05.04.2024 - 20:42 | Son Güncellenme:
Mikail BIYIKLI-Burak KESKİNCİ/ DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Geleneksel TÜRGEV İftarı programına katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının başında katılımcıların Kadir Gecesi’ni kutlayarak, "İSEGEV olarak 1996 yılında kurduğumuz TÜRGEV'imiz tam 28 yıldır ülkemize, milletimize ve sahip çıkıyor. Her yıl binlerce evladımızın eğitimine katkı veren onlara sıcak bir yuva imkanı sunan TÜRGEV başarılı çalışmalarıyla kendinden söz ettiriyor. Toplam sayısı 40 bin 500’e ulaşan mezunlarımız bugün hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanında insanlığa hizmet ediyor. Bu müstesna çatının kurucuları arasında bulunmaktan daima bahtiyarlık duyduğumu ifade etmek isterim. Ülkesine ve milletine sayısız eserler kazandırmış bir siyasetçi olarak TÜRGEV gönlümüzde her zaman farklı bir yere sahip oldu. İnşallah bundan sonra da sizlere destek vermekten geri durmayacağız. Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınız emrine ram olarak bir gönle daha girmek, bir gencimize daha ulaşmak, bir evladımızın daha elinden tutmak için canla, başla çalışan vakfımızı tebrik ediyorum. Vakfımızın faaliyetlerinde emeği geçen maddi manevi katkısı bulunan her bir kardeşime her bir hayırseverimize teşekkür ediyorum. Ebediyete irtihal eden herkesi burada rahmetle yad ediyorum. TÜRGEV'in en önemli temsilcilerinden olduğu gönüllü kuruluşlarımız ülkeye ve millete hizmet mücadelemizin öncüleridir. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin vatana, millete, ailelerine hayırlı birer evlat olarak yetişmelerinde sizlerin yeri doldurulamaz. Bizim her fırsatta dile getirdiğimiz TEKNOFEST gençliği, inşallah sizlerin arasından çıkacak Türkiye yüz yılı sizlerin omuzlarınızda yükselecektir. Ben burada yeni Türkiye'nin büyük ve güçlü Türkiye’nin engelleri aşarak hedeflerine yürüyen kararlı Türkiye'nin mimarlarını görüyorum. Burada sizlerin arasında yarının başarılı bilim kadınlarını, siyasetçilerini, eğitimcilerini, mühendislerini, iş insanlarını, doktorlarını, milletimizi hayırlı kuşaklar yetiştiren örnek annelerini görüyorum" dedi.
"BEŞİKTAŞ'TAKİ YANGINDA HAYATINI KAYBEDEN 29 EMEKÇİ KARDEŞİMİZLE İLGİLİ ÇIKIP TEK CÜMLE KURMADILAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beşiktaş’ta 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili, "Biliyorsunuz meyve veren ağaç taşlanır. TÜRGEV gibi vakıflarımız da hem hizmetleriyle hem varlıklarıyla hem de yerli milli duruşlarıyla ülkemizdeki belli çevreleri her zaman rahatsız etti. Kim var diye seslenilince sağına soluna bakmadan fert fert ben varım diyen özgür zihinler yetiştiren TÜRGEV bu kesimler tarafından özellikle hedef tahtasına konuldu. İftira ve yalan furyasının hedefi oldunuz. Haysiyet cellatları tarafından yıpratılmak istendiniz. Sizleri yıldırmayı amaçlayan daha nice saldırıya maruz kaldınız. Birileri ellerine geçirdikleri her fırsatı iyi ve faydalı işleri desteklemek için değil, TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı. Ve siz ne de biz bunların hiçbirine aldırmadık. Hukuktan, meşruiyetten, hakka ve halka hizmet yolundan ayrılmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Bugün de aynı hareket ediyoruz. Sen doğru olursan, sen dürüst olursan, sen samimi olursan eğri er ya da geç mutlaka belasını bulur diyoruz. Ağızlarını her açtıklarında hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden gönüllü kuruluşlarımıza dil uzatanların ikiyüzlülüklerini çok iyi biliyoruz. Sürekli ahlak tüccarlığı yapan sürekli işçinin, emekçinin hakkından bahseden bu çevreler önceki gün Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçi kardeşimizle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar. Ekranları başında izleyenlere ve buradaki kardeşlerime sesleniyorum. Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki biz de savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz. Kovalamaya devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 tane orada vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Biz de kovalayacağız. Zerre kadar vicdanı olan herkesin tepkisini çekmesi gereken skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler. Ama birileri hemen anında koşup gittiler. Niye? Çünkü kendi günahlarını nasıl örteriz, bunun peşinde koştular" diye konuştu.
