Aslanlar gibi savunup şehit düştü! Duabey Onur Öztürkmen'in son sözleri
03.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Tuttuğu tepeyi kahramanca savunan Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu'nun ilk mezunlarındandı. Öztürkmen’in fedakâr, yardımsever, korumacı bir kişiliği olduğunu belirten okul ve silah arkadaşları, onun her daim göreve hazır olduğunu, tehlike anlarında en önde gittiğini söyledi.
SEZER ÖNSAL Ankara - 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu’nun ilk mezunlarından olan Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, aynı zamanda okulun ilk şehitlerinden biri oldu. Emekli bir uzman çavuşun oğlu olan Duabey Onur Öztürkmen, Kara Harp Okulu’nu Teğmen olarak 30 Ağustos 2021’de bitirdi.
Öztürkmen’in ilk görev yeri Siirt Komando Taburu oldu. Ardından Haziran 2022’de Irak’ın kuzeyine gitti. 25 Kasım’da Irak’ın kuzeyinde teröristlerle çıkan çatışma sonucu iki silah arkadaşıyla şehit düştü. Cenazesi memleketi Gaziantep’te toprağa verildi. Cenaze törenine katılan silah arkadaşları onu dilinden düşürmediği Harp Okulu Marşı’nı okuyarak uğurladı.
Milliyet’e konuşan arkadaşları şehit Öztürkmen’in hikâyesini anlattı.
Anafartalar Taburu’ndan bir silah arkadaşı “Sınavlardan sonra, dönem sonunda hemen pastaneye gider 10 kişilik bir pasta alır 3-4 kişi yerdik. Aramızda gelenek gibi bir şey olmuştu” dedi.
‘Gülüşleri unutulmaz’
Bir başka silah arkadaşı ise gördüklerini anlattı: “Bize neden subay oldunuz diye soruyorlardı. Can dostumla her zaman şunu söylerdik; ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açmış olduğu yolda ilkesi ve inkılapları içinde devletimizi muasır medeniyetler düzeyine çıkartmak için subay olduk.’ Göğsümüzü gere gere söylerdik. Sevdiklerinin arkasından sonuna kadar giderdi. Her zaman haklının yanındaydı, kim olursa olsun taviz vermezdi, gözü karaydı, cesurdu. Vatan uğrunda canını seve seve feda etti. Hastaneye kaldırıldığımda sabaha kadar başımda bekledi. Tam bir görev ışığıydı. Hep düşünürdük ‘Acaba bizi unuturlar mı?’ diye. Bölük filminin komando mektubu sahnesini açar izlerdik. İçimiz burkulurdu, ‘unutulmayız herhalde’ diye kendimize teselli ederdik. Onun korumacılığı, gülüşleri hiçbir zaman unutulmayacak.”
Son sözleri: Merak etme hazırım
Öztürkmen ile Harp Okulu’nda tanışıp arkadaşlıklarını ilerleten bir başka silah arkadaşı ise, şunları söyledi: “Duabey çok zor şartlar altında görev yapıyordu. Savunduğu tepeye fırlatma saldırısı oldu. Tüm zorlu koşullara rağmen savaştı, denetleyici tepeyi aslanlar gibi savundu. Hiç şikayetçi olduğunu, isyanı kabullenmek istemediğimi. Çok cesurdu, fedakârdı. Çevresindeki insanlara çok değer verirdi. Bir şey mi söz konusu; önceki askerler, önceki aileleri, arkadaşları, tehlikeli bir durum mu var en önde gelen kişi giderdi. Kardeşim şehadete ermeden 2 saat önce konuştuk. Yoğun sisli, yağmurlu bir havanın bulunduğu yerde. Bak, dedim, hava sisli dikkat et. ‘Merak etme, hazırım’ dedi. Kahramanca savaşarak şehit düştüler.”
‘Güzel bir rüya içinde’
Öztürkmen’in başka bir arkadaşı Onur Köklü de “İnsanlara yardım etmeyi çok seviyordu. Arkadaşlarına inanılmaz değer veriyordu. O bizim her şeyimizdi, canımız, yoldaşımız, ailemiz olmuştu. Göreve gittiği yerden arardı, sürekli iletişim halindeydik. O şu an çok güzel bir rüyanın içinde. Onun gülüşleri, kahkahaları, korumacılığı hiçbir zaman unutulmayacak” dedi.
‘Arkadaşlarım beni yalnız bırakmasın’
Türkiye Öztürkmen’i, vasiyetini içeren videonun milyonlarca kez paylaşılmasıyla tanıdı. Vasiyetinde, “Erken ölürsem, canımdan çok sevdiğim iki, üç arkadaşım var. Beni o gece yalnız bırakmasınlar. Tüm kıyafetlerimi yoksul insanlara verin. Fakirlik nedir bilirim. Anneme sonradan söyleyin. Bu haberi kaldıramaz. Yaşayamadığım bir gençliğim var benim” ifadelerin kullanmıştı.
İsmi yaşayacak
Silah arkadaşları, Öztürkmen’in adının; kütüphanelerde, okullarda, aile sağlık merkezlerinde, caddelerde yaşayacağını; adına bir internet sitesi açıp, hayatını kitap haline getireceklerini söyledi.
