28.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Yavuz Özden-Urumçi
Dünya ticaretini yakından etkileyen ‘İpek Yolu - Bir Kuşak Bir Yol’ projesini uygulamaya koyan Çin, Türk yatırımcıları Uygur Özerk Bölgesi’nde yatırıma davet etti. Çinli yetkili Jie Li, “Türk işadamları bu olanaktan faydalanmalı” dedi.
Çin’in Batı’ya açılan kapısı olan ve İpek Yolu’nun merkezinin bulunduğu Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde, bölge yönetimince organize edilen ‘İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Çekirdek Bölgesi’ni Yakından Tanıyalım’ konulu özel bir tanıtım turu düzenlendi.
Pekin yerine Urumçi
Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping tarafından açıklanan ve büyük umutlar bağlanan ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesi ‘Ticaret’ ve ‘Barış’ başlıkları altında dünya ölçeğinde dikkat çekerken, bölgede bulunan halkların geleceği için de fırsata dönüştü.
Şincan Uygur Özerk Bölgesi, söz konusu proje çerçevesinde “çekirdek bölge” ilan edilmesiyle birlikte ulaşım kavşağı oldu. Aynı zamanda, ticaret - lojistik merkezi, finans merkezi, sağlık merkezi ve kültür - bilim - eğitim merkezi kapsamında 5 büyük merkezin inşasına başlandı. Bölge Rusya, Kazakistan, Orta Asya Cumhuriyetleri, Moğolistan, Pakistan, Hindistan ve Afganistan ile komşu olması nedeniyle büyük bir avantaja sahip. Bu avantajın başlıca nedeni, sınır komşuları nedeniyle 17 ulusal sınır kapısı bulunması. Bu açıdan bakıldığında, İpek Yolu’nun merkez üssü, Avrasya karasal köprüsünün kavşağı oldu.
Proje aynı zamanda “Çin Rüyası” adıyla ulusal kalkınmayı öngören bir proje. Şincan Özerk Bölgesi Dış İlişkiler Bölümü Tanıtım Ofisi Müdürü Jie Li Şincan’ın yabancı yatırıma çok elverişli olduğunun altını çiziyor. Yabancı yatırımcılar arasında Türkiye’ye özel bir önem veren Li, “Türk yatırımcıları bölgeye davet ediyoruz. Türkiye’den Pekin’e 12 saatte uçulurken, Şincan ile Türkiye arasındaki uçuş süresi 7 saat. Türk işadamları bundan faydalanmalı ve işbirliği olanaklarını değerlendirmeli” dedi.
Potansiyel büyük
Asya’nın tam ortasında bulunan Şincan’da iki dev piyasanın bulunduğunu söyleyen Li, kaynak zenginliği ve ekonomik piyasa olgunlaşmasının Türk yatırımcılar için büyük avantaj olduğunu vurguladı. İki ülke arasında hizmet ve turizm sektörünü işbirliği potansiyelinin büyük olduğunu kaydeden Li, “Şincan, çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü yapısıyla zengin bir turizm bölgesi” diye konuştu. Li, Türk insanı ile bölgedeki etnik grupların alışkanlıklarının benzer olduğunu da vurguladı.
Türkiye’ye İpek Yolu Şubesi yolda
2016 Mayıs’ta hizmete giren Urumçi Uluslararası Kara limanı, bölgeyi tam anlamıyla bir dağıtım merkezine dönüştürdü. İlk yıl 135 olan sefer sayısı 2017’de 710’a ulaştı. Bu yıl ise şimdiden 323 sefer yapıldı. Çin’in batıya açılan kapısı durumuna gelen Urumçi Dağıtım Merkezi, içinde tüketim malzemeleri, konfeksiyon, inşaat malzemeleri, elektronik başta olmak üzere 200’e yakın ürünü toplam 17 ülkede 24 kente ulaştırıyor.
Yetkililerin “Susuz Liman” olarak adlandırdıkları merkez, önceden 60 günde katedilen yolları 8 - 12 güne düşürmeyi başarmış. Türkiye’de bu yıl içerisinde şube açacaklarını belirten yetkililer, yerel lojistik kuruluşlarıyla bağlantı kurarak iki ülke arasıdaki ticaretin hızlanacağını söyledi.
Modern ve alternatif tıp beraber
Bölgede Sağlık Üniversitesi’ne bağlı hastanelerde modern tıp ile geleneksel tıp teknikleri beraber kullanılıyor. Akut hastalıklarda modern tıp teknikleri kullanılırken, kronik ve nedeni bilinmeyen hastalıklarda akupunktur ve ejder ateşi gibi geleneksel Çin tıbbı teknikleri uygulanıyor.
Aynı mekandaki farklı kültürler
Farklı kültürlerin birarada yaşamasını özendiren “toplu yaşam siteleri”nden birisi Xinxing Milli Dayanışma mahallesi. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında Kadir isimli Uygurlu bir işçinin önayak olması ile kurulan bu sitede şu an Uygur, Han, Hui ve Kazaklardan oluşan 800 kişi birarada yaşıyor. Site sakinleri her pazartesi bayrak töreninin ardından yemekler düzenleyip eğleniyorlar. Sitede ayrıca düşük gelirli ailelerin el işçiliği ile üretim yapıp gelir kazanmalarını sağlayan bir de atölye yeralıyor.