Doğanın uyanışına tanıklık etme zamanı

Havalar, gün geçtikte ısınıyor; doğa, uykusundan uyanıyor. Pembe, sarı, beyaz… Renk renk çiçekleriyle ağaçlar, karların erimesiyle çağlayan nehirler, kozalarından çıkan kelebekler… Bu görsel şölene tanıklık etmenin en güzel yolu ise trekking. Türkiye’de Batı’dan Doğu’ya birçok noktada yürüyüş yapılabilecek rotalar bulunuyor. Doğanın tadını çıkarmak isteyenler için yürüyüş rotalarını derledik…

Yol boyunca tarih

Likya Yolu: Fethiye’den Antalya’ya 535 kilometrelik bir parkuru kapsıyor. Eski adı Işık Ülkesi olan bölgede Sdyma, Pınara, Letoon, Xanthos, Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Edrassa, Olympos, Chimaera ve Phaselis ören yerleri görülebiliyor. Kelebekler Vadisi, Adrasan, Olympos Plajı, Gelidonya Feneri, Tahtalı Dağı, Üçağız, Beymelek Lagünü, Gökova Koyu, Çoban Plajı, Çuturbağ-Kaş İnişi, Patara Plajı, Kabak Koyu bu rotadaki doğal güzellikler arasında.

Karia Yolu: Bozburun, Datça yarımadaları, Gökova Körfezi ve İç Karia olmak üzere 4 ana bölüm ve Muğla Çevresi olarak 1 ek bölümden oluşuyor. 850 kilometreyle Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotası olan Karia’da badem, zeytin ağaçları, geleneksel köyler, saklı koylar görülebiliyor.

Frig Yolu: Bu rotayla Ankara, Afyon, Eskişehir ve Kütahya sınırlarını kapsayan bölgede medeniyet kuran Friglerin izi sürülebiliyor. 506 kilometrelik uzunluğa sahip olan yol, Ankara, Afyonkarahisar ve Kütahya’dan başlayıp üç koldan Frigya topraklarına girerek, Eskişehir’de birleşiyor. Bu rotada Friglerin kayaları kazıyarak oluşturdukları anıtlar, Roma, Bizans ve Selçukluların eserleri görülebiliyor.

Zengin bitki örtüsü

Yedigöller: Bolu’daki Yedigöller’de Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 göl var. 100’ün üzerinde kuş türünün yaşadığı bölgede kayın, kızılağaç, meşe ağaçlarının arasında trekking yapılıyor.

İğneada: Kırklareli’deki İğneada, 20 kilometreden uzun ince kum sahili, Yıldız Dağları’nın etrafını kaplayan meşe ormanları, gölleri, dereleriyle dikkat çekiyor. Bölgede 7 koruma altında göl var. Erikli, Mert ve Saka göllerinin önlerindeki kumul nedeniyle ilkbaharda fazla gelen sularla şişerek geriye doğru taşması ve düz araziyi kaplamasıyla oluşan Longoz Ormanlarıyla meşhur.

Narman Kanyonu: Erzurum’da deniz seviyesinden 1600 metre yükseklikteki Narman, çok sayıda kale ve tarihi kalıntıyla birlikte doğal güzelliklere sahip. 12 kilometrelik yürüyüş parkurunun bulunduğu bölge, Kapadokya’daki peri bacalarına benzer yapısı nedeniyle ‘Kırmızı Periler Diyarı’ olarak biliniyor.

Ballıkayalar: Kocaeli, Gebze’ye bağlı Tavşanlı Köyündeki “Tabiat Parkı ve Doğal Sit Alanı” ilan edilen Ballıkayalar Vadisi, 1,5 kilometre uzunluğunda ve 40-80 metre genişliğinde. Vadi içinde göl, şelaleler ve Ballıkaya Deresi’ne ulaşan travertenler üzerinde seyir terasları var.

İstanbul’un arka bahçesi

Polonezköy: İstanbul’un arka bahçesi Polonezköy, Osmanlı’ya sığınan Polonyalılar tarafından kuruldu. Köyde doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi mekânlar gezilebiliyor. Yaklaşık 5 kilometrelik yürüyüş rotası, zengin bitki örtüsü ve kuş çeşitliliğiyle sakinliğin tadını çıkarmak isteyenlerin vazgeçilmez adresi olarak öne çıkıyor.

Belgrad Ormanı: İstanbul’dan çok fazla uzaklaşmadan doğayla bütünleşmek isteyenler için en güzel adreslerden biri Belgrad Ormanı. Buraya belediye otobüsleriyle ulaşmak dahi mümkün. Başta meşe, adi gürgen ve Anadolu kestanesi olmak üzere birçok ağaca ev sahipliği yapan ormanın 6 kilometrelik parkurunda yürüyüş yapılabiliyor.