25.02.2025 - 13:11 | Son Güncellenme:
AA
Ala, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un sorularını cevapladı. AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulunda (MKYK), partiye katılan yeni isimlerin de yer almasına ve "AK Parti TBMM'de 360'ı bulmaya çalışıyor" iddialarına ilişkin soru üzerine Ala, "Siyaset üretmeyen kesimlerin kendi aralarında spekülasyon için kurdukları cümlelerle yönetmiyoruz biz Türkiye'yi. Bu bir realite." dedi.
Ala, Türkiye'nin etrafında olup biteni görüp, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye karar verenlerle yol yürümekten büyük memnuniyet duyacaklarını bildirdi.
Efkan Ala, "Başka AK Parti'ye katılacak milletvekili olacak mı?" sorusunu, "Olabilir. Biz bir pazarlık içerisinde değiliz. Biz kurulduğu günden bugüne uyguladığı projelerle, yaptığı yatırımlarla, koyduğu vizyonla, hedeflerle Türkiye'yi yönetmeye çalışan büyük bir partiyiz ve güçlü bir kadroyuz. Buraya katkıda bulunmak isteyen, Türkiye'ye katkıda bulunuyor. Onu görenler de elbette 'AK Parti ile birlikte, AK Parti'nin içerisinde siyaset yapayım' diye tercihte bulunuyorlar." diye yanıtladı.
"TÜRKİYE'DE VESAYET ODAKLARI ORTADAN KALKMIŞTIR"
Ala, TÜSİAD yöneticilerinin açıklamalarının ve sonrasında başlatılan soruşturmanın hatırlatılması üzerine, TÜSİAD'ın "bir iş adamları derneği" olduğunu anımsattı.
TÜSİAD'ın Türkiye'nin iş dünyasında önemli bir yerinin bulunduğuna işaret eden Ala, "Fakat siyasi sicili temiz değildir TÜSİAD'ın. Yani ne zaman bir boşluk bulsa siyasete, siyaset dışı müdahalelerde bulunma imkanını değerlendirmiştir. Bu doğru bir iş değil. Bu eski Türkiye'de sonuç alıyordu. Artık bizim getirdiğimiz aşamada, Türkiye'de vesayet odakları ortadan kalkmıştır. Kurumlar kendi işlerini yapıyorlar. TÜSİAD'ın böyle şuur altı çağrısıyla hükümetlere yön verecek vesayet odakları yoktur." ifadelerini kullandı.
Ala, TÜSİAD'ın ekonomiye ilişkin açıklamalarına bir eleştiride bulunmadığını belirterek, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraçlarına karar verilen teğmenler hakkındaki açıklamalarını ise şöyle değerlendirdi:
"TÜSİAD'ın bir iş adamları derneği olarak, Milli Savunma Bakanlığının askeri disiplin içerisinde Genelkurmay Başkanlığındaki askeri disipline ilişkin soruşturmasına, bir devlet kurumunun soruşturmasına dair ne gibi bir görevi ve vazifesi var? Bu nasıl bir oligarşi, yani o zaman ne akla geliyor? Demek ki bir demokrasiden yana değil, aslında oligarşiden yana."
"BELEDİYE SEÇİMLERİNİN ERTESİ GÜNÜ BU TARTIŞMALARI BAŞLATTILAR"
Ala, muhalefetin, "yargının siyasi araca dönüştürüldüğü" söylemlerinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar ile diploması konusundaki tartışmaların ve "engellenmeye çalışıldığı" iddialarının hatırlatılması üzerine, "Belediye seçimlerinden sonra insanlar 15-16 milyon insan İstanbul'da hizmet bekliyor." dedi.
"Belediye seçimleri oldu, ertesi gün kendileri bu tartışmaları başlattılar. Daha cumhurbaşkanlığı seçimine 5 yıl var. Yani önümüzde ciddi bir süre var." değerlendirmesinde bulunan Ala, şöyle konuştu:
"Bu en başta 16 milyon insanın iradesine saygısızlıktır. İkincisi parti içi çekişmeler, şaibeler, bunlar kendi aralarında söylüyorlar ve artık kamuoyuna mal oldu. Bunlar gündeme ne zaman gelse hemen bunları örtbas etmek için bir 'siyaset müdahalesi var, bir müdahale var' diye yaygara koparıyorlar. Bu inanın Türkiye'ye yakışmayan manzaralardır. Siyaset ciddiyet ister. Siyaset biraz emek ve biraz saygın olmayı gerektirir. Daha belediye başkanı seçilir seçilmez ertesi gün çocukça şeylere girişmemek icap eder. Daha önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimine yıllar varken bu tartışmalar başlatıldı. Bu tartışmalarla Türkiye'nin zamanı heba ediliyor."
