18.04.2023 - 17:44 | Son Güncellenme:
DHA
Eskişehir’in sanayisiyle, teknolojisiyle, tarımıyla, lojistiğiyle, eğitimiyle, sağlığıyla gelişen tüm imkanlarıyla dinamizmi her geçen artan bir şehir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte asırlarca dünyanın ilim ve üretim merkezi olan Eskişehir’in son yıllarda hak etmediği bir ihmali yaşadığını söyledi. AK Parti iktidarının Türkiye’ye en büyük hizmetinin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini 20 yılda tamamlaması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bu güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmeye hazırlanıyoruz. Tabi, her dönemde olduğu gibi bugün de ülkemizin siyasi ve ekonomik olarak kendilerine bağımlı kalmasını isteyenler var. Türkiye’nin atılımlarının önünü kesmek için her yolu denediler. Vesayetin ayak oyunlarından, terör örgütlerinin kanlı saldırılarına, darbe teşebbüslerinden ekonomik tuzaklara kadar kullanmadık araç bırakmadılar. Hamdolsun, milletimizle beraber verdiğimiz mücadele hepsinin de üstesinden geldi. Yeni bir seçimin arifesinde Türkiye, yine rayından çıkartılmaya, kazanımlarından edilmeye, eski günlerine geri döndürülmeye çalışılıyor. Bu defa karşımızda yedili bir koalisyon var. Ne arasan bulunur, derde devadan gayrı. Bu masada terörle kol kola olanlar var mı? CHP terörle kol kola. İP terörle kol kola.
O yavrucuklar var, onlar da zaten tamamen istikameti kaybetmişler. Ne yaptıklarının farkında değiller. Tabi buna bir de PKK’sından FETÖ’suna, bu masaya alenen destek veren terör örgütlerini ilave etmek lazım. Daha sapkın akımları, sosyal medya mecralarını, Londra tefecilerini ve oradaki bütün eroin kaçakçılarını. Batıdaki yönetimleri saymıyorum bile. Peki ne istiyor bunlar? Türkiye düşük teknolojili, düşük katma değerli üretimleri yapsın, ama yüksek teknoloji, yüksek katma değer alanına girmesin istiyorlar. Yani, İHA yapmasın, SİHA yapmasın, Akıncı yapmasın, Kızılelma yapmasın. Bitmedi. TCG Anadolu’yu da yapmasın. Togg yapmasın. Öyle alıştılar ya. Yıllar yılı bu ülkeyi böyle yönetmediler mi? Bu CHP bunları böyle yönetmedi mi? Bunlar bu ülkede bir toplu iğne dahi üretemediler. Ne diyorsunuz? Eyvallah edelim mi bunlara? Başka ne istiyorlar! Türkiye köken ve inanç kavramları üzerinden kavga etsin ama bölgesinin cazibe merkezi olmasın istiyorlar. Eyvallah edelim mi bunlara? Başka ne istiyorlar’ Türkiye kendi belirledikleri politikalara sadakatle hizmet etsin ama, kendi politikalarını, kendi belirlemeye kalmasın” diye konuştu.
MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimler için destek isterken, muhalefetin seçimlerin ardından ‘mevta’ olacağını ifade ederek şunları söyledi:
"Biz nasıl IMF’yi kapımızdan gönderdiysek, inşallah sandıkta da bunları. 21 sene bunlar hiç iktidar olabildi mi? Şimdi 14 Mayıs’ta da ne diyoruz? Yine olamayacaklar diyor muyuz? Öyleyse, bak ne yazmış, ‘Ölüme gidelim dedin de? Mazot mu yok dedik’ İşte benim vatandaşım böyle. Kralına gereken cevabı verir. Peki ne istiyor bunlar, bizim gençlerimizden yetenekli, birikimli, kabiliyetlileri onlara gidip hizmet etsin ama, kendi ülkelerine bir şey katmasın istiyorlar. Peki bunlara eyvallah edelim mi? Madem burada sizlerle dertleşiyoruz. Öyle ise şu gerçeği sizlerle paylaşmazsam olmaz. Şayet, ülkenin başında yerli, milli, kararlı, cesur, vizyon ve program bir yönetim olmasaydı, bu saydıklarımı çoktan yaptırmışlardı. İşte bak, uçak gemimiz şu an Sarayburnu’nda. Tıklım tıklım gidip geliyorlar. Ama bu CHP’liler bizim TCG Anadolu’dan bile rahatsız. İP rahatsız. Terör örgütünün uzantısı HDP rahatsız. Ama hepsinden önce Kandil rahatsız. Niye, İHA, SİHA, Akıncı, Kızılelma bunların tepesine tepesine iniyor.
