11.08.2020 - 14:35 | Son Güncellenme:
İHA
Antalya'da yaşayan Tarık ve Ceylan Özdemir çifti 2017 yılı Aralık ayında ilk çocuklarının dünyaya gelmesinin mutluluğunu yaşadı. Son derece sağlıklı olan erkek çocuklarına Ata ismini veren genç çift, günler ilerledikçe çocuklarının davranışlarında farklılıklar gözlemledi. İddialara göre, doğumun gerçekleştiği özel hastanede son derece sağlıklı dünyaya geldiği söylenen minik Ata'yı başka bir hastaneye götüren Özdemir çiftinin bebeklerinde, epilepsi ve kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığı teşhis edildi. Dünyaları bir anda kararan Özdemir çifti, hastaneyi ihmalle suçlayarak hukuki süreç başlattı.
SESİNE HASRET KALDILAR
Birçok kez yoğun bakıma kaldırılan Ata, bu zorlu süreçleri atlatmayı başardı. Doktorları bile şaşırtan direnciyle, adeta bir hayatta kalabilme mücadelesi örneği gösteren minik savaşçı, ilerleyen dönemlerde yutkunma güçlüğü yaşamaya başladı. Doktorların trakeostomi kararını istemeden de olsa kabul etmek zorunda kalan Özdemir çifti, yapılan işlem sonrası çocuklarının sesine hasret kaldı.
AĞLAMA SESİYLE UYANDILAR
Yaklaşık 4 aydır çok kısık sesler dışında Ata’dan ses duyamayan anne ve baba, bir sabah ağlama sesleriyle uyandı. İlk başta rüya gördüğünü zanneden çift, uyandıklarında seslerin gerçek ve çocuklarından geldiğini anlayınca büyük mutluluk yaşadı. O anları cep telefonuyla kaydeden anne Ceylan Özdemir, oğlundan 4 ay sonrası gelen ağlama sesiyle sevinç gözyaşı döktü.
"DIŞARIDAKİ ÇOCUKLARDAN GELİYOR SANDIK"
İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiriyle sevincini paylaşan Ceylan Özdemir, “Hiç beklemiyorduk. Sesler çıkıyor ama rüya görüyoruz zannettik. Ata mı uyandı, dışarıdan çocuklardan mı geliyor anlayamadık. Yaklaşık 5 dakika kadar derdini anlatmaya çalıştı. Ses çıkarabilmesi, derdini anlatabilmesi, canı acıdığında bunu belli etmesi çok güzel bir şey. Çünkü biz bunu 4 aydır yaşamıyorduk. Trakeostomi açıldıktan sonra komple sesi kesilmişti, çünkü doktorumuz sesi çıkmayabilir demişti. Bu bizi çok üzmüştü. Bunu duymak bir anne için çok ağır bir şey. Ama Ata sabah bizi sesiyle uyandırdı” dedi.
"HAYATIMDA DUYDUĞUM EN MUHTEŞEM SESTİ"
Ceylan Özdemir, yaşadığı duygu yüklü anları anlatmaya şu sözlerle anlattı:
“Bu geçen sürede Ata’nın sesini duyamıyoruz diye çok üzülmüştük. Sesiyle uyandırdı beni. O güzel sesini duyabildik. Hayatımda duyduğum en muhteşem sesti. Bir gün oğlumun ağlayıp, onun o sesine sevineceğim, bununla mutlu olacağım hiç aklıma gelmezdi. Böyle hayaller kurmamıştım. Şimdi en büyük hayalim onun sesinin devam ettirmesi. Şimdi yine arada sesler çıkartıyor ve dünyanın en mutlu annesi ben oluyorum. Sesi, nefesi her şeye değer, dünyalar güzeli bir çocuk çünkü. Sanki bir rüyadaydım ve hiç uyanmak istemedim. Ama uyandığımda o duyduğum ses gerçekti ve oğlumun sesiydi. Tıkandığında makineler ötüyor, onlar uyandırıyor beni. Makinelerin yerine onun sesini duymayı o kadar özlemişim ki, o kadar muhteşem bir duygu ki; Allah kimseyi evladının sesinden mahrum etmesin.”