Ala, "İmamoğlu'nun adaylığından çekiniyorlar" iddialarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:
"Yargının işi var değil mi? Yargının prosedürleri var. O yargı içerisinde kendisinin itiraz hakları elinden mi alınmış? Yani kendisinin itiraz hakları yok mu? Bunun siyasetle veya işte başka partilerle ne ilgisi var? Yani ne zaman bir sıkıntıyla karşılaşsalar ya da kendilerine göre bir davayla karşılaşsalar, bunu niye kendi prosedürü içerisinde devam ettirmeyip de siyasal alana taşıyorlar?"
"MUHALEFETİN ERKEN SEÇİME GİTME, KARAR ALMA ÇOĞUNLUĞU VAR MI"
Muhalefetin erken seçim beklentisine yönelik soruya Ala, "Bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Muhalefetin erken seçime gitme, karar alma çoğunluğu var mı? Böyle bir imkan da yok. Biz muhalefetin bütün projelerini gerçekleştirmek üzere burada siyaset yapmıyoruz. Biz Türkiye'nin sorunlarını çözelim diye siyaset yapıyoruz." cevabını verdi.
Ala, cumhurbaşkanlığı seçiminde İmamoğlu mu yoksa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın mı daha zorlayıcı bir aday olacağı sorusunu, "Biz onları konuşmuyoruz. Biz Türkiye'ye hizmeti konuşuyoruz. Hizmet, arkasından başarıyı getirir, seçimi kazanmanızı sağlar. Bunu biz bu 22 yılda girdiğimiz bütün seçimleri kazanarak gördük. Siz seçim gelmeden daha seçim meselelerini konuşursanız bir iş yapmayacaksınız demektir." diye yanıtladı.
"SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISININ YAPILACAĞI TAHMİN EDİLEBİLİR, BİZ DE BUNU BEKLİYORUZ"
Ala, DEM Parti heyetinin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin, "Sürecin sonunda beklentiniz nedir?" sorusu üzerine "Terörsüz bir Türkiye hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu çok açık. Çünkü Türkiye bu prangalarından kurtulmalıdır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin etrafında olup biteni gördüklerini, Türkiye'yi istikrar içerisinde hedefleriyle buluşturmak zorunda olduklarını dile getiren Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin, 85 milyonun memnuniyetini sağlayarak yoluna devam etmesini istiyoruz. Çocuklar heder olmasın, kaynaklarımız boşa gitmesin; dünyanın, Türkiye'nin ve insanların kendi ailelerinin hizmetine odaklansınlar. Terörsüz bir Türkiye olsun. Çok bedel ödendi. Hem insan kaynağımız, insanlarımız perişan oldu, hayatlarını kaybettiler. Şehitlerimiz bu memleket için canlarını verdiler. Birçok kardeşimiz gazi oldu, sıkıntı çekti ve o bölge çok büyük sıkıntı çekti."
Ersoy'un, "Silah bırak çağrısı mı bekliyorsunuz?" sorusu üzerine Ala, "Şu andaki ortam tahmine müsaittir. Yani bu silah bırakma çağrısının yapılacağı tahmin edilebilir, biz de bunu bekliyoruz." dedi.
"İHTİYATLI BİR İYİMSERLİK İÇERİSİNDEYİM"
Ala, "Silah bırak çağrısı yapılması üzerine terör örgütünün buna uyup uymayacağına" dair soruyu şöyle yanıtladı:
"Siyaset sadece bir şeyi beklemez. Bekleneni yapmak için çalışmalar yapar. Biz sadece bekleyenler tarafında değiliz. Biz elimizden geleni şimdiye kadar yaptık terörle mücadelede terörsüz bir Türkiye olsun diye ama şimdi de o devam ederken bir yandan da artık bundan tamamen kurtulalım diye çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların sonuç almasını arzu ediyoruz. Herkese düşen şey var burada. Yani herkes elinden geleni yapmalı. Herkes katkıda bulunmalı o zaman büyük bir ihtimalle sonuç alınabilir.
Burada ihtiyatlı bir iyimserlik içerisindeyim. Temkinli bir iyimserlik elbette. Çünkü çok fazla aktör var işin içerisinde. Yabancı ülkeler var, istihbarat örgütleri var, bölgedeki durum var. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye, evet böyle zor şartlarda bizler önemli başarılar elde ettik birçok alanda. Bunda da elde edebiliriz diye elimizden geleni yapıyoruz ve ümit ediyorum ki sonuç alınır. Tabii herkes burada üzerine düşeni yaparsa daha az maliyet ödenir."
AK Parti Genel Başkanvekili Ala, DEM Parti ile AK Parti'nin konuya yaklaşımları arasında fark olup olmadığı sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Her partinin tabii kendine ait bir politikası var. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; şimdi daha önceki dönemlerde olup bitenlerle kıyaslayınca siyaset dünyasında daha kapsamlı, daha geniş bir iyimserlik ve destek var. Bu iyi bir şey. Yani en azından terörsüz bir Türkiye'nin, herkesin kazanacağı bir Türkiye olduğu, herkesin lehine olduğu konusunda bir geniş mutabakatın olması, bir fikir birliğinin olması önemli bir noktadır. Buraya gelinmiş olması da çok önemlidir Türkiye için."