26.06.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Teknoloji alanında fırsat eşitliği ve kadınların daha görünür olmasının Türkiye’nin toplumsal ve ekonomik kalkınmasında kritik önemde olduğunu belirten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türkiye Yüzyılı’nı kadınlarla birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz” dedi.
Halkbank Türkiye Teknolojide Kız Öğrenciler Yapay Zekâ Farkındalık Araştırması Raporu’nun tanıtım toplantısında Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan birer konuşma yaptı.
Dünyanın “Toplum 5.0” denilen yeni bir çağa adım attığını dile getiren Özdemir Göktaş, artık yapay zekâ, nesnelerin interneti ve robotik gibi ileri teknolojilerin hayatın her alanına entegre olduğunu vurguladı. Bakan Özdemir Göktaş, “Bu anlamda teknoloji odaklı bir gelecekte kadınların aktif katılımı bir tercih değil, bir zorunluluktur. Kadınların bilgisi, tecrübesi ve bakış açısı olmadan, Toplum 5.0’ın sunduğu fırsatları tam anlamıyla hayata geçiremeyiz. Bu alanda kadın ve kız çocuklarının katılımını artırmanın güzel örneklerine şahit oluyoruz” dedi.
İş dünyasına çağrı
Bakanlık olarak, kadınları ve kız çocukları bilim ve teknoloji başta olmak üzere tüm alanlarda desteklemek için kararlılıkla çalıştıklarının altını çizen Özdemir Göktaş, “Bu anlamda teknolojide fırsat eşitliğini sağlamak, ülkemizin toplumsal ve ekonomik kalkınması için de kritik önemdedir. Kadınların yenilikçi fikirlere, bilimsel araştırmalara ve teknoloji üretimine tam ve eşit katılımı, Türkiye’nin rekabet gücünü ve yaratıcılığını arttıracaktır. Bu nedenle kadınların güçlenmesi hepimizin kazanması demektir. Toplumsal kalkınma için kadınları teknolojiyle buluşturmak şart” diye konuştu.
İş dünyası temsilcilerine, kadın istihdamına öncelik vererek, staj ve mentorluk programlarıyla genç kızları desteklemeleri ve bu dönüşümde büyük rol oynamaları çağrısında bulunan Özdemir Göktaş, sivil toplum kuruluşlarının da Türkiye’nin dört bir yanına teknoloji eğitimleri götürerek ve rol modellerini toplumla buluşturarak değişimin lokomotifi olabileceğini, Bakanlık olarak kapsayıcı ve sürdürülebilir stratejilerle bu çalışmalara destek vereceklerini söyledi.
‘Türk kadınlarının imzası var’
Bakan Mehmet Fatih Kacır ise ülkenin dört bir yanında kadın bilim insanları, mühendisler ve girişimcilerin çığır açıcı işler yaptığına dikkat çekti. Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 23 yılda milli ve özgün teknolojilere odaklanan, yenilikçi, yüksek katma değerli, rekabetçi ve sürdürülebilir üretim esaslı bir kalkınma modeli uygulandığını söyledi. Bakan Kacır, “Hayata geçirilen yapısal reformların ve fırsat eşitliğini önceleyen vizyoner politikaların neticesinde, bugün; insansız hava araçlarında, yerli ve milli otomobilimizde, kutup bilim seferlerinde Türk kadınlarının izi ve imzası var. Girişimcilik ekosistemimizden çıkan ve milyar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimimizin 4’ü kadın girişimciler tarafından kuruldu. Mühendislik ve STEM alanlarında eğitim alan kadın öğrenci sayısıyla pek çok gelişmiş ülkenin önünde yer alan ülkemizde; kadınların, bilimde ve teknolojide daha da aktif rol oynamasını sağlamak için gerekli adımları sizlerle birlikte atmaya devam ediyoruz. TÜBİTAK eliyle son 23 yılda, bilim insanlarına yönelik destek programlarımız kapsamında; 172 bin kadın araştırmacıya 21 milyar lira destek olduk” diye konuştu.
‘Araştırmada iki husus dikkat çekti’
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, araştırmaya ilişkin verdiği bilgilerde şunları söyledi:
“İki hususa özellikle değinmek istiyorum. İlki kız çocuklarının teknoloji alanında en büyük ilhamı annelerinden aldığı, diğeri ise ailenin teknolojiye ve yapay zekâya olan yakınlığıyla çocukların da bu alana ilgisini artırmasıdır. Bu nedenle teknolojide eşitliği sağlamak için sadece okulları değil, evleri de bu sürecin bir parçası haline getirmek zorundayız.”