısı, herkesle kolay ilişki kurmasına izin vermez. Zaten ona da öyle öğretilir hayat. Sessiz ol arsız demesinler! Kucağına daha çocuk yaştayken verilen Baran’ın anası sensin demişlerdir büyükleri...O da her zaman olduğu gibi kendisine verilenleri sorgusuzca kabul eder. Hayattaki tek kazancı da oğludur. Baran’ı doğurmasa da anası olur. Taa ki günün birinde gerçek annesi onu almaya gelene kadar. Artık konak içindeki herkes kadar Narin de hakkı olduğuna inandığı tek şeyi, oğlunu kaybetmemek için, Narin’den beklenmeyecek kadar büyük hamlelerle savaşmaya başlar.

Maya Şamverdi: İlayda Çevik

Murat ve Ebru’nun Baran’dan sonra doğan ikizlerinin küçüğü... Sessiz, munis, çalışkan ve zeki... Babasının ölümüyle birlikte annesinin en büyük destekçisi... Maya iç dünyasında kendi ile yaşarken Halfeti’ye gidişleriyle birlikte o da herkes gibi bu süreçten payını alır. Bir yandan annesine destek olmaya çalışırken diğer yandan asi ve söz dinlemeyen ikizi Ada’yı da idare etmek zorundadır. Sessizliğine onlarca sırrı sığdıran Maya içinde günler hiç kolay gelmez... İlk aşkı Serdar’ın, ikizine aşık olmasıyla ilk darbeyi yiyen Maya, kırmadan ve kırılmadan hayatta kalabilmenin yollarını aramaktadır. Ancak bu süreç konakta, Kendal’ın var olduğu bir yerde çok da mümkün olmayacak, büyüklerin girdiği bu savaştan her çocuk kadar Maya da payına düşeni alacaktır.