'Feminizm insanlığa mahsus olmalıdır'

FELSEFECİLER 'DÜNYA FELSEFE GÜNÜ' İÇİN İSTANBUL'DA BİR ARAYA GELDİ UNESCO'nun aldığı kararla her yıl kasım ayının üçüncü haftası yapılan "Dünya Felsefe Günü" kutlama etkinliği, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Türkiye Felsefe Kurumunun işbirliğiyle Atatürk Kültür Merkezi'nde dün başladı. Sonra da The Marmara Oteli'nde ünlü düşünürler Platon, Kant, İbn-i Rüşd ve Nietzche'nin isimlerinin verildiği salonlarda eşzamanlı olarak gün boyu süren oturumlarla devam etti. 500 kişinin izlediği etkinliğe katılanların 150'sini yabancı katılımcılar oluşturdu. Etkinliğe dünyanın dört bir köşesinden 36 felsefeci katıldı. Ancak ilerleyen saatlerde bazı oturumlarda salonların neredeyse tamamına yakını boşaldı. Dünya Felsefe Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Ioanna Kuçuradi, diyalogun önemine dikkat çekerek, "Dünyadaki çatışmaların çözümünde kullanılacak diyalog için ortak bir zemine ihtiyaç var. Kültür ve dinlerarası diyaloğa değil, felsefeciler, siyasetçiler ve karar vericiler arasında diyaloğa ihtiyaç var" dedi. Toplantıda konuşan UNESCO İnsan Güvenliği Demokrasi ve Felsefe Bölümü Şefi Moufida Goucha, Uluslararası Felsefe Günü kutlamasının Türkiye'de gerçekleştiriliyor olmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Burada bir diyalog ve hoşgörü ortamında buluşuyor olmamız daha da önemli. Türkiye'nin, bütün felsefi geleneklere açık topraklar olarak felsefenin gelişmesine katkıda bulunacağına inanıyorum" dedi.UNESCO Türkiye Daimi Delegesi Büyükelçi Ali Tınaz Tuygan da kutuplaşmış dünyada, birbirini reddeden kültürlerin çatışmasının yaşandığını belirterek, "Kültürler arasında bir köprü ihtiyacı var. Bir barış arayışı devam etmeli. Bugünkü toplantıların tüm problemlere çözüm olmasını bekleyemeyiz, ama burada yaratılacak zihinsel çerçeve bize ilham verecektir" dedi."Kadın felsefeciler insanlığın geleceğinin biçimlendirilmesinde nasıl bir rol oynayabilir?" başlıklı oturumda konuşan Faslı felsefeci Hourya Beniz Sinaceur, günümüzde kadınların ekonomiye olan katkısına ilişkin söylevlerin erkeklerin kurnazlığı olma ihtimali olabileceğini söyledi. Sinaceur, "Eskiden erkeklere ait olan sorumlulukları bugün paylaşan kadınlar bir yandan iş hayatında çalışırken, öte yandan da doğum yapıyor, evde çalışıyor, çocuğun eğitimini üstleniyor. Hepsini birden yaptığında kendine özgür zaman kalmıyor. Sosyal açıdan kadınlar güçlendirilmeli" diye konuştu. Feministlere de seslenen Sinaceur, "Feminist mücadele sadece kadınlara mahsus olmamalı, insanlığa özgü olmalı" dedi. Pakistanlı felsefeci Ghazala İrfan da, "Bir dönem insanlık ırkı için önemli olan annelik rolü zayıflatılmıştı. Şimdi devletler yeniden annelik rolüne ağırlık veriyor. Ama bu kez kadınlar haklı olarak dışlandıklarını sanıyor" diye konuştu. Türkiye'nin önemi