"İstikrarlı büyüyen, sermayesi güçlü bir sigorta ekosistemi oluşturuyoruz"

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu basın mensuplarıyla iftar programında bir araya geldi. Birlik Başkanı Uğur Gülen liderliğindeki buluşmaya Başkan Yardımcıları Ahmet Yaşar ile Taylan Türkölmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Neslihan Neciboğlu ile Erol Öztürkoğlu ve Genel Sekreter Özgür Obalı katıldı. Sigorta ve bireysel emeklilik sektörünün 2024 yılı teknik sonuçları ve 2025 yılı beklentilerinin paylaşıldığı buluşmada, 6 Şubat depremlerinin ardından sigorta sektörüne yönelik beklentilerin artmasına yönelik olarak, Birlik tarafından çalışılan "Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandası" da detaylarıyla anlatıldı.

TSB Başkanı Uğur Gülen, 2024 yılının sigorta sektörü açısından güçlü büyüme ve finansal sağlamlık ile öne çıktığını belirtti. Gülen, "Sigorta sektörü, özsermaye yapısını güçlendirmeye devam ederek finansal dayanıklılığını artırdı. 2024 yılında özsermaye büyüklüğü %74 artışla 265,3 milyar TL’ye ulaştı. Bu gelişme, sigorta şirketlerinin uzun vadeli yükümlülüklerini karşılama kapasitesini de güçlendirdi. En sevindirici gelişmelerden biri ise motor, sağlık ve yangın gibi ana branşlarda poliçe sayımızın artıyor olması." dedi.

Sektörün bilanço gücünü artırmaya devam ettiğinin altını çizen Gülen, "2024 yılında sigorta sektörümüzün toplam aktif büyüklüğü %61 artarak 2,29 trilyon TL’ye ulaştı. Bu büyüme, sigorta şirketlerinin finansal istikrarını güçlendirdi ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir temel oluşturdu. " şeklinde konuştu.

Gülen, sektörün, özsermaye yeterliliğini artırmaya yönelik adımlar attığına da vurgu yaparak, "Sermaye yapımızı daha verimli yönetebilmek adına yeni finansal araçlar ve yatırım stratejileri geliştiriyoruz. " diye konuştu.

Sektörde enflasyonun etkisinin azalmasıyla birlikte gerçek büyüme rakamlarının bu yıl ortaya çıkacağını belirten Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 20 yılda sigorta sektörü, enflasyonun üzerinde %10-20 aralığında büyüme gösterdi. 2024’ü 838 milyar TL prim üretimi ile kapattık. 2025 yılında %35-%40 bandında bir büyüme bekliyoruz. Fiyat istikrarının sağlanmasıyla birlikte artık enflasyondan arındırılmış gerçek büyüme rakamlarını göreceğiz."

Ahmet Yaşar: "Trafik sigortasında zarar artmaya devam ediyor"

Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ise trafik sigortasındaki maliyet baskısına dikkat çekerek, "Trafik sigortasında zarar artmaya devam ediyor. 2023 yılında 13,9 milyar TL teknik zarar açıklayan branşta 2024 sonunda bu zararın 34,9 milyar TL’ye yükseldiğini görüyoruz. Hasar/prim oranı %141’den %137’ye düşmesine rağmen, zorunlu tarife sistemi nedeniyle fiyat baskısı devam ediyor. Serbest tarifeye geçiş ile birlikte bu alanda daha rekabetçi bir ortam oluşacağını ve fiyatların düşeceğini öngörüyoruz" dedi.

Sigorta sektörünün finansal sağlamlığını artırmaya yönelik stratejilerinin süreceğini vurgulayan Yaşar, "Sermaye yeterliliğinin korunması, sigorta penetrasyonunun artırılması ve operasyonel verimliliğin yükseltilmesi önümüzdeki dönemde en önemli gündem başlıkları arasında yer alıyor. 2025 yılı için belirlenen stratejik adımlar arasında, maliyet yönetimi, düzenleyici uyum ve raporlama süreçlerinin yanı sıra, yeni Solvency Sermaye Yeterlilik Modeli ve TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri Standardı’na adaptasyon da bulunuyor" şeklinde konuştu.

Neslihan Neciboğlu: "Sektör finansal sürdürülebilirliğe odaklanacak"

Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Neciboğlu ise sektörün teknik kârlılığına dikkat çekerek, "Sigorta sektörünün teknik kârlılığı 2024 yılında %69 artarak 103,6 milyar TL’ye ulaştı. Bu kârın 84 milyar TL’si hayat dışı branşlardan, 19,6 milyar TL’si ise hayat ve emeklilik branşından elde edildi. Net dönem kârı ise %57 artışla 103,9 milyar TL seviyesine çıktı. Kârlılık oranlarına bakıldığında; aktif kârlılık oranı %12, özsermaye kârlılığı %50 ve prim/teknik kâr oranı %12 olarak gerçekleşti. " ifadelerini kullandı.

Sigorta sektörünün 2025 yılına dair beklentilerine değinen Neciboğlu, "2025 yılı için fiyatlandırma mekanizmalarının gözden geçirilmesi, maliyet yönetimi stratejilerinin güçlendirilmesi ve yatırım gelirlerinin optimize edilmesi kritik öneme sahip. Dijital dönüşüm, yenilikçi ürün geliştirme ve müşteri odaklı stratejiler ile sektör, uzun vadeli finansal sürdürülebilirliğe odaklanacak." diye konuştu.

Taylan Türkölmez: "BES güçlenerek büyüyor"

Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez ise, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) 21 yıllık başarısı sürdürülebilirliğinden geldiğinin altını çizerek, "BES’te teşvik mekanizmaları, sisteme olan güveni artırarak yaygınlaşmasını sağlıyor. Sistemin sunduğu avantajlarla birlikte bireysel tasarrufların uzun vadeli yatırıma dönüştüğü çok güzel ve güvenli bir yapı. Sektör olarak ortak akıl ve iş birliğiyle daha iyisini yapmak için çalışıyor, ülkemizin tasarruf alışkanlıklarını güçlendirmeye devam ediyoruz. Sistemde toplam katılımcı sayısı, OKS dahil 17 milyonu aşarken, toplam fon büyüklüğü de OKS ve Devlet Katkısı dahil 1.4 trilyon TL'ye geldi. Bu rakamlar, sistemin hem büyük bir katılım sağladığını hem de fon büyüklüğünün güçlendiğini gösteriyor. " dedi.

Erol Öztürkoğlu: "TES emeklilikte temel taşlardan biri olacak"

Yönetim Kurulu Üyesi Erol Öztürkoğlu da BES’te asıl büyük değişimin Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile geldiğini belirterek, “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de çok basamaklı emeklilik yapısına geçişin temel taşlarından biri olacak. TES, işveren katkısını da ekleyerek çalışanların emekliliğe kadar sistemde kalmasını sağlayan güçlü bir yapı sunuyor. Yani, artık emeklilikte oluşacak gelir kaybı azalacak ve tasarruflar daha da artacak. Sektör olarak bu dönüşüm için uzun süredir çalışıyoruz ve gerekli enstrümanları oluşturduk. Sistemin 2025 sonu veya 2026 başında hayata geçmesini öngörüyoruz. Bunun dışında hayat sigortacılığı pazarının gelişmesine katkı sağlayacak yatırım fonlu ürünler için de çalışıyoruz."

Özgür Obalı: "Depremler risk algısını ve hassasiyeti artırdı"

TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı ise, Birliğin hazırladığı "Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandası" hakkında bilgiler verdi. 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, toplumun doğal afetlere karşı risk algısını ve hassasiyetini artırdığının altını çizen Obalı, "Bu durum, özellikle depremle ilişkili sigorta branşlarında farkındalığın yükselmesini sağladı. Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandamız, sektörümüzün etki alanını genişletecek ve sigortacılığın ülke ekonomisine katkısını artıracak çözümler sunuyor. Reformlarımızın, ekosistemde yaratılacak sinerjiyle hızlı bir şekilde hayata geçirilebileceğine inanıyoruz. Reform ajandamız kapsamında belirlediğimiz yeni inisiyatifleri, karar vericilerin ajandalarına uygun zamanda dahil ederek, sigortacılık ekosistemini daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.