02.03.2018 - 09:34 | Son Güncellenme:
Bosna Hersek, doğa güzellikleri kadar tarihiyle de dikkat çeken bir ülke. Roma İmparatorluğu'ndan günümüze kadar başta Osmanlı olmak üzere pek çok medeniyetin mimari eserleriyle ünlü olan Bosna Hersek'te pek çok yapı günümüze kadar ulaşmıştır.
Osmanlı döneminde kurulan Saraybosna, özellikle eski bölümüyle, tipik bir Anadolu kenti görünümündedir. Camileri, köprüleri, hamamları ve sivil mimarisiyle Türkiye'den gelen ziyaretçilerin kesinlikle yabancılık çekmeyeceği tek şehir Saraybosna değil elbette. Mostar, Travnik gibi kentler de bu açıdan Saraybosna ile benzerlik taşır. Bosna Hersek'in başkenti olan Saraybosna'da üç semavi dinin mabetleri bulunur.
Eski Yugoslavya'nın dağılması sürecinde yaşanan iç savaş Bosna Hersek'e büyük kayıplar yaşattı. 1992-1995 arasında yaşanan savaşta, yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, yaralandı veya doğup büyüdüğü yeri terk etmek zorunda kaldı.
Bosna Hersek, Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası oldu. Ortodoks, Katolik ve Hıristiyanlığın bir diğer yorumu olan Bogomillerin yaşadığı ülkede tıpkı diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi inanç özgürlüğü garantisi verilmişti. Zaman içinde Bogomil inancına sahip Boşnaklar arasında İslamiyet hızla yayılmaya başlamış, bu durum ülkenin Boşnak ağırlıklı bölgelerinde mimariye ve yaşama yansıdı.
Osmanlı döneminden kalan Blagaj Tekkesi, Mostar kenti yakınlarında oldukça korunaklı, ulaşımı zor bir yerde bulunuyor.
Avusturya tarafından ilhak edildikten sonra Bosna karışıklıkların yaşandığı bir coğrafya haline geldi. Avusturya veliahtı Arşidük Franz Ferdinand, Saraybosna ziyareti sırasında Sırp genç Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı'na giden süreci başlatmıştı.