17.11.2020 - 04:55 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ savaşının ardından Ermenistan'dan bugün yeni istifa ve itiraf haberleri gelirken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in işgalden kurtarılan bölgeleri ziyareti gündeme oturdu.
44 günlük savaşın hezimetle sona ermesiyle Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler, evlerini terk edip Ermenistan'a dönmeye başladı.
Uluslararası haber ajansları, Kelbecer'den ayrılmaya hazırlanan Ermenilerin evleri, okulları ve kamu binalarını yaktıklarını gösteren fotoğraflar servis ediyor.
Rus haber ajansı Sputnik ise, Kelbecer'den göç edenlerin Azerbaycanlılara kalmaması için ağaçları kestiği bir video paylaştı. Videoda Kelbecer yolu boyunca ağaç yüklü kamyonlar görülüyordu.
600 kişinin yaşadığı tarihi köyde diğer tüm evlerin de yakıldığı bilgisini veren AP, 1994'ten sonra Azerbaycanlıların evlerine yerleşenlerin Rusya lideri Vladimir Putin'e öfkeli olduğunu aktarıyor.
Rusya Savunma Bakanlığı, Dağlık Karabağ’da temas hattı boyunca tüm gözlem noktalarının kurulduğunu duyurdu. Bakanlık sözcüsü İgor Konaşenkov, 25 gözlem noktasının tamamlandığını ve askerlerin 24 saat nöbet tuttuğunu söyledi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın Kelbecer'in tahliyesi için 10 gün ek süre istediğini ve bu talebin Bakü yönetimi tarafından kabul edildiğini duyurdu. Hacıyev, "Bölgedeki coğrafi koşullar zor ve bölgede bir yol var. Hümanizmi gösteren Azerbaycan, 25 Kasım'a kadar süre verdi" dedi.
10 gün ek sürenin 25 Kasım'da dolmasıyla Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan anlaşmanın ilk büyük adımı gerçekleşmiş olacak. Ermenistan'ın Kelbecer'den sonra 20 Kasım'da Ağdam ve 1 Aralık'ta da Laçın'ı boşaltıp Azerbaycan'a iade etmesi gerekiyor.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bugün bir kez daha video konferans yöntemiyle basın toplantısı düzenledi. Hezimetin sorumluluğunu üstlendiğini, gerekirse mahkemeye de çıkacağını kaydeden Paşinyan, istifa çağrıların ise dikkate almayacağını ilan etti.
Paşinyan, kendisine yöneltilen "Savaşın farklı dönemlerinde Ermenistan'a farklı anlaşmalar teklif edildi mi?" şeklinde soruyu ise şu şekilde yanıtladı: "Hayır, farklı belgeler sunulmadı. Savaş öncesindeki Şuşa dahil toprakların Azerbaycan'a verilmesine yönelik mantık devam etti. Durum 2016'dan beri bu şekildeydi. Ermenistan tarafı bu teklifleri ertelemek zorundaydı. Söz konusu toprakları bırakmayı kabul etseydik savaşı engelleyebilirdik ama savaşmayı tercih ettik."
Ermenistan Başbakanı "Savaşın farklı dönemlerinde Ermenistan'a farklı anlaşmalar teklif edildi mi?"şeklinde soruyu ise şu şekilde yanıtladı: "Hayır, farklı belgeler sunulmadı. Savaş öncesindeki Şuşa dahil toprakların Azerbaycan'a verilmesine yönelik mantık devam etti. Durum 2016'dan beri bu şekildeydi. Ermenistan tarafı bu teklifleri ertelemek zorundaydı. Söz konusu toprakları bırakmayı kabul etseydik savaşı engelleyebilirdik ama savaşmayı tercih ettik."
Reuters haber ajansı, Rus barış gücü askerlerinin ulaştığı Şuşa'da yol kenarlarına yığılmış onlarca Ermenistan askerinin fotoğraflarını dünyaya geçti.
Şuşa'nın Azerbaycan ordusu tarafından geri alınmasının ardından Ermenistan masaya oturmak zorunda kalmıştı. Ermenistan şimdiye kadar 2 bin 317 askerinin öldürüldüğünü açıkladı ancak bu rakam uluslararası gözlemcilere göre çok daha fazla.
Güney Kafkasya analisti Dr. Artyom Tonoyan, Twitter hesabından paylaştığı bir dizi mesajla Paşinyan'ın halkına gerçekleri söylemediğini yazdı. Tonoyan, halihazırda yüzlerce askerin kayıp olduğunu, bazılarının ise esir düşmüş olabileceğini belirtti. Analiste göre, aksi yönde açıklamalar olsa bile Şuşa'nın düşüşünde 150'den fazla asker Azerbaycan tarafından öldürüldü.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan, bugün istifa etti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Facebook'tan yaptığı açıklamada Mayıs 2018'den bu yana görev yapan Mnatsakanyan'ın koltuğunu bıraktığını açıkladı.
Rusya, Dağlık Karabağ bölgesinin başkenti Hankendi'de Rus barış gücünün bir parçası olarak Bakanlıklar Arası İnsani Müdahale Merkezi kuruyor. Söz konusu merkez faaliyetlerine 20 Kasım'da başlıyor.
RIA Novosti, merkezin savaş sırasında kaçıp tekrar Dağlık Karabağ'a dönen Ermenilerin güvenliğini sağladığını bildiriyor. Şimdiye kadar hafta sonu yaklaşık 30 otobüs Rus güçlerinin refakatinde Laçın koridorundan geçip Hankendi'ye ulaştı.
Ermenistan'ı alt üst eden anlaşmaya göre, Dağlık Karabağ'daki çatışma hatlarına ve Laçın koridoruna 1960 Rus barış gücü askeri yerleştiriliyor.Türkiye ve Rusya ayrıca Azerbaycan topraklarında tesis edilecek bir barış gözlem merkezinde birlikte yer alacak,
Öte yandan, Ermenistan istihbaratı, Başbakan Paşinyan'a yönelik hazırlanan suikast girişimini engellediğini açıkladı. Resmi açıklamaya göre, Syuniks bölgesinde iktidar karşıtı görüşlere sahip bir kişinin evine baskın yapıldı.
Ermenistan eski istihbarat başkanı ve Anavatan Partisi Başkanı Artur Vanetsyan da Paşinyan’a suikast ve iktidarı devirme hazırlığı suçlamasıyla gözaltına alındı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, işgalden kurtarılan Fuzuli ve Cebrail şehirlerini ziyaret etti.
Aliyev'in eşi Mihriban Aliyeva'nın İnstagram sayfasından paylaştığı görüntülerde, Cumhurbaşkanı Aliyev kendi kullandığı araçla ziyaretleri gerçekleştirdiği görüldü.
Aliyev, çevrede harabe durumda olan evleri göstererek, "Bunlar da vahşi düşman tarafından yıkılan Azerbaycan vatandaşlarına ait evlerdir." dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, "30 sene içinde her yeri yakıp yıkmışlar...Uluslararası mahkemelerde hesap soracağız, bize tazminat ödeyecekler..."ifadelerini kullandı.
Aliyev'in Dağlık Karabağ'da Azerbaycan bayrağını öptüğü görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı.
Aliyev'in daha sonra bayrağı göndere çektiği görüntüler de sosyal medyada çok sayıda etkileşim ve beğeni aldı.
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.
Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında.