15.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
IMF’nin 24 üyeli İcra Direktörleri Kurulu, IMF başkanlığı için Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde ve Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens’ın adaylık başvurusunu kabul etti.
Kurul, İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer’in adaylığına ise onay vermedi. IMF başkanlığı seçiminin 30 Haziran’a kadar tamamlanması bekleniyor.
65 yaş sınırı var
Kurul, Fischer’in başvurusunu ise 65 yaşının üzerinde olması nedeniyle kabul etmedi. IMF kurallarına göre, IMF’ye başkan olmak için 65 yaşını geçmemiş olmak gerekiyor. Bu arada, Fransa Maliye Bakanı Lagarde, Carstens ile gireceği başkanlık yarışında daha şanslı görünüyor. AB’nin yanı sıra Mısır, Endonezya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteğini alan Lagarde, seçimi kazanırsa IMF’nin ilk kadın başkanı unvanına kavuşacak.
IMF’nin adaylığını onayladığı Meksika Merkez Bankası Başkanı Carstens ise Kolombiya dahil bir düzine Latin Amerika ülkesinin desteğine sahip. Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi Brezilya’nın ise Carstens’ı destekleyip desteklemeyeceği bilinmiyor.
Fischer: Üzüntülüyüm
İsrail Merkez Bankası Başkanı Fischer, IMF’in, başkanlık yarışına girmesi için kurallarını değiştirmemesinden üzüntü duyduğunu açıkladı. Bazı gözlemciler, Fischer’in Zambia doğumlu ve ABD vatandaşı olmasına rağmen İsrail öz geçmişi bulunmasının, bazı ülkelerin adaylığına kesinlikle karşı çıkmasına yol açabileceğini ifade ettiler. AB ülkelerinin IMF’de yüzde 32, ABD’nin yüzde 17.7 ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika ülkelerinin ise yüzde 7.5 oy oranı bulunuyor.
Carstens: Rakibim avantajlı
Washington’da düşünce kuruluşu Peterson Üniversitesi’nde konuşan Carstens, işinin zor olduğunu ve rakibi Lagarde’ın Strauss-Kahn’ın boşalttığı koltuğu alma şansını “oldukça yüksek” gördüğünü söyledi. Bazı üyelerin IMF başkanının liyakat temelinde seçilmesi gerektiğini kabul etmesine rağmen, Avrupa’nın borç krizinin bir Avrupalının IMF başkanı olması geleneğinin yıkılmasını güçleştirdiğini ifade eden Carstens, “Bu durumu daha zorlaştırıyor. Rakibim avantajlı, kendimi kandırmıyorum. Bu futbol maçına 5-0 geriden başlamak gibi” dedi.
‘Yeni bakış açısı lazım’
Avrupalı birinin IMF başkanı olmasının, bazı Avrupa ülkelerindeki borç krizi göz önüne alındığında çıkar çatışmasıyla sonuçlanabileceğini savunan Carstens, “Borç alanların fonda egemen olduğu bir durumla karşılaşabiliriz” diye konuştu.
Avrupa’nın borç krizinin yıllar geçtikçe çığ gibi büyüyerek büyük bir soruna dönüştüğünü ve bölgenin sorunun çözümü için yeni bir bakış açısına ihtiyacı olduğunu belirten Carstens, “Dışarıdan gelen biri düşüncesini daha samimi olarak söyleyebilir ve bunun bir avantaj olacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.