Gabar’a, Cudi’ye, Tendürek’e, Besler Deresi’ne indik mi… Bu terör örgütüne bizler gereken dersi verdik mi…Biliyorlar ki, eğer Cumhur İttifakı iş başında olursa, teröristlere bu ülkede aman almak yok. Öyleyse, yapacağımız çok iş var. Alacağımız çok yol var. Unutmayın, 14 Mayıs bunların siyasi mevta haline gelmesi olacaktır. İşte bütün bunları başaramadıkları için çok kızgınlar. Ülkemizin yaşadığı büyük dönüşümü sessiz devrimleri, tarihi yol ayrımında verdiği kararları hazmedemeyenlerin öfkeleri yüzlerinden okunuyor. Eskiden ülkemizle ilgili niyetlerini gizli saklı ifade ederlerdi. Artık ona bile ihtiyaç duymuyorlar, alenen söylüyorlar. Ne diyorlar? ‘Türkiye çok oldu, Türkiye bizi dinlemiyor, Türkiye’nin durdurulması lazım, Türkiye’nin bize ihtiyacı kalmadı’ diyorlar. Biz de bunları duydukça Allah’ımıza hamd ediyor, doğru istikamette gittiğimizden emin oluyoruz.”
‘ÇOK UZUN MÜCADELELER SONUNDA ÜLKEMİZİ BUGÜNKÜ SEVİYESİNE GETİRDİK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, Türkiye’yi bu seviyeye getirmek için çok uzun müdahale ve bedeller ödediklerini belirterek, "Gençlerimizin bazılarının aklına, haklı olarak şöyle bir soru gelebilir. Bir ülkenin yönetiminin görevi zaten, kendi devletinin, kendi milletinin gelişmesini, kalkınmasını, refahını, hak ve özgürlük alanlarının genişlemesini sağlamak değil midir? Normal şartlarda elbette öyledir. Ancak, ülkemizde işler böyle yürümüyordu. Güven iklimi çökertilmiş, istikrarsızlık batağına saplanmış, geri kalmışlığa mahkum edilmiş bir ülkede, isteseniz de işleri böyle yürütemiyordunuz. İşte şimdi çıkmış Bay Bay Kemal, soğan da soğan, patates de patates diyor. Ya Bay Bay Kemal, sen şöyle soğanı masanın üzerine koyar, şöyle yumruğunla vurup onun lezzetini alabilir misin? Biz öyle yetiştik, biz soğanımızı öyle yedik. Ama bu TIR’lar olmasa, bu uçaklar olmasa, bu yollar olmasa acaba siz bütün bu patatesi, domatesi neyle taşıyacaktınız. Bu yolları yaptık ki, bunlar taşınsın. Ama bunların böyle bir derdi yok. Rahmetli Menderes ve Özal gibi emperyalistlerin, dünyanın pek çok yeri gibi bizde de bu düzeni değiştirmeye çalışan siyasi liderlerin başlarına gelmeyen kalmadı. Biz de iktidara geldiğimiz günden beri, nice saldırılarla boğuştuk. Çok uzun mücadeleler ve bedeller sonunda ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı ile zirveye de çıkartacağız” dedi.
Eskişehir’deki madencilik alanında yapılan keşiflerden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün sizlerle iki önemli projenin sevincini daha paylaşacağız. Birincisi, ülkemizin madencilik alanındaki en önemli yatırımlarından biridir. Eskişehir son 5 yılda ürettiği bor cevheri ile ülkemize 2 milyar dolar gelir sağladı. Bu süreçte Eti Maden, Eskişehir 700 milyon liralık yatırım yaptı. Kırka’da yıllık 10 ton üretim yapan pilot lityum karbonat tesisini 2020’de hizmete açmıştık. Bu tesiste üretilen lityum, mühendislerimizin 3 yıllık emeğinin ürünüdür. Bandırma’daki tesisle birlikte ülkemizin ihtiyacının yaklaşık yarısını üretebilir hale getirdik. Artık cep telefonlarında, tabletlerde, diz üstü bilgisayarlarda, bir otomobilin ötesinde yüksek teknoloji ürünü bir akıllı cihaz olan Togg’da kullanılan lityum bu tesislerde üretiliyor. Eskişehir Beylikova’da keşfettiğimiz 694 milyon ton nadir toprak elementi rezervimizi işleyecek pilot üretim tesisinin açılışını da bugün yapıyoruz. Bu madenlerin enerjiden savunmaya, kimyadan cam ve seramik üretimine kadar geniş bir kullanım alanı var. Bunlar öyle stratejik ürünler ki, Amerika ile Çin arasındaki ekonomik çekişmenin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor.
