02.03.2025 - 14:05 | Son Güncellenme:
Eda KOÇ-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/DHA
DEM Parti İl Eş Başkanları ve Parti Meclisi toplantısı Ankara'daki parti genel merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın mesajına ilişkin, “Yeniden yapılandırma, dönüştürme çağrısı yaptı; yeni araç, gereçlerle demokratik bir zeminde sürecin gelişmesi gerektiğini söyleyen bir çağrıydı. Önemliydi. 50 yıldır süren çatışma zemininden çıkılmasını ve demokratik bir zeminde sorunların diyalog ve müzakereyle tartışılarak çözülmesine dönük bu çağrı önemliydi, olumluydu. Çağrı yapıldığı andan itibaren ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından yakinen takip edildi. Çatışmaların sürdüğü coğrafyamızda çatışmasız, şiddetsiz, savaşsız bir sürecin işaret edilmesi çok değerlidir, kıymetlidir, önemlidir" diye konuştu.
'HUKUKİ VE SİYASİ DÜZENLEMELER BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ'
Çağrının somut adımlara dönüşmesi gerektiğini söyleyen Bakırhan, "Siyasi ve hukuki düzenlemeler artık kaçınılmazdır. Çağrı bekleniyordu, evet çağrı yapıldı. Çağrı sonrası örgüt olumlu ve pozitif bir cevap verdi. Artık hukuki ve siyasi düzenlemeler de bir an önce hayata geçirilmelidir. Ertelenmemelidir. Önüne kimi bahaneler konulmamalıdır. Bu konuda Meclis'e tarihi bir rol düşüyor. Belki Meclis son 50 yılda çok önemli rol oynamayla karşı karşıyadır. Bu çağrının bir muhatabı da Meclis'tir. Adımların atılması, yasal ve anayasal düzenlemeler için Meclis çok önemli bir zemindir" dedi.
‘BİZE DE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR’
Tuncer Bakırhan, yeni bir hikaye yazma döneminde olduklarını söyleyerek, "Çatışmaların olmadığı, insanların yaşamlarını yitirmediği, bu ülkenin enerjisinin ve ekonomisinin boşa harcanmayacağı, bir arada eşitçe yaşayacağımız bir hikayeyi yazmak bugün daha mümkündür. Onun için çok kıymetlidir. Bu sürece katkı sunmak, destek sunmak lazım. Bu süreç sadece alkışlarla ve eleştirilerle gidecek bir süreç değil. Biz alkışlıyoruz ama bize de büyük görevler düşüyor. Bunları da layıkıyla yerine getirmek için dünden daha fazla çalışması gerekenler bugün bu salonda oturan siz değerli Parti Meclisi üyeleri ve il eş başkanlarımızdır. Yine bu süreci eleştiren, karşı duran kimi çevreler de var; yaygın olmasa da onları da bu tavırlarını tekrar gözden geçirmeye davet ediyorum. Allah aşkına 50 yıldır acılar yaratan, ülkeyi çürüten, çökerten bir sorunun, silahların ve çatışmaların ortadan kalkmasını sağlayacak bu çağrının neyine itiraz edilir, niye karşı çıkılır. Bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Olsa olsa bunun tek bir sebebi olabilir. Demek ki bu çatışmalı ve acılı süreçten birileri palazlanıyor, rant elde ediyorlar. Başka bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜMÜ KÜRTLERE LÜTUF, TÜRKLERE ZÜL OLARAK GÖRMEMEK GEREK'
Bakırhan, "Bu süreç heba edilecek bir süreç değildir. Kağıt üzerinde kesinlikle kalmamalıdır. Kağıt üzerinde bu çağrıyı bırakacak olanlar tarih önünde çok büyük bir sorumluluk ve yük altına gireceklerdir. Çağrı yenme ve yenilme çağrısı değildir. En önemlisi de burasıdır. Kimsenin yendiği, kimsenin de yenildiği yok” dedi.
“Çağrı yapıldı, örgütü cevap verdi. Şimdi yanıt iktidar ve devletin kendisindedir” diyen Tuncer Bakırhan, “Sayın Erdoğan, önceki gün çağrıyı sahiplenen bir açıklama yaptı. Bu çağrıyı baltalamaya çalışanlara müsaade etmeyeceğini ifade etti ama zamana yayılmamalı, somut adımlar atılmalı bu konuda. En büyük baltalamanın önüne, somut adımlar atmanın geçebileceğini belirtmek istiyorum. Yine Bahçeli’nin çağrıya ve PKK’nın tutumuna ilişkin vurgularını kıymetli buluyoruz. Dün açıkladı. ‘Bu çağrının kundaklanmasına izin vermeyeceğiz’ dedi. Kıymetliydi. Evet izin vermemenin yolu kardeşlik hukukunu koruyacak demokratik ve hukuki güvencelerdir Bahçeli. O yüzden hukuki güvencelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Çünkü uzayan her süreç enfekte olmaya müsaittir" diye konuştu.