Erkek işi değil mühendislik işi

ÇİĞDEM YILMAZ / Siirt

Kulak asmadım

Eti Bakır’ın Siirt Maden İşletmesi’ni devralmasının ardından tesise yapılan 200 milyon dolarlık yatırımın önemli bir kısmı yer altı çalışmalarına ayrıldı. Bu yatırımın planlayıcısı ve yöneticisi ise Türkiye’de bir ilki başaran isim Sevda Şimşek Seçkin. Planlama baş mühendisi olarak görev yapan Seçkin, madencilik gibi zorlu bir alanda kadınların da söz sahibi olabileceğinin örneği. Yer altında delme, patlatma, tahkimat ve cevher transferi gibi operasyonların tamamının yönetiminden sorumlu olan Seçkin, sahadaki varlığıyla önyargılara meydan okuyor. Seçkin, “Sahada görev yaparken birçok zorlukla karşılaştım ama hiçbir zaman ‘Kadınsın, yapamazsın’ diyenlere kulak asmadım. Bu mesleği seçerken de, sürdürürken de tek kriterim mesleğime olan tutkum oldu” diyor.

Maden kasla yapılmaz

Maden sahalarında Yüzlerce metre derinlikteki cevherler çıkarılırken, karşılaşılan suların doğru şekilde yönetilmesi hayati önem taşıyor. Tuğçe Enç de bu zorlu süreci