29.12.2022 - 13:10 | Son Güncellenme:
Milliyet Enerji
Araştırma sonuçlarında, Alman şirketlerinin, zorlu genel koşullara rağmen Türkiye’yi hala cazip bir iş merkezi olarak değerlendirmeye devam ettiği görüldü. Türkiye’nin olumlu yönleri arasında, uygun işgücü maliyetleri, genç ve iyi eğitimli vasıflı insan kaynaklarının mevcudiyeti, geniş bir tedarikçi ağı ve iyi gelişmiş bir altyapı dikkat çekti. Anket sonucunda şirketler iyi bir iş durumu görmeye devam ederken, önümüzdeki 12 ay için beklentiler düşüyor. Türk lirasında süregelen dalgalanma, yüksek enflasyon ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin etkileri nedeniyle enerji fiyatlarındaki keskin artış, Alman şirketlerinin Türkiye’deki gelecek beklentileri üzerinde baskı oluşturuyor. Bu nedenle daha fazla ekonomik kalkınma beklentileri ciddi şekilde gölgelenmiş görünüyor. 2022 ilkbaharına ve özellikle 2021 sonbaharına kıyasla yeni çalışan işe alma ve ek yatırım yapma konusunda gözle görülür bir isteksizlik dikkat çekiyor. Araştırmayla ilgili görüşlerini paylaşan AHK Başkanı Pınar Ersoy, “Ukrayna’daki savaşın bir sonucu olarak devam eden döviz kuru dalgalanmaları ve küresel olarak yükselen emtia ve enerji fiyatları, şirketlerin iş görünümünü ve ekonomik beklentilerini kötüleştiriyor. Bu ortamda, özellikle mali sektörde destekleyici ve dengeleyici tedbirler son derece önemli bir rol oynamaktadır. AHK Türkiye olarak şirketleri Almanya ve Türkiye’deki faaliyetlerinde destekliyoruz” dedi.
Alman şirketleri büyük potansiyel görüyor
AHK Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Thilo Pahl ise şunları söyledi: “Alman şirketleri Türkiye’de bir iş yeri olarak büyük bir potansiyel görüyor. Uygun işgücü maliyetleri, çok sayıda kalifiye işçi ve Avrupa’ya yakınlık önemli konum avantajları. Birçok Alman şirketinin Türkiye’de yatırım yapma konusundaki istekliliğinin hâlâ yüksek olması da bunu göstermektedir. Ancak, başta Türk lirasındaki değer kaybı ve ekonomi politikası çerçevesine ilişkin belirsizlikler olmak üzere, ticari riskler artmaktadır.”
Araştırmanın dikkat çekici sonuçları:
-Şirketlerin ticari durumları hâlâ iyi bir seviyede
Gergin küresel ekonomik duruma rağmen, şirketlerin yüzde 60’ı iş durumlarını iyi, yüzde 38’i tatmin edici, yüzde 2’si ise iş durumlarını kötü olarak değerlendirdi.
-Alman şirketleri Türkiye’de kalmaya kararlı
Türkiye’deki Alman şirketleri ülke dışına taşınmayı ya da yeni veya ek tedarikçiler aramayı pek düşünmüyor. Bu da yerel koşulların çok iyi olduğunu gösteriyor. Şirketler iyi bir yerel vasıflı işgücü tabanından ve geniş bir tedarikçi ağından faydalanıyor. Bununla birlikte, şirketler krizin etkilerinden muzdarip ve bu nedenle daha düşük yatırım planlarken, istihdam konusunda da daha temkinli davranma eğiliminde.
-Ticari gelişmelerin kötüleşeceği beklentisi olan şirketlerde artış
Şirketlerin yüzde 29’u önümüzdeki on iki ay içinde işlerinin daha kötü, yüzde 25’i ise daha iyi bir gelişme göstermesini, yüzde 46’sı iş gelişiminin aynı kalmasını beklediğini belirtti. 2022 İlkbaharnda ise şirketlerin yüzde 34’ü hâlâ daha iyi, sadece yüzde 17’si daha kötü bir gelişme bekliyordu.
-Konjonktürel beklentiler kritik seviyelere ulaştı
Şirketlerin yüzde 64’ü daha kötü bir ekonomik gelişme beklerken, yüzde 10’u daha iyi bir ekonomik gelişme bekliyor.
-İstihdam planları şüpheli
Şirketlerin çoğunluğu (yüzde 62) istihdam seviyelerinin aynı kalmasını varsayıyor. Şirketlerin sadece yüzde 22’si hâlâ yeni personel alımı planlarken, ekonomik faaliyetlerde beklenen düşüş, şirketlerin yüzde 16’sının şu anda işten çıkarmayı planladığı anlamına geliyor.
-Yatırım isteği karmaşık
Şirketlerin yüzde 25’i devam eden yüksek talep nedeniyle hâlâ daha yüksek yatırım planlıyor, yüzde 22’si önümüzdeki on iki ay içinde yatırım harcamalarının değişmeyeceğini tahmin ediyor. Şirketlerin yüzde 34’ü ise, yatırımlarını azaltmayı planlarken, yüzde 19’u herhangi bir yatırım öngörmüyor.
-Enerji fiyatları dahil ticari riskler zorluyor
Yüzde 74’lük bir sonuçla döviz kuru, Türkiye’deki Alman şirketlerinin bakış açısından ekonomik kalkınma için en büyük risk faktörü olmaya devam ediyor. Ekonomik politika çerçeve koşulları, yüzde 71’lik bir sonuçla şirketler açısından bir kez daha önemli hale gelmiş görünüyor. Enerji fiyatlarındaki kuvvetli artış yüzde 60 ile en önemli üçüncü risk faktörü olurken, bunu yüzde 50 ile hammadde fiyatları takip ediyor. Türkiye için elde edilen sonuç küresel değerlerden farklılık gösteriyor. Küresel olarak, tedarik zincirindeki aksaklıklar ile yüksek enerji ve hammadde fiyatları Alman şirketleri için en büyük riskleri oluşturuyor.
ABD'li ünlü oyuncu Gene Hackman ile eşi Betsy Arakawa'nın bir hafta arayla öldükleri ortaya çıkmasının ardından geriye kalan lüks evlerini farelerin bastığı ortaya çıktı.