Gündemİran’dan Türkiye’ye ‘Şirin’ bir hikâye

İran’dan Türkiye’ye ‘Şirin’ bir hikâye

16.07.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:

İran’dan İstanbul’a gelen ve burada bir kahve dükkanı işleten Şirin Arboni, “Memleketim çok güzel. İran’a dönmeyi isterim ama şu anki durumda çok zor. İran’ın değişmesi gerekir” dedi.

İran’dan Türkiye’ye ‘Şirin’ bir hikâye

AHENK BAYAZIT - Uzun yıllardır farklı kültürlere ev sahipliği yapan Türkiye’de pek çok yabancı uyruklu kişi yaşıyor. Onlardan biri de komşu ülke İran’dan gelen Şirin Arboni. 2017 yılında İstanbul’a yerleşen Şirin Arboni, burada bir kafe işletiyor. Arboni’nin eşi Ferhad Arshadi Khamseh ve kızı Fernaz Arshadi Khamseh ticaret yapıyor, oğlu Ferbot ise Kahramanmaraş’ta tıp okuyor. Şirin Arboni ile Bayrampaşa’daki kafesinde buluştuk, İran’dan Türkiye’ye uzanan hikayesini konuştuk. 

Haberin Devamı

Arboni, “Zencan’da doğdum, 18 yaşıma kadar burada kaldım. Evlenince Tahran’a yerleştim. 4 yıl iç mimarlık 2 yıl da inşaat okudum. İki tane çocuğum varken üniversite bitirdim. Bundan hep gurur duyarım. Türkiye’ye sık sık tatile gelirdik. Oğlum Ferbot küçük yaşta astıma yakalandı. Doktorlar hava değişikliğinin iyi geleceğini söyleyince Türkiye’ye yerleştik. Burada bir dükkan açtık. Eşimin Kolombiya’da bir arkadaşı vardı oradan kahve getirip satıyordu. Sonra ikinci bir yer açtık. Ben orayla ilgilendim, içini dizayn ettim, kafeye çevirdim. Kafemin adı Neshat, yani Farsça’da ‘neşe veren’ demek” dedi. 

İran’dan Türkiye’ye ‘Şirin’ bir hikâye

Şirin Arboni ile Neshat adını verdiği kafesinde konuştuk. Arboni, neshatın Farsça neşe veren anlamına geldiğini söyledi.

Haberin Devamı

‘Müslüm Baba’yı seviyorum’ 

Arboni, “Türkiye’de Müslüm Baba, Selami Şahin, Ahmet Kaya ve Sezen Aksu’yu seviyorum. Oyunculardan Burcu Biricik, Binnur Kaya ve Kerem Bursin’i beğeniyorum” dedi. 

Arboni, İran’da rejim değişikliği ile birlikte değişen yaşamı şöyle anlattı: “Kadınlar için hicap dediğimiz başörtüsü zorunlu. Başörtüsü ve kıyafeti uygun olmayanları polis uyarıyor, bazen de tutuklayıp polis istasyonuna götürüyorlar. Ailenden biri gelip seni alıyor. Benim kızımı 2-3 kere götürdüler, ben gidip aldım. İlkokul, ortaokul ve lisede kız-erkek ayrı okullarda okuyor ama üniversitede birlikte eğitim alıyorlar. Şehir içinde toplu ulaşım araçlarında erkekler ve kadınlar ayrı ayrı oturuyor ama şehir dışına giderken ayrım yok. Kadınların seçme-seçilme hakkı var. Ama başbakan erkek olmak zorunda. Resmi nikahlı tek eşin olabilir. Eğer kadın izin verirse eşi ikinci bir kişiyle evlenebilir. Kız çocukları mirasın 3’te 1’ini, erkek çocukları 3’te 2’sini, eşler de 8’de 1’ini alabiliyor. Nafakaya evlenmeden önce aileler bir araya gelip karar veriyor. Boşanma olursa ne kadar para ya da altın verileceği evlilik cüzdanlarımızda yazıyor.” 

“Bizim memleketimiz çok güzel. İnsanları güleryüzlü, cömert. Mutfağımız çok zengin” diyen Arboni “Dönmeyi çok isterim ama şu anki durumda zor. Buradan İran’a gittiğimde orası bana dar geliyor. İran’ın değişmesini çok isterim. Baskılar, ambargolar kaldırılsın. Herkes özgür olsun” ifadelerini kullandı. 

Yazarlar