Gündem‘Doğa en büyük ilham kaynağı’

‘Doğa en büyük ilham kaynağı’

03.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Son kullanma tarihi geldiğinde renk değiştiren ilaçtan, protez yerine yeni kıkırdak doku oluşturulmasına kadar farklı alanlarda çalışmalarını sürdüren Dr. Ahu Gümrah, 1 milyon pound araştırma fonu almaya hak kazandı

‘Doğa en büyük ilham kaynağı’

Manchester Üniversitesi Malzeme Mühendisliği Bölümü’nde kendi laboratuvarında çalışmalarını sürdüren Dr. Ahu Gümrah Parry, ilhamını doğadan aldığı çalışmalarıyla son kullanma tarihi geldiğinde renk değiştiren ilaçtan, karides kabuğundan tek kullanımlık bardağa, protez yerine yeni kıkırdak doku oluşturulmasına kadar farklı alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. 2019 yılında ilk kez verilen BP-ICAM Fonu’ndan 1 milyon pound araştırma fonu almaya hak kazanan Parry, “Ürünlerin yapılarını doğayı taklit ederek onu gözlemleyerek değiştiriyoruz” dedi.

Manchester’a transfer

Hacettepe Üniversitesi’nde kimya eğitimini tamamladıktan sonra ODTÜ’de master ve Sabancı Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Parry, Cambrige Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmaya başladı. Bu süreçte Schlumberger Faculty for the Future programının fonuna başvurduğunu anlatan Parry, kendi araştırma konseptini oluşturmaya başladı.

Renk değiştiren ilaç

Birlikte çalıştığı hocasıyla doğadan ilham alarak nasıl malzeme geliştirebiliriz üzerinde düşündüklerini dile getiren Parry, “Bu arada BP-ICAM Dame Katleeen Lonsdale Fellowship’in açtığı bir çalışmaya başvurdum. Benim gibi malzeme biliminde çalışan ve yenilikçi teknolojiler geliştiren bir araştırma potansiyeli arıyorlardı. Ve bir sürü aşamadan sonra beni seçtiler. Manchester Üniversitesi’ne transfer oldum ve kendi laboratuvarımı kurdum” diye anlattı.

Parry, çalışmalarının temelinde doğanın kendi mühendisliğinin yattığını belirtirken, “Her şeyi doğadan ilham alarak yapıyoruz. Doğadaki bir sürü şeyi incelediğimizde kendi içerisinde mühendislik problemlerini çok kısa yollardan ve çok efektif bir şekilde çözdüğünü görüyoruz. Biz de tam bunu yapmaya çalışıyoruz. Kelebeklerden ve böceklerden malzeme mühendisliğine dair ilham alıp ürünlerin yüzey yapılarını değiştiriyoruz” diye yaptıkları işi özetledi.

Parry yeni çalışmalarını da şöyle anlattı: “Şu anda bir ilaç projemiz var. İlaçlara son kullanma tarihleri yaklaştığında renk değiştirmesini sağlayacak kimyasal olmayan bir fonksiyon ekledik. Mesela kırmızıdan başlıyor ve kullanma süresi bittiğinde maviye dönüyor. Yine bunu çikolatalar üzerinde geliştirdik. Yiyeceklerin yüzeyini değiştirerek renklendirdik. Bu sistemle hem yiyecek hem de farmakoloji endüstrisine hizmet verebiliyoruz. Bunu yine yiyecekleri kapladığımız plastikler için de uygulayabiliriz. Bu şekilde son kullanma tarihi geldiğinde ambalaj renk değiştirerek bize bilgi veriyor.”

‘Ameliyatsız’ tedavi

“Karides kabuklarından tek kullanımlık plastik malzemelere çevirdiğimiz bir çalışmamız sürüyor. Yine doku mühendisliğiyle geliştirdiğimiz projemiz var. Diz bağı ve yeni kıkırdak dokular geliştirmek için çalışıyoruz. Yani vücutta protezler kullanmak yerine enjekte edebileceğimiz sistemler geliştirerek ameliyat olmadan tedavi yolları bulmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken de tamamen doğadan esinleniyoruz ve yaptığımız şeyleri doğaya nasıl dönüştürebiliriz diye bakıyoruz.”

5 yıllık test dönemi

Çalışmaların ürüne dönüşmesi için üniversite çevresinde bir de şirket kurduklarını anlatan Parry, şunları söyledi: “Yaptığımız çalışmaların endüstriyel bir ürün haline getirmeyi çok istiyoruz. Bunun için önümüzde 2-5 yıllık test dönemleri var ama biz şu anda bu sürecin içindeyiz.”