Gündem‘Akyürek kasten bilgileri gizledi’

‘Akyürek kasten bilgileri gizledi’

18.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Savcılık soruşturmasında ifade veren dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Güler, ‘Ramazan Akyürek baştan beri bilgi gizlemek ve bizi zor duruma düşürmek gibi amaçlarla müfettişlerden saklanmıştır’ dedi.

‘Akyürek kasten bilgileri gizledi’

AGOS gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmal iddialarını araştırmak için başlatılan savcılık soruşurmasında ifade veren dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in suikastla ilgili ‘kasıtlı bilgi sakladığını’ iddia etti.
Güler, savcının sorusu üzerine, Trabzon İstihbarat Şubesi’nden gelen yazının ‘rutin’ olduğunu ve dönemim İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a sunulacak nitelikte olmadığını öne sürdü.

Haberin Devamı

Milliyet’in ulaştığı ifadede Güler özetle şu bilgileri verdi:

- TRABZON’UN YAZISI: Trabzon’dan gelen Dink hakkındaki bu yazı dairedeki diğer gelen yazılarla birlikte bana dosya olarak sunuldu, daireye gelen yazılar bizim parafımızdan geçer, bizden yılda yaklaşık olarak 200 bine yakın evrak geçer, ben bu yazıyı parafladım ve silsile yoluyla ilgili birimlere gitti. Parafım dışında bu yazı üzerinde herhangi bir notum yok. Hrant Dink’le ilgili olarak bu yazı ekinde başka yazılar vardı.

- ARAYAN OLDU MU?: Trabzon’dan gelen Dink’e yapılacak eylemle ilgili İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan kimse beni aramadı, bilgi vermedi. 17/02/2006 tarihli rapordan cinayetin işlendiği 17/01/2007 tarihleri arasında bana ve şubemize herhangi bir bilgi verilmemiştir.

- CERRAH’A BİLGİ VERİLMEDİ: Yazının içerdiği bilgi, talep ve aynı zamanda geldiği makam, şube müdürlüğü olduğu için İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a sunulacak nitelikte olmadığını düşündüm. Dolayısıyla bilgisine sunmadım, eğer Trabzon İl Emniyet Müdürü bu yazıyı gönderseydi ben o zaman mutlaka bizim müdürümüzün bilgisine sunardım. ‘Şahsı kontrole alalım önemli’ şeklindeki notu ben düşmedim.

- F4 RAPORU’NDAKİ FARKLI BİLGİ: Bize gelen yazıda Yasin Hayal ve Osman Hayal’le ilgili bilgi var. Yasin Hayal’in daha önce Trabzon’da Mc Donald’s’ı bombalayan kişi olduğunu belirtip Osman Hayal hakkında bilgi talep ediyor. Trabzon’dan İstanbul’a yazılan 17/02/2006 tarih 027248 sayılı yazı ile Trabzon İl Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek imzalı İstihbarat Daire Başkanlığı’na yazılan ve C Şube Müdürlüğü’ne giden 17/02/2006 tarihli yazı ve ekinde yer alan F4 raporunda büyük farklılıklar var.

- Birincisi; İstanbul’a yazılan yazıda ‘ses getirecek bir eylem yapılacağı’ yazıyor, F4 raporunda Dink’in ‘ne pahasına olursa olsun öldürüleceği’ yönünde bir bilgi paylaşımı yapıldığı bilgisi var. ‘Ses getirecek eylem’ ile ‘ne pahasına olursa olsun öldürüleceği’ bilgisi arasında çok büyük fark var. Eğer bize Dink’in öldürüleceği bilgisi verilseydi, biz çok daha üst düzeyde ele alırdık. Mutlaka Emniyet Müdürümüz ile paylaşırdık. Mutlaka Trabzon ile birebir temas kurar ve bu işin İstihbarat Daire Başkanlığı koordinesinde bir operasyon çalışması yapıldığını düşünürdük.

- İkincisi; İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderilen yazıda öldürme eyleminin nasıl yapılacağı, yine eyleme giderken baz istasyonundan kurtulmak için telefon götürmeyecekleri, silahı köyden temin edecekleri yönündeki bilgiler bize bildirilmemişti, yani bize eksik bilgi verilmiştir ve bize bildirimde tespit edilenler arasında büyük nitelik farkı vardır. F4 raporu bana gönderilmedi.