Açılışını yaptığımız pilot tesis yılda bin 200 ton işleyerek işe başlayacak. Hemen ardından yıllık üretimi 570 bin tona çıkaracak yeni bir tesis kuracağız. Ayrıca, bu yıl içinde Eskişehir’e 501 milyon liralık yatırımla 3 yeni bor işleme tesisi daha kazandıracağız. Nadir toprak elementi tesisimizin ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. İkinci müjdemiz, ülkemizin ilk yerli elektrikli lokomotifi ve altyapı sistemlerinin imalatı ve montajı tamamlanarak test ve sertifikasyonuna başlanmasıdır. Önümüzdeki 10 yıl içinde ihtiyaç duyacağımız 500 lokomotifi burada üreteceğiz.
Ülkemize 1,5 milyar Avro’luk katma değer kazandıran bu projenin ilk hareket testine biraz sonra canlı bağlantıyla şahitlik edeceğiz. Bu projeyle ülkemize yeni bir değer kazandıran Eskişehir’i, Devlet Demiryollarını, TÜBİTAK’ı ve özel şirketlerimizi tebrik ediyorum. Eskişehir lokomotif üretimi, akülü manevra aracı imalatı, döner köprü imalatı, araç taşıma vagonu geliştirilmesi gibi birçok yeniliğe bizim dönemimizde imza attı. Tüm bu yatırımlarla Eskişehir’e değer katan, yeni yatırımlarla yeni değerler kazandırmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede TURASAŞ ve URAYSIM yatırımlarıyla Eskişehir’i raylı sistemler teknolojilerinin de merkezi haline getiriyoruz. Eskişehir sanayisinde üretilen ürünlerin, Gemlik limanına ulaştırılmasını sağlayacak raylı sistemin inşasına da yakında başlıyoruz. Kardeşlerim bu Bay Bay Kemal, bir zamanlar SSK’nın başında değil miydi? Başındaydı. Unutmayın, Kanuni ne diyor? ‘Halk içinde muteber nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Ya Bay Bay Kemal sen SSK’nın başındayken, hastanelerimizde maalesef rehineler vardı. Rehin alınanlar vardı. Sen bunların hesabını bu millete, rabbimize nasıl vereceksin. 14 Mayıs bunların hesabını sorma zamanıdır. İhmal etmeyin” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Afyonkarahisar'da muhalefete TCG Anadolu tepkisi: Gördükçe kuduruyorlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar Zafer Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
Cuma günü vasıl olacağımız Ramazan Bayramı'nızı şimdiden tebrik ediyorum. Bugün burada sizinle buluşarak bayramı erken yaşamış olduk. Biliyorsunuz, geçtiğimiz ağustos ayında büyük taarruzun 100. yılında yine sizlerle kucaklaşmıştık. bu ziyartte hasret gidermenin yanında Afyon'un milli mücadelede gösterdiği kahramanlıklarını yad etmiştik. Cumhuriyetimize giden yol Afyon'da kazanılan zaferle başlamıştı. Biz de 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken Afyon'dan yola çıkmıştık. Şimdi de cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı'na giden yolu yine Afyonkarahisar'dan başlatıyoruz. Afyon, gönlü ve kalbi ile, yüreği ve bileği ile sevdası ve sadakati ile her evladı Karahisar Kalesi kadar sağlam bir şehrimizdir.
