04.05.2025 - 10:32 | Son Güncellenme:
İHA
Bursa'nın Büyükorhan ilçesinde 400 yıldır her cuma kurulan et pazarında kasapların sac üzerinde yüksek ateşte pişirdiği kavurmalar büyük rağbet görüyor. Pazarın manevi atmosferi de oldukça güçlü. Rivayetlere göre, her cuma burada bir Allah dostunun bulunduğu söyleniyor ve ziyaretçiler, burada yedikleri etin lezzetini başka hiçbir yerde bulamadıklarını dile getiriyor. Öyle ki cuma günü yedikleri etin lezzetini diğer günler alamadıklarını iddia edenler bile var. İlçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki bir merada kurulu hayvan pazarı ile yan yana hizmet veren tarihi cuma pazarına Türkiye'nin dört bir yanından insanlar dualı etlerden yemeğe geliyor.
Pazarın kasaplarından 92 yaşındaki Niyazi Narı, 75 yıldır pazarda kasaplık yaptığını tarihi pazarın 400 yıl önce ilk kez Osman Dede isminde bir Allah dostu tarafından kurulduğunu ve o günden bu yana da sadece cuma günleri hizmet verdiğini söyledi.
74 yaşındaki Ali Özkan ise tarihi pazarın Osmanlı Devleti'nden miras olduğunu belirterek, "Burayı kurarken 7 tane ermiş 40 tane derviş bir araya gelmiş ve burada bu teşkilatı kurmuşlar ve hayvan almaya gelenlerin de eti burada yemelerini istemişler. O zamanlar burada her türlü yiyecek içecek, küçükbaş büyükbaş hayvan her türlü eşya ve kıyafet satılıyormuş. Çevre illerden buraya yürüyerek at üzerinde gelen tacirler ürünlerini satarmış. Şimdilerde sadece cuma günleri kurulan bu pazar o günlerden bize miras. Şimdi bu etin lezzetinin sırrı o zaman bu pazarı kurmak için bir araya gelen erenlerin duasında saklı" diye konuştu.
YÜZ YILLIK TOPRAK KASELERDE GÜVEÇ
100 yıllık toprak kaselerde 400 yıl öncesinin tarifiyle güveç pişiren kasap Mesut İlhan, 400 yılık geçmişi olan pazarın ilk kez "Osman Dede" isminde evliya bir zat tarafından sadece cuma günleri kurulduğunu ifade ederek, "Ben güveç için perşembe gününden gelip güveçleri hazırlıyorum, fırına koyuyorum, 12 saat fırında kalıyor, cuma sabahı tekrar geliyorum. Çıkarıp fırından kemik suyunu ve baharatını atıp tekrar fırına veriyorum. Ben 3. nesilim burada. Kaseler dedemden kalma, 100 yıllık geçmişleri var her birinin. Güveci iki çeşit yapıyoruz erkeç (keçi) ve dana güveci ayrı ayrı yapıyoruz. Yalova, Ankara, Çanakkale, İstanbul, Bursa, Kütahya her yerden yemek yemeğe insanlar geliyor. Burada o evliya zatın duası var, burada huzurlu olursunuz. Burada yediğiniz yemeğin lezzetini başka yerde bulamazsınız. Güveç 400 yıldır aynı tarifle yapılıyor. Lezzeti de iç yağlardan geliyor. Böbrek yağlarını eti koyduktan sonra onun üzerine koyuyoruz. Kendi yağında 12 saatte pişiyor. Daha sonra kemik iliği suyu ile suyunu tamamlıyoruz. Lezzetin sırrı bu ve organik dağlarda beslediğimiz hayvanlarımız" dedi.
Sadece cuma günleri hizmet veren pazarın ünü Türkiye sınırlarını aşınca eski tahıl hanını yenileyerek tarihi pazarı tüm dünyaya tanıtmak için kolları sıvayan Büyükorhan Belediye Başkanı Kamil Turhan ise pazarın 700 yıllık ve Osmanlı Devleti'nden kalma olduğunu belirterek, "Et tutkunlarını, et severleri 700 yıl önce burada et nasıl pişiriliyorsa şu anda aynı dönemin şartlarına geri götürüyoruz. Aynı dönemin lezzetini devam ettiriyoruz. Bizim sadece Bursa'dan değil Marmara Bölgesi'nin değişik yerlerinden hatta Antalya'ya varana kadar yöremizin etlerinin lezzetini tatmaya gelenler var. Bizim burayı daha da güzelleştirmek adına belediye olarak projeler geliştiriyoruz. İnşallah alanı genişletip bölgeye bir de termal tesis kuracağız. Su sporlarının yapıldığı alanlar oluşturacağız. Canlı hayvan pazarımızı daha modern hale getirip sadece Marmara'ya değil tüm Türkiye'ye hatta Türkiye dışına hizmet edecek hale getirmek istiyoruz. Buranın eti dualı Osmanlı döneminde rahmetli Osman Dede tarafından kurulan bir pazar bereketi ve lezzeti oradan geliyor. Burada cuma harici et yediğiniz zaman cuma günkü lezzeti bulamazsınız. Tüm Türkiye'yi et severleri burada dualı et yemeye bekliyoruz" diye konuştu.