- BİLGİSAYARA CERRAH EL KOYDU: İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden ayrılmıştım. Ali Fuat Yılmazer, benim yerime şube müdürü oldu. Ancak ben Celalettin Cerrah’a giderek müfettişler ‘İstanbul Emniyeti’nin Trabzon’dan gelen yazı üzerine hiçbir teknik çalışma yapmadığını söylüyor, ancak biz çalışma yaptık, bilgisayara el konulsun ve bir bilirkişiye gönderilsin’ dedim.
Cerrah, bizzat bilgisayarı heyet halinde tutanakla muhafaza altına alıyor ve sonra incelenmek üzere müfettiş isteniyor. Müfettiş soruşturma yapıyor, sonra İstanbul Üniversitesi’nden 3 kişilik heyetten bilirkişi raporu alınıyor ve Trabzon’dan bu yazı geldikten sonra verilen telefon numarası üzerinde gerekli teknik çalışma yapıldığı ispatlanıyor.

- LOG KAYITLARINI SİLDİRDİ İDDİASI: Bence, Akyürek baştan beri hem bilgi gizlemek, hem bizi zor duruma düşürmek için, hem de kendilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla kasıtlı olarak müfettişlerden gizlenmiştir. Biz olayın üzerine gidince gerçek ortaya çıktı. Akyürek’in daha sonra İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan ayrılmadan önce de log kayıtlarını sildirdiği yönünde iddialar vardır.

- SORUMLU TRABZON VE ANKARA: Yazıyı paylaşmayan Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü yetkilileri ve EGM İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü yetkilileri olaydan sorumludur. Eğer İstihbarat Daire Başkanı ve yardımcılarının da bilgisi var ise onlar da sorumludur, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü bizimle bilgi paylaştığını söylüyorsa da kesinlikle doğru değildir.

- VALİNİN SİTEMİ: Cinayet işlendiği sırada ben Emniyet Müdürü Cerrah ile birlikte yurtdışındaydım, olay haber verilir verilmez ilk uçakla döndük. Geldiğimizde Vali Muammer Güler, Akyürek ve Terörle Mücadele Daire Başkanı Selim Akyıldız, İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek vardı. 19 Ocak’ta toplantı yapıldı. Akyürek, yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel ve F4 raporundan bahsetmedi. Hatta Cerrah ısrarla ve defaten ‘Ramazan bu konuda senin herhangi bir bilgin var mı yok mu?’ diye sormasına rağmen Akyürek “Yok” dedi. Hatta 2 gün boyunca hiç konuşmadı, hatta Vali’nin o zaman “Bu nasıl istihbarat daire başkanı, hiçbir şeyden haberi yok” diye sitemi oldu.

Haberin Devamı

‘Ayrılmam için baskı yapıldı’

Haberin Devamı

Ahmet İlhan Güler, ifadesinde Ali Fuat Yılmazer’in cinayetten sonra soruşturma savcılarıyla görüştüğünü ve bazı bilgileri verdiğini söyledi. Dink cinayetinden 6 gün önce Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’na çağırıldığını belirten Güler, kendisine İstanbul’u terk etmesi için baskı yapıldığını ve kendisinin de Akyürek’e “‘Ben de bir iki gün içinde yurt dışında bir program var oraya gideceğim, dönüşte uygun bir zemin yaratıp giderim veya emekli olurum’ deyip ayrıldım” dedi. Güler, “Şube müdürlüğünü bırakmanız için size yapılan baskı emniyet içinde bir yapılanmanın gerçekleştirilmesi amacıyla mı yapıldı? Bu kapsamda Dink cinayetiyle ilgili birtakım hayati öneme haiz bilgilerin İstanbul’dan saklanmasının amacı bu muydu?” sorusu üzerine, kendisine Ankara’da Coşkun Çakar tarafından “İstanbul’u terk et” denilmesinden sonra gelişen atmosferin bunu çağrıştırdığını savundu.