İşte Bunun için Afyon'un 14 Mayıs'ta göstereceği güçlü duruşla Türkiye Yüzyılı'nın öncü şehri olacağına yürekten inanıyorum. Onun için buradayız. Büyük zaferden Türkiye Yüzyılı'na uzanan bu kutlu yolda bizi 21 yıldır yalnız bırakmadığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
Milli mücadeleyi zafere ulaştırırken olduğu gibi cumhuriyet tarihi boyunca da karşılaştığımız her zorluğu yeni bir atılımın başlangıcına dönüştürmeyi başarmış bir milletiz. Tek parti faşizmii aşan ilk adımı, demokrat partinin öncülüğünde gerçekleşen milli iradenin üstünlüğüne dayalı demokrasi hamlesi ile attık. Geri kalmışlık zincirini kırma idaremizi rahmetli Menderes'ten merhum Özal'a kadar uzanan bir çizgide verilen mücadele ile gösterdik. Ülkemizin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının tescili mahiyetindeki çabaları büyük fedakarlıklar ve bedellerle yavaş yavaş yürüttük.
"BAY BAY KEMAL ÇIKMIŞ HER ZAMANKİ İĞRENÇ ÜSLUNU İLE BİZE ANTİEMPERYALİZM DERSİ VERMEYE KALKIYOR"
Türkiye son 21 yıldaki demokrasi ve kalkınma atılımlarımızla asırlık hayallerine ancak kavuşabildi. Hanım kardeşlerim şimdi birileri çıkmış bize tıpkı seccade edebiyatı yaptığı gibi emberyalizm edebiyatı yapıyor. Peki bu edebiyatı yapan kim? Emperyalistlerin tetikçisi, terör örgütleri ile kol kola yürüyen kişi. Emperyalizmin finansörü, Londra tefecilerinden aldığı sözlerle adeta sevindirik olan kişi. Bay bay Kemal acaba Londra'dan ne kadar para aldın da geldin? Aldığın bir şey var mı? Laf, emperyalistlerin truva atı, IMF ile adamlarını otel odalarında gizli saklı buluşturan kişi kim? Bu kişinin kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal çıkmış şimdi de her zamanki iğrenç üslubu ile bize anti emperyalizm dersi vermeye kalkıyor.
Bu kardeşiniz Başbakan olduğunda Davos'ta IMF'in başkanı ile görüşme yapıyoruz. Şu anda masanın etrafında olan birisi daha vardı. O zaman ekonomi ile ilgileniyordu. Ona da o görevi vermiştik kim olduğunu anladınız değil mi? Yanımda ve IMF'nin başkanına dedim ki; Adamlarınızı gönderiyorsunuz, bu adamlar geliyor. Bizden taksitleri alıyor mu? Alıyor, taksitleri alırsınız ama Türkiye'yi yönetemezsiniz. Türkiye'yi ben yönetirim ben. Yanımızda olan kimdi Bebecan. Şimdi atıyor tutuyor ah zavallı. Ve 2013 yılına kadar biz IMF ile yürüdük. 2013'te bütün ödemeleri bitirdik ve IMF ile yolları ayırdık. İşte AK Parti budur. Bize ne dediler? Bu bay bay Kemal'in adamları, İyi Parti'nin adamları. Bunlar otellerde görüşme yaptılar. IMF'den yardım almanız, borç almanız lazım dediler ki Türkiye ekonomisini düzeltsin. Almadık, ne oldu? Biz yola yürüdük mü? Herhangi bir şey oldu mu? Eyvallah ve 2013'ten sonra bizim IMF ile ilişkimiz yok. Peki o zaman Merkez Bankamızın rezervi neydi? 27,5 milyar dolar. Peki şimdi elhamdülillah üç haneli rakamlara geçtik.
"EMPERYALİSTLERİN PARA MUSLUKLARINI BİZ KESTİK"
Ey milletim, sen şahitsin bizim siyasi hayatımızın tamamı emperyalistlerle ve onların taşeronları ile mücadele etmekle geçti. Vesayetin gücünü kırarken emperyalizme meydan okuduk. Suriye ve Irak harekatları ile emperyalistlerle, onların ülkemize yönelik oyunlarını yine biz bozduk. 15 Temmuz gecesi bay bay Kemal tankların arasından kaçıp da belediye başkanına giderken biz Yeşilköy Havalimanı'nda halkımızla beraberdik. Emperyalistlerin silahşörlerine milletimizle birlikte göğsümüzü biz siper ettik. Milletin kanını yıllarca sülük gibi emen faiz lobilerine geçit vermeyerek emperyalistlerin para musluklarını biz kestik. Ülkemizi bölgemizdeki çatışmalardan uzak tutaak barış için çalışarak emperyalistlerin felaket senaryolarını biz paçavraya çevirdik. Dış ticarette milli paramızın kullanımı artırarak emperyalistlerin finans düzenine biz çomak soktuk. Savunma sanayiinde yerlilik oranını geldiğimizde neydi? Yüzde 20, nereye çıkardık? Yüzde 80'e... Egemenliğimize göz diken emperyalistleri biz hüsrana uğrattık.
"TCG ANADOLU'YU GÖRDÜKÇE KUDURUYORLAR"
Şimdi TCG Anadolu, İstanbul Sirkeci'de halkın ziyaretine açıldı. Halk hayran ama bu CHP lobisi masanın etrafındaki 7'liler onlar TCG Anadolu'yu gördükçe kuduruyorlar. Biz yaptık çünkü onlar yapamazdı. Ve şu anda TCG Anadolu'yu gezenler Allah'ımıza hamdolsun böyle bir uçak gemimiz var diyor. İHA'mız var, SİHA'mız var, Akıncı'mız var, Kızılelma'mız var. Hepsi de TCG Anadolu'nun şu anda güvertesinde. Biz yaparız, yaparsa Cumhur İttifakı yapar.
"KÜRESEL SİSTEME BİZ İTİRAZ ETTİK"
Afrika'dan Balkanlara, Asya'dan Orta Doğu'ya tüm mazlum ve mağdurların elinden tutarak emperyalist sömürge düzenine biz dur dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden bu kardeşiniz dünya 5'ten büyüktür diye haykırarak emperyalistlerin kurduğu küresel sisteme biz itiraz ettik. Buradan şimdi bay bay Kemal'e sesleniyorum. Şayet bizim emperyalizme karşı duruşumuzu öğrenmek istiyorsan git sırtını sıvazlayan batıdaki ağababalarına sor. Git hamburgercide buluştuğun Pensilvanya'daki alçaklara sor. Git dağdaki kadrolarının başlarını ezdiğimiz bölücü yandaşlarına sor. Git Türkiye diyince gözleri parlayan mazlumlara sor. Git Karabağ'da işgalden kurtulan yerlerdeki kardeşlerimize sor. Git Doğu Akdeniz'de haklarına sahip çıktığımız Kıbrıs Türkü'ne sor. Sor ki, bizim kime secde ettiğimizi, kime de duruşumuzla, mücadelemizle, direnişimizle diz çöktürtüğümüzü sana anlatsınlar. Biz ne emperyalistlerin ne de onların tetikçilerinin önünde secde ederiz, biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğilir ancak onun için secdeye varırız.
"7'Lİ MASADA BUNLAR MAALESEF BU ÜLKENİN KADERİ İLE OYNUYORLAR"
Bay bay Kemal unutma sen ayakkabılarınla seccadenin üzerinde gezinirsin. Biz secdeyi de biliriz, senin ayakkabı ile çiğnediğin seccadeyi de biliriz, kıbleyi de biliriz, kabeyi de çok iyi biliriz. Hanım kardeşlerim biz bir metrelik bez parçası dediğin başörtüsünü de biliriz, rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı da çok iyi biliriz. Bu bay bay Kemal başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası demiyor muydu? Ne diyeyim ben buna? Gel gör ki, şu anda yanına almış üç tane yavrucuk onlarla beraber 7'li masa oluşturmuşlar ve bu 7'li masada bunlar maalesef bu ülkenin kaderi ile oynuyorlar. Ülkesini emperyalistlerin siyasi ve ekonomik sistemine teslim etmekten başka projesi olmayandan anti emperyalizm dersi almayız. Kısır siyasi hesapları uğruna PKK'sından FETÖ'suna terör örgütlerinin emrine girenlerden onurlu duruş dersi almayız. Bizim ömrümüz bu ülkenin ve milletin hakkını yedi düvele karşı savunmakla geçti. Daha 7 kişiyi aynı masada oturtmaktan aynı hizada tutmaktan aciz olan bir kişi Türkiye'nin hakkını yedi düvele karşı nasıl savunur?
14 Mayıs'ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için yarın değil hemen şimdi diyor muyuz? 14 Mayıs'ta emperyalistlerin de onlara sırtını dayıyarak horozlananların da Türkiye'nin başına musallat olmak için gün sayan terör örgütlerinin de, terör örgütlerine güvenerek iktidar rüyası görenlerin de hepsinin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?
"TÜRKİYE YÜZYILI'NI DA ESER VE HİZMET SİYASİ ÜZERİNDEN YÜKSELTECEĞİZ"
Türkiye'nin en büyük sıkıntısı bu ülkenin siyasetini yalan, iftira ve nefret dili ile zehirleyerek inşa değil yıkım üzerinden iktidar rüyası görenlerdir. Halbuki biz 20 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti ile bu ülkede neler başarılabileceğini cümle aleme gösterdik. İşte havalimanından buraya gelene kadar yol boyu her taraf maşallah tıklım tıklım doluydu. Afyonkarahisar'dan Afyonkarahisarlılardan rabbim razı olsun. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da eser ve hizmet siyaseti üzerinden yükselteceğiz. Şimdi 26 gün kaldı.
Ülkemizin 81 vilayetinin her biri gibi Afyonkarahisar'ımıza da kazandırdığımız yatırımları tek tek saymaya kalksak herhalde saatler yetmez. Bunun için Afyonkarahisar'a son 20 yılda güncel rakamlarla yaptığımız yatırımın tutarı 68 milyar lira. Sadece ana başlıkları ile bunların bir kısmını anlatayım. Eğitimde, şehrimize ikinci devlet ünivesitesi olaak Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ni kurduk. Gençlik ve sporda, 11 bin 217 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları yaptık. 59 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Afyonlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 3,2 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta, toplamda bin 341 yataklı 23 hastane dahil 53 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Çevre ve şehircilikte, TOKİ eliyle 9 bin 624 konutu tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim ettik. 2 bin 59 konutun yapımına devam ediyoruz.
"MUHTEŞEM BİR MÜZE, MUHAKKAK GİDİN GÖRÜN"
Ayrıca İlk evim kampanyamız çerçevesinde Afyon'a 3 bin 110 konut daha yapacağız. Afyon'da 9 millet bahçesinden 4'ünün yapımı sürüyor. Tarihi üç bin yılı bula Firigya Vadileri'nin Anadolu Açık Hava Müzesi'ne dönüştürülme projesindeki çalışmalarımız etaplar halinde devam ediyor. Bu akşam bu müzenin açılışını yapacağız. Muhteşem bir müze. Muhakkak gidin görün.
VEYSEL EROĞLU'NA TEŞEKKÜR
Ulaştırmada, 2002 yılına kadar Afyonkarahisar'a 54 kilometre yol yapılmıştı. Biz bunu 592 kilometreye çıkadık. Çay, Bolvadin, Emirdağ ve Akşehir-Afyon yolunu inşallah bu yıl bitiriyoruz. Afyonkarahisar sınırları içerisindeki demir yollarını yeniledik, gar binasını restore ettik. Ankara-Afyonkarahisar-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın yapımı devam ediyor. Bu hattın 2025 yılında tamamlanmasıyla Afyonkarahisar'dan Ankara'ya 1,5 saatte, İstanbul'a 3,5 saatte ve İzmir'e 2 saatte gidilebilecek. Tarım ve ormanda, Afyonkarahisar'a 43 baraj, 28 gölet, 54 içme suyu tesisi, 86 sulama tesisi, 2 arazi toplulaştırma projesi, 229 taşkı koruma tesisi, 3 yer altı depolama ve 4 atık su arıtma tesisi inşa ettik. Hemşehriniz Veysel Eroğlu hocamıza da buadaki emekleri sebebiyle çok çok teşekkür ediyorum. Belediye başkanlığından itibaren yanımda yol ve dava arkadaşım olarak yürüdü ve bu son seçimlere kadar beraber geldik.
"BASMAKÇI İLÇEMİZDEKİ ÇİFTÇİLERİMİZE BİR MÜJDEMİZ VAR"
Afyonkarahisar'da 711 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak yıllık 2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Afyonlu çiftçilerimize toplamda 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Bu vesileyle Başmakçı ilçemizdeki çiftçilerimize de bir müjdemiz var. Az önce sayın Valim konuyu bana iletti, oda başkanı iletti. Başmakçı ilçemizde kuş gibi hastalığı nedeniyle itlaf ve imha edilen 3 milyona yakın hayvan ve malzemelerinin bedeli olan 225 milyon lira tazminatı inşallah en kısa sürede ödüyoruz. Sanayi ve teknolojide, Afyon'a 3 yeni organize sanayi bölgesi, 1 teknopark, 1 araştırma geliştirme merkezi kurduk. Enerjide, toplamda 137 bin doğal gaz abonesi bulunan ilimizin 15 ilçe ve beldesine doğal gaz arzını sağladık. Bayat, Sultandağ ile İhsaniye'nin de aralarında olduğu 17 ilçe ve beldemize de en kısa sürede doğal gaz arzını sağlayacağız. Dediğim gibi saatlerce anlatsak bitmeyecek yatırımlarımız var.
Bu bay bay Kemal'e ve yanındaki o avarelerine bu ülke kalacak olursa inanın ne doğal gaz ne alt yapı, üst yapı bunların hiç birini bulamazsınız. Bunlara kalsa bunlar diyor ki, bu yollarla, köprülerle, havalimanlarıyla, üniversitelerle soğan patates gelir mi diyorlar. Yollar olmazsa bu soğan patates hangi yoldan gelecek. Bunlar olmazsa siz Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna nasıl gidecek siniz? İşte geldik şu anda biz Afyonkarahisar'da havalimanına indik oradan da buraya ulaştık. Fakat bir zamanlar bunlar yoktu. Bunlar medeni değil bunlar gayri medeni. Biz geldik 78 üniversite vardı Türkiye'de şimdi 208 üniversite var. 81 vilayetin tamamında üniversite var. Niye? İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır. Hatırlayın biz göreve geldiğimizde sıraların üzerinde kitap var mıydı? Şu anda benim yaş kategorimde olanlar bilir. Biz teksir kağıtları ile okurduk. Ama biz ne yaptık dedik bu acıyı yavrularımıza çektirmeyeceğiz. Biz birinci hamur kağıt, kuşe kağıttan kitapları sıraların üzerine koyduk mu? Ücretsiz olarak bütün yavrularımız kitabını alıyor mu? İlme saygı budur. Bay bay Kemal, bu kadar büyükşehir belediyelerin var. Ne yaptınız? Yurtlardan bahsediyor. Bir see içinde yurt sorununu çözecekmiş. Neyi çözdün? Şu anda 850 bin öğrencinin yurt sorununu biz çözdük. Şu depremde de işte bu yurtlar online sistemine geçtik ve bu yurtlarda depremden gelen birçok kardeşimizi misafir ettik.
"BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ SORULAR"
Şimdi buradan 14 Mayıs seçimlerinin arifesinde Afyonkarahisar'a ve milletimizin tamamına sormak istiyorum. İşte adaylar, işte eser ve hizmetler, işte vizyonlar, işte sandık hepsi de sizin tartınıza, kantarınıza çıkacak. Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye Yüzyılı'nı kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet eder siniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Bu mafya ile, bu terör örgütü ile el ele, omuz omuza Kandil ile iş birliği yapan bay bay Kemal'e mi ematen edeceksiniz? Bunların parlamentodaki uzantısı malum HDP'ye mi emanet edecek siniz? İyi Parti'ye mi emanet edeceksiniz? Adı iyi ama onun dışında her şey var. Ülkenizi siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücü ile dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Bunlar çok önemli sorular. Bu soruların cevabını aklınızda ve vicdanınızda vermeden sandığa gidemezsiniz.
"14 MAYIS'TA TÜM BUNLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK KARARI VERECEKSİNİZ"
Onun için tekrar soruyorum bakkala ekmek almak için bile göndermeye güvenemiyeceğiniz birine ülkeli emanet edebilir misiniz? Dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğundan şüphe duyacağınız birine ülkenin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşte 14 Mayıs'ta tüm bunları göz önüde bulundurarak kararı vereceksiniz. Gördüğüm kadarıyla Afyon zaten kararını vermiş. Şimdi bazıları içinden 20 yılda yaptıklarınız tamam da, bundan sonra ne yapacak sınız onu söyleyin diyordu. Onlara cevabımız şu Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu geçtiğimiz yılın 28 ekiminde cumhuriyetimizin yeni asrının selamlaması olarak açıkladık. Bu vizyonla milletimize 17 başlık altında Türkiye'yi önümüzdeki asrın lider ülkesi haline dönüştürmeyi vaat ettik.