‘Grönland bizi ilgilendirmez’

Putin, Arktik bölgesinin en büyük kenti Murmansk’ta yaptığı konuşmada, ‘ABD’nin Grönland’a yönelik adımlarının tarihsel köklere sahip olduğunu’ belirterek, “Bunun, yeni ABD yönetiminin abartılı bir konuşması olduğuna inanmak çok yanlış. ABD’nin Grönland için ciddi planları var” dedi. Putin, gelişmelerin ‘ABD ile Grönland arasında olduğunu’ ve ‘Rusya’yı ilgilendirmediğini’ ifade etti. Putin, Rusya’nın çıkarlarını koruyacağını, ancak ekonomik işbirliklerine açık olduklarını ifade etti.

Putin ne istiyor?

ABD Başkanı Donald Trump’ın uzun süredir istediği Grönland konusunda Rusya’dan bu şekilde ‘onay’ gelmesi dikkat çekti. Putin’in, Grönland’ın el değiştirmesine ‘sessizlik’ karşılığında Trump yönetiminden Arktik bölgesinde Rusya’nın çıkarlarına uygun bir anlayış bekleyebileceği ifade ediliyor. Nitekim Arktik’in önemine vurgu yapan Putin’in NATO’nun bölgedeki hareketlerinden rahatsız olduğu biliniyor. Özellikle Kuzey Denizi Rotası ve Doğu Asya ile ticaret konusunda Putin oldukça istekli.

Ziyaret öncesi hükümet kuruldu!

İRFAN KURTULMUŞ Kopenhag - ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in Grönland ziyareti nedeniyle bölge diken üstünde. Grönland’da istenmeyen, ancak ziyareti gerçekleştirmek konusunda ısrarcı davranan Vance, dün adadaki Amerikan uzay üssüne gitti. Vance’in eşi Usha ile yapacağı ziyaret daha geniş kapsamlıydı ancak hem Grönland’dan hem de Danimarka’dan gelen tepkiler üzerine ziyaretin kapsamı daraldı.

Öte yandan tam da ziyaret öncesi Grönland’deki siyasi durum bir çözüme kavuşmuş gözüküyor. Grönland’da seçimle iş başına gelen beş partiden dördü, Vance’in ziyareti öncesinde geniş bir koalisyon kurma konusunda anlaştı. Grönlandlı milletvekilleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın Danimarka’ya bağlı Arktik ülkesini ilhak etme yönündeki baskı ve tehditleri karşısında bir araya gelerek, yeni bir hükümet kurma konusunda anlaştı. Demokraatit Partisi Başkanı Jens Frederik Nielsen liderliğinde dörtlü koalisyon hükümeti kuruldu. Koalisyon anlaşması, Grönland’ın Grönlandlılara ait olduğuna dair hiçbir şüphe bırakmıyor. Anlaşmada, “Kendi geleceğimize biz karar veririz. İş ortaklarımızı kendimiz seçmeliyiz. Bu konuda tempoyu belirleyen de biziz” deniyor.