09.10.2021 - 10:10 | Son Güncellenme:
Geçen seneye kadar büyüksehirde yaşayan çift, şimdilerde hayatlarını tam anlamıyla değiştirerek köye taşınma kararı almış. Şehirde yaşarken her fırsatta doğaya kaçtıklarını söyleyen Yeşim ve Tunç çifti, fırsat bulduğu her an doğaya koşup, kamp yaptıklarını, Likya yolu , Troya Kültür Rotası gibi parkurları sırt çantalarıyla yürüdüklerini dile getirdiler.
Doğayla bu kadar iç içe olunca kendilerine bir karavan yaptırmaya karar veren çift, yaklaşık 160 bin TL’ye yaptırdıkları karavanlarıyla bolca seyahat ediyor. Şimdilerde 150 günlük bir karavan turuna çıkıp, 5000 – 6000 kilometre yol yapmayı planlıyorlar.
Geçimlerini nasıl sağladıklarını sorduğumuz genç çift, “Mütevazi de olsa bir birikimimiz var, biraz bunu değerlendiriyoruz, uzaktan destek verdiğimiz fotoğraf ve video edit işlerimiz var. Malum fotoğrafçılıkta freelance çalışabilmek oldukça popüler, gezdiğimiz şehirlerde fotoğraf çekerek ek gelir şansımız olduğunu biliyoruz” dedi.
Elektriklerini araçlarının üzerindeki güneş panellerinden, sularını yollarda karşılarına çıkan çeşmelerden karşılayan gezginler, yakıt ve yiyecek masraflarına ek olarak sadece telefon ve internet faturaları olduğunu, ev kirası, aidat ve yıllık tatil giderlerinin de artık olmadığını dile getirdi.
İstanbul’daki yoğun çalışma ve yaşam temposundan sonra, daha küçük bir yerde sürekli beraber yaşamanın nasıl değişikliklere sebep olduğunu sorduğumuzda, “Çalışma saatlerimiz birbirimizi görmeyi, beraber plan yapmayı çok zor hale getiriyordu.
İzin günlerinde ve iş saatleri dışında dahi susmayan telefonlar iletişim kurmamızı bile engelliyordu. Şimdi her gün ve her an beraberiz bu aramızdaki uyumu, senkronu ve paylaşımı arttırdı. Kendimize dair yapmak istediğimiz, hayal ettiğimiz her şey için artık bolca vaktimiz var. Daha çok kitap okuyabiliyoruz, daha düzenli spor yapabiliyoruz ve hobi edinebiliyoruz” şeklinde cevap verdiler.
Karavanda yaşam ve seyahat demek bir anlamda minimalist olmayı da beraberinde getiriyor. Daha az eşya ile daha küçük bir alanda yaşamak herkes için kolay olmayabilir. Bu yaşam biçimlerini çiftimize sorduk.
“Minimalist yaşam, aksine bir mutluluk sebebi diyebiliriz. Az eşya daha akılcı ve pratik olmayı öğretiyor. Kullandığımız eşyaları dönüştürmekse yeni bir şeye sahip olmak ve yetilerimizi öğrenmek demek. 15 metreküp bir panelvan içindeyiz ama yatak odamız, oturma odamız, mutfağımız, tuvalet banyomuz ve hayatımızı devam ettirebileceğimiz her eşyaya sahibiz.”
150 günlük karavan turlarının şu anda 30.gününde olan çift, “Rotamızda olan her şehrin koylarını, köylerini, tarihini ve yöresel yemeklerini tadabilmek için zaman ayırmak istedik ve 150 gün kendimizi karavan hayatında sınamak için hatırı sayılır bir zaman diyebiliriz.
Aynı zamanda bu sürecin tamamını bizim gibi karavan hayali olanlar için gün gün hazırlayıp 'Bir Rüya Bir Dünya' isimli Youtube kanalımızda içerik olarak yayınlıyoruz” dedi.
Konaklamalarını ücretsiz alanlarda yapıyor, bazen göl bazen de deniz manzarasına uyanıyorlar. Güvenlik içinse, “Konaklama yapacağımız yerlere her zaman gündüz erken saatlerde gidip etrafta ne var ne yok diye gözlem yapıyoruz. Olası bir durumda alternatif bir b planı olarak güvenliği ve kamerası olan benzin istasyonu hatta benzeri işletmeleri tercih edebiliyoruz” dedi.
Gelecekle ilgili planlarında Türkiye ve dünya turu olduğunu da ekleyen çift, “Çıkmak istediğimiz zirveler var, dünya turu ise kimin hayali değil ki!” dedi.