19.03.2021 - 13:40 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Devasa motorlar büyük bir gürültüyle ateşlendi ve beyaz duman bulutu nedeniyle göz gözü görmez hale geldi. Dönüm noktası sayılan olay, tüm dünyada son haber oldu ve testler böylece tamamlandı.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Ay seferleri için kullanmayı planladığı roket motorunun testini tamamladı. NASA’nın Uzay Fırlatma Sistemi (SLS) roketi program müdürü John Honeycutt, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Ay seferleri için kullanılacak roket motorunun testinin ABD’nin Mississippi eyaletindeki Stennis Uzay Merkezi'nde başarılı bir şekilde tamamlandığını bildirdi.
Honeycutt, yaklaşık 8 dakika boyunca çalıştırılan SLS motorlarının yapılan testlerde istenilen performansı gösterdiğini kaydetti. SLS roketinin, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ne gönderilmesi ve daha sonra da Orion uzay aracına entegre edilmesi bekleniyor.
18,6 milyar dolarlık mega roket, 8 dakikayı aşan bir süre boyunca devasa motorlarının ateşlenmesiyle, Dünya'nın doğal uydusuna insansız bir kapsül gönderecek olan 1 Kasım Artemis lansmanı ile ilerlemek için gereken son adımı tamamlamış oldu.
Devasa motorlar, Mississippi'deki Stennis Uzay Merkezi'nde, yerel saatle 16:37'de yüksek bir kükreme ile ateşlendi. Motorlar, hidrojen yanığından kaynaklanan devasa bir saf beyaz duman bulutu etrafa yayılırken şiddetle salladı.
Testin bu aşaması, 'roketin yerden asla ayrılmadığı bir fırlatma' olarak kabul ediliyor. Bu aşamanın önemi, ancak itici gücün farklı hzılarını izlemek ve önemli verileri toplamaktan geçiyor.
NASA ayrıca uçuş bilgisayarlarını, 50 aviyonik üniteyi, navigasyon ve kontrol sistemlerini ve görevin ilk sekiz dakikasını yöneten uçuş yazılımını da test etti.
NASA ocak ayında da Artemis 1 misyonu için geliştirilen RS-25 motorlarını denemiş, test aşaması veri toplama süresinin altında kalmıştı. NASA da Yunan Ay tanrıçası "Artemis"in adı verilen keşif görevi kapsamında 2024'e kadar Ay'a insanlı seferler düzenlemeyi amaçlıyor.
2028'e kadar sürmesi planlanan seferlerin ardından Ay yörüngesinde uzay istasyonu kurulması ve burayı basamak olarak kullanarak Mars'a insanlı seferler düzenlenmesi hedefleniyor.
Eski NASA yöneticisi Jim Bridenstine, dönüm noktası sayılan testten önce canlı yayında yaptığı açıklamada "Ay'a gidiyoruz ve bu sefer daha önce hiç yapmadığımız bir şeyi yapıyoruz. Ticari ortaklarla gidiyoruz. Uluslararası ortaklarla gidiyoruz." ifadesini kullandı.
Öte yandan NASA'ya ait Perseverance keşif aracının Mars'a inmesinin ardından 'kızıl gezegenle' ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Mars gezegeninin yüzeyinde milyarlarca yıl önce varolan suyun nasıl yok olduğu uzun süreden beri gizemini koruyor. Ancak bilim insanları şimdi bu soruya yanıt bulmuş olabilir.
Suyun büyük çoğunluğunun Mars'ın dış katmanı olan kabuğunda sıkışmış olabileceği düşünülüyor. Mars'ın yüzeyinin altına sıkışan minerallerde gezegendeki suyun çoğunluğunun kapalı kaldığı teorisi geliştirildi.
BBC'nin teknoloji muhabiri Paul Rincon, sonuçları Science dergisinde yayımlanan ve 52'nci Ay ve Gezegen Bilimi Konferansı'nda tartışılan araştırmayı derledi.
Mars etrafında dolanan uzay aracından ve gök taşlarından elde edilen bulguları ele alan araştırmada suyun nasıl kaybolduğunu bulmak için bir bilgisayar simülasyonu geliştirildi. Bundan dört milyar yıl önce Mars daha sıcak ve nemli bir gezegendi; büyük ihtimalle de daha kalın bir atmosferi vardı.
Su nehirlerden akar, kayalar arasında oluklar yaratır ve kraterleri oluştururken bir milyar yıl önce değişimin başladığı, gezegenin daha soğuk ve tenha bir hale büründüğü düşünülüyor.
Araştırmada yer alan Londra Doğal Tarih Müzesi'nden Dr. Peter Grindrod, "Mars'ın atmosferiyle ilgili yapılan araştırmalardan halihazırda suyun büyük kısmının uzayda kaybolduğunu biliyoruz; üzerindeki ve hemen yüzeyinin altındaki buz kütleleri ise bir kısım suyun donduğunu bize söylüyor" dedi.
Dünya'nın manyetik kalkanı atmosferin kaçmasına engel olurken Mars'ın manyetik alanının zayıf olmasının sudaki element bileşenlerinin kaçmasına neden olduğu tahmin ediliyor. Ancak suyu oluşturan elementlerden biri olan hidrojenin kaçma hızı bütün suyun nereye gittiğini açıklamıyor.
ABD'nin Pasadena kentindeki California Teknoloji Enstitüsü'nden (Caltech) araştırmacı Eva Linghan Scheller ve ekibi ise geliştirdikleri bilgisayar modellemesinde Mars'taki suyun yüzde 30 ile 99'u arasındaki bir oranının minerallere dönüştüğünü ve gezegenin kabuğuna sızdığını buldu.
Araştırmanın yazarlarından biri olan Caltech'ten Bethany Ehlmann, "Mars'tan gelen veriyi kullanarak suyun değişmesinin istisnai değil sık rastlanır bir olgu olduğunu bulduk. Kabuk değişirken suyu içine alıyor ve sulandırılmış mineral olarak bünyesinde tutuyor ki böylece su yapısında tamamen kapana kısılıyor" diyerek süreci açıklıyor.
Dr. Grindrod ise bu sürecin bir kilometre derine kadar su tutma kapasitesine sahip olduğunu aktarıyor. Bütün akışkan suyun büyük ihtimalle 1,5 milyar yıl önce kaybolduğunu aktaran Grindrod, Mars'ın önceki iklimine dair çalışmaların halen gezegen bilimindeki en önemli konulardan biri olduğunu söyleyerek bu çalışmalarla suyun nasıl kaybolduğunu bulmayı amaçladıklarını belirtti.
Gezegenle ilgili araştırmalarını sürdüren Perseverance, son olarak kaydettiği sesi Dünya'ya ulaştırdı. NASA tarafından yapılan açıklamada, gezegenin sesinin 19 Şubat'ta, aracın yüzeye inmesinden yaklaşık 18 saat sonra kaydedildiği belirtildi. Perseverance'nin üzerinde bulunan özel SuperCam aracıyla bir kayaya hedeflenen lazer atışlarıyla kaydedilen 11 saniyelik ses, NASA tarafından Mars kaşifinin ağzıyla şu ifadelerle duyuruldu:
"Mars'taki lazer darbelerinin ilk ses kayıtlarını dinliyorsunuz. SuperCam cihazımdaki mikrofon tarafından kaydedilen bu ritmik vuruş sesleri, ekibimin etrafımdaki kayaların yapısını anlamasına yardımcı olabilecek farklı yoğunluklara sahip."
Kayıtta aynı zamanda lazer atışlarıyla birlikte 'Mars rüzgarı' da duyulabiliyor. Yaklaşık 7 aylık yolculuğun ardından 18 Şubat'ta doğu Amerika yerel saati ile 15.55'te Mars'ın Jezero Kraterine inen NASA'nın bir ton ağırlığındaki Rover tipi uzay aracı Perseverance, kamera çekim kabiliyeti olan bir mini helikopteri de uçurmaya çalışacak
Çin'in ulusal uzay ajansı, şu anda Kızıl Gezegen yörüngesinde dönmekte olan Tianwen-1 keşif aracı tarafından çekilen, Mars'ın çarpıcı yüksek çözünürlüklü görüntülerini yayınladı. Geçen yıl 23 Temmuz'da başlatılan Tianwen-1 görevi, 224 günlük bir süre içinde 475 milyon km'lik bir mesafe kat etti.
Yayınlanan yeni görüntülerde küçük kraterler, dağ sırtları ve kum tepeleri gibi Mars'a ait yer şekilleri rahatlıkla görülüyor. Çin'in devlet ajansı Xinhua, görüntülerdeki en büyük çarpma kraterinin çapının yaklaşık 620 metre olduğunun tahmin edildiğini duyurdu.
CNSA resmi web sitesinde "İki siyah-beyaz 7 metre çözünürlüklü görüntü, Tianwen 1'in yörüngesinde bulunan yüksek çözünürlüklü kamera tarafından, keşif aracı Mars yüzeyinden yaklaşık 330 ila 350 kilometre yüksekteyken çekildi" ifadeleri kullanıldı.
CNSA, "Kızıl Gezegen'deki kraterler, dağ sırtları ve kum tepeleri resimlerde net olarak görülüyor" diye ekledi. Çin'in ulusal uzay ajansı, "Renkli resim, Mars'ın Kuzey Kutbu'nu gösteren yörünge üzerindeki başka bir kamera tarafından oluşturuldu" dedi.
Çince "göklerdeki hakikati aramak" anlamına gelen "Tianwen" misyonu, adını milattan önce 4'üncü yüzyılda yaşamış Çinli şair Çu Yuen'in dizelerinden alıyor. Çin, son yıllarda Ay ve Mars keşif görevleri, uydu teknolojisi ve insanlı uzay seferlerine yönelik iddialı adımlarıyla ABD ve Rusya'nın öncülük ettiği uzay yarışında yeni güç olarak ortaya çıkıyor. Tianwen-1’in, mayıs veya haziranda Kızıl Gezegen’e inmesi bekleniyor.
Ülkenin en son Ay’a gönderdiği "Chang'e-5" Dünyanın uydusundan örnekler toplayarak 17 Aralık 2020’de Dünya'ya dönmüştü. Çin, bu keşif görevini başarıyla tamamlayıp Ay’dan örnekler toplayan 3'üncü ülke olmuştu.
Mars keşif aracı Perseverance, Kızıl Gezegen'de ilk test sürüşünü başarıyla gerçekleştirdi. Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA), Perseverance'ın ilk test sürüşünde 33 dakika boyunca yaklaşık 6,5 metre yol katettiğini duyurdu.
30 Temmuz 2020'de yola çıkan ve Kızıl Gezegen'e 18 Şubat 2021'de inen Perseverance, 4 metrelik mesafeye yol aldı. Ardından 150 derecelik bir dönüş sonrası 2,5 metre daha ileri doğru hareket etti. Mars keşif aracının lastik izlerini bıraktığı da görüldü. NASA mühendisi Anais Zarifian, ilk test sürüşünü "Bu bizim ilk denememizdi" sözleriyle anlattı.
Zarifian, test sürüşünün 'inanılmaz' derecede iyi geçtiğini belirtti. "Ekibimiz için çok büyük kilometre taşı" dedi. Perseverance'ın Jezero Krateri'nde daha uzun seferler için yeni rotalar da belirleniyor.
Perseverance, yaklaşık yedi aylık bir yolculuğun ardından 18 Şubat'ta Mars'a inmişti. Uzay aracı, o günden beri, iniş yaptığı Jezero Krateri'nden muhteşem görüntüler gönderiyor. Jezero, Kızıl Gezegen'in ekvator çizgisinin biraz kuzeyinde bulunan ve çarpma etkisiyle oluşmuş 49 km çapında bir krater.
Perseverance taşıdığı birçok gelişkin cihazla gezegenin jeolojik yapısı, atmosferi, çevre koşulları ile ilgili bilgi topluyor. Bu görüntü, aracın en yüksek noktasındaki kamera ile çekildi. Bu kamera aynı zamanda aracın gideceği yönü belirlemesine de yardım ediyor.
Perseverance taşıdığı birçok gelişkin cihazla gezegenin jeolojik yapısı, atmosferi, çevre koşulları ile ilgili bilgi topluyor. Bu görüntü, aracın en yüksek noktasındaki kamera ile çekildi. Bu kamera aynı zamanda aracın gideceği yönü belirlemesine de yardım ediyor.
Öte yandan NASA hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. Mars Sample Return Mission adı verilen Mars’tan dönüş görevinde ikinci bir uzay aracı gönderilmesi planlanıyor. Gezegene indikten sonra Perseverance ile buluşacak araç, örnekleri teslim aldıktan sonra Mars’ın yörüngesinden ayrılarak yeniden Dünya’ya dönecek. Bu uçuşun hayata geçirilmesi adına NASA, Northrop Grumman ile 84 buçuk milyon dolar karşılığında bir sözleşmeye imza attığını açıkladı.
Mars’a gönderilecek araca güç sağlamak adına hizmet verecek Mars Ascent Propulsion System (MAPS), Grumman’ın desteğiyle faaliyete geçecek. Yapılan planlara göre kaya örneklerini alacak uzay gemisi 2026 yılında fırlatılacak ve 2028’de Mars yüzeyine inecek. Bu örneklerin Dünya’ya getirilmesi ise 2031 yılını bulacak diye düşünülüyor.