"BU ÜLKEYİ YÜCELTECEK BU ÇAĞA MÜHRÜNÜ VURACAK OLAN SİZLERSİNİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölücü terör örgütünün sokakları yakıp yıkan vandallarıyla sergiledikleri dayanışmayı, rızkının peşindeki insanların ailelerine çok gördüler. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan cesur Diyarbakır annelerine de bunlar göstermişlerdi. Yasak savma kabilinden yaptıkları bir şov dışında sırf ittifak ortaklarını kızdırmamak için yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı. Biz yaklaşık yarım asırdır vakfımız ise 28 yıldır çetin bir mücadelenin içerisindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten sizlerin en iyi, en donanımlı bir şekilde hayata hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Sizlerin başarılarını gördükçe hep daha fazla çalıştık, daha fazla koştuk. Ne yaptıysak milletimiz için, siz gençlerimiz için yaptık. Allah'a hamdolsun bugün milletimizin ve sizlerin huzuruna alnı ak, başı dik, gönlü mutmain olarak çıkmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizi bugün geldiği noktadan çok daha ileriye götürebilmek için sizin enerjinize, sizin yeteneklerinize, sizin heyecanınıza ihtiyacımız var. Bu ülkeyi yüceltecek bu çağa mührünü vuracak olan sizlersiniz. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarının bizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelerimize karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Kimsenin bizim özgüvenimizi örselemesine hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Şunu lütfen hiçbir zaman unutmayınız. Bizler sadece yüz yıllık bir devletin mensupları değiliz. Bizler aynı zamanda bu coğrafyada bin yıllık bir cihan İmparatorluğu'nun 1400 yıllık köklü bir medeniyetin de takipçileriyiz. Ayrıca bizler bir misyonu, gayesi, ideali ve elbette davası olan insanlarız. Başkaları gibi önünü, sonunu düşünmeden fevri hareket edemeyiz. Tefekkürü, tezekkürü, hayatının her alanına uygulayan bir gençlik Türkiye'yle birlikte İslam aleminin hatta tüm insanlığın umududur" ifadelerini kullandı.
"31 MART DAHA BÜYÜK ZAFERLERİN MÜJDECİSİ VE HABERCİSİ OLACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, "Sizlerden kendi şahsi geleceğiniz yanında ülkemizin istikbaliyle ilgili de hayaller kurmanızı ve hedefler belirlemenizi istiyorum. Hayatı anlamlandıran, insanı dünyaya bağlayan, kişiye değer katan üretmektir. Yaptıklarının üzerine koymak, kendini aşmaktır. İnsan ürettikçe mutlu ve motive olur. İnsan düşünüp, tefekkür edip, çalışıp ortaya iş koyduğunda mutlu, huzurlu, kendisiyle barışık olur. Her ne yapıyorsanız, hangi okulu okuyor, hangi işte çalışıyorsanız yaptıklarınızın üzerine koymaya, kendinizi aşmaya özellikle gayret edin. İmkan bulmak aslında imkanı oluşturmaktır. Unutmayın, imkan size gelmez, siz imkanlara gideceksiniz. Projeleriniz, planlarınız, tezlerinizle beraber, mücadele azminiz de varsa hiçbir güç sizi yolunuzdan geri döndüremez. İlmin ve başarının anahtarı çalışmak, disiplinli çalışmak ve sabretmektir. Azminizi, kararlılığınızı, inancınızı, asla ama asla kaybetmeyeceğiz. Sizlerden yarını değil daha ötesini görerek çalışmanızı, kendinizi geliştirmenizi bekliyoruz. Bunları başardığınızda Allah'ın izniyle sizlerin önünde durabilecek hiçbir engel tanımıyoruz. TÜRGEV'in dijital kültür alanında gençlere yönelik çalışmalarını takdirle karşıladığımı burada ayrıca belirtmek istiyorum. Sizlerden beklentimiz her alanda olduğu gibi dijital kültürde de sadece takipçi değil asıl içerik üreticisi olmanızdır. Medeniyetimizin, tarihimizin, değerlerimizin ışığında içerikler geliştirerek, bunları gençlerimize ve dünyaya açmanız son derece kıymetli çabalardır. Mevcut çalışmalarınıza yeni projeleri, girişimleri ekleyerek dijital dünyayı boş bırakmayacağınıza inanıyorum. Kıymetli kardeşlerim, merhum Menderes'ten bu yana canımızla, kanımızla, emeklerimizle büyüterek bugünlere getirdiğimiz çok partili demokrasimiz 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler seçimlerinden de başarıyla çıktık. Seçimlere gölge düşürme, seçmenin iradesini rehin alma girişimleri bir kez daha sandıkta hüsrana uğradı. Bizler kadere ve takdire inanan insanlarız. Sandık sonuçlarının da davamız, hareketimiz, mücadelemiz açısından Allah'ın izniyle hayra tebdil olacağına yürekten inanıyoruz. Bu tarz neticeler insanlık tarihi boyunca kiminin şımarıklığını, kiminin pervasızlığını, kiminin de sabrını, metanetini, dayanışmasını, birlikteliğini ve mücadele azmini arttırmıştır. 31 Mart sadece yeni bir dönüm noktası değil, aynı zamanda daha büyük zaferlerin müjdecisi, muştusu ve habercisi olacaktır. Yolumuza yenilenmiş, tazelenmiş çok daha güçlenmiş, üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle pekleşmiş bir şekilde devam edeceğiz. Siyasette yarım asra yaklaşan mücadelemizin zafer sancağını burca dikecek ve ardından gönül huzuruyla nöbeti sizlere devredeceğiz" dedi.
"GEREKTİĞİNDE ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK VESAYET ODAKLARINA MEYDAN OKUDUK"
Erdoğan, "Bakınız ben bugüne kadar gençlerle yürümüş gençlerin yoldaşlığından güç ve cesaret almış bir büyüğünüzüm. Hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için nice saldırıları göğüsledik, nice badireleri aştık, nice ihanetleri püskürttük. Bizim karşılaştığımız sıkıntıları gençlerimiz yaşamasın diye emek verdik. Gerektiğinde ölümü göze alarak vesayet odaklarına meydan okuduk. Şahsen bedel ödesek bile ülkemize, insanımıza özellikle geleceğimiz olan siz gençlerimize bedel ödettirmemeye çalıştık. İmkanlarımızı zorlayarak üzerimize düşeni yapmanın gayretindeyiz. Gençlerimiz olarak da sizler de sorumluluklarınızı yerine getireceksiniz. Artık biz siz gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Bizden önceki aksiyon, fikir ve gönül adamlarının namusumuza emanet ettiği, bizim de canımız pahasına sahip çıktığımız davamızı inşallah yakında sizler omuzlayacaksınız. Bu emaneti sizler taşıyacak, sizler yükseltecek ve yücelteceksiniz. Sizlerin şu vakur duruşunu, şu azminin, öz güvenini gördükçe verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğini de görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Rabbime, şahsıma sizler gibi yol ve mücadele arkadaşları bahşettiği için hamdediyorum. Yüreğimi ısıtan şu gözlerinize baktıkça Allah'ın izniyle yarınlarımızın bugünümüzden çok daha aydınlık olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Emeklerimizi zayi etmeyen Rabbime sonsuz hamdolsun diyor. Her birinizi ayrı ayrı, evet alkışlıyorum. Bir kez daha TÜRGEV çatısı altında yürütülen hizmetlerde emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ramazan ayının sizlerle birlikte başta Gazze'deki mazlumlar olmak üzere tüm Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim bu mübarek günler hürmetine tüm mazlum ve mağdurların yardımcısı olsun. Sizlere veda etmeden önce dün sevenlerinin son yolculuğuna uğurladığı Türk sinemasının usta ismi yapımcı ve yönetmen 2018 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Türker İnanoğlu'nu burada rahmetle anıyorum. Kültür sanat dünyamızın Bay Sinemasının acılı ailesine yakınlarına ve sinema camiamıza baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.