CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Ekrem İmamoğlu'nu cezaevinde ziyaret etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve İBB Eski Genel Sekreter yardımcısı Buğra Gökce'yi ziyaret etti. Bakan, ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

'ONLARLA FİKİR ALIŞVERİŞİ YAPIYORUZ'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, “Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 5 arkadaşımızı ziyaret ettim. Resul Şahan arkadaşımız, Murat Çalık, Murat Ongun, Buğra Gökçe, Mehmet Ali Çalışkan. İçeride şöyle bir atmosfer olduğunu söyleyebilirim. Yani inanılmaz bir ziyaretçi trafiği var, onu görüyorsunuz. Ziyarete gittiğim altı kişiydi ama Ahmet Özer'le de onun dışında Ümit Özdağ ve Can Atalay'la da konuştum. Yani dolayısıyla acayip bir trafik var, siyasi tutukluların yoğun olduğu bir cezaevi. Ama arkadaşların direnci çok yüksek, motivasyonu çok yüksek, bilhassa Ekrem İmamoğlu için söyleyeyim. İnanılmaz bir cesaret, azim ve beyin olarak özgür. Dolayısıyla kendisiyle Türkiye siyasetini konuşuyorsunuz, geleceği konuşuyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı kampanyasını konuşuyorsunuz. Biz onlara geçmiş olsun demek için gitmiyoruz sadece, onlarla fikir alışverişi yapıyoruz, onların düşüncelerinden istifade ediyoruz, kendi düşüncelerimizi söylüyoruz. Murat Çalık'ın bir sözü çok etkiledi beni, 'Bizi ziyarete geliyorsunuz, gelin ama gençleri yalnız bırakmayın. Gençleri de ziyarete gidin' dedi. Ben dedim 301 gencimizi de ziyaret ediyoruz, onları da yalnız bırakmıyoruz ama duyarlıkları bu yönde" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

Ekrem İmamoğlu'nun babasının evinde arama yapıldı

Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna itiraz edildi

'BU KADRO TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK KADRO'

Murat Bakan, “Ekrem Başkan Türkiye'de ne olduğunu, Türkiye siyasetini, sadece Türkiye siyasetini de değil, uluslararası siyaseti de takip ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde ne oluyor, bitiyor? Avrupa'da ne oluyor, bitiyor? Dünyayı okuyor, dünyayı değerlendiriyor. Son derece moral ve motivasyonları yüksek. Yani Türkiye'nin en zeki beyinleri, en yaratıcı beyinleri cezaevinde. Bu kadro Türkiye'yi yönetecek kadro. Hakikaten üzülerek onu görüyorsunuz. Onun için zaten cezaevindeler" ifadelerini kullandı.

'MAHİR POLAT'IN KLOSTROFOBİSİ VE ANKSİYETESİ, DİĞER SAĞLIK SORUNLARINI TETİKLİYOR'

Mahir Polat'ın son durumu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan, “Mahir Polat'la bilinçli olarak görüşmek istemedim, çünkü sağlık problemleri sebebiyle görüşe gelip gitmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Sürekli hastaneye sevk ediliyor, anksiyete ve klostrofobi var. Yani tüm sağlık problemlerinin yanında bunlar, sağlık problemlerini tetikliyor. Aslında mesela Buğra Gökce'de de 3 stent var, şeker, tiroit kanseri geçmişi var. Ama anksiyete ve klostrofobi, cezaevinde olması Mahir Polat'ın durumunu daha da vahim daha da ağır hale getiriyor. Aslında Mahir Polat'ın cezaevinde bir an bile tutulmaması gerekir. Holter takıldığı söyleniyor kendisine vücuttaki ritmini ve tansiyon problemini takip etmek için ama bana kalırsa hiç böyle bir şeye gerek yok. Onun sağlık geçmişi onun burada olmaması için yeterli gerekçe. O sağlık problemlerini yaşamış bir insanın tutuklu, cezaevinde kalmaması gerekir. Adli kontrol tedbirleri ile devam etmesi gerekir. Aslında hiç birisinin cezaevinde olmasına gerek yok ama özelde Mahir Polat'ın bir yaşamsal sorunu var, bunu görüyoruz. Kimse bunun bedelini ödeyemez, yani Mahir Polat Türkiye'nin en önemli entelektüellerinden birisi, hem İstanbul tarihini ayağa kaldırmış bir insan, hem de akademik anlamda da çok yetkin bir insan. Böyle bir insanın cezaevinde bu koşullarda tutuluyor olması artık bir işkence, kötü muamele olarak değerlendirilebilir ancak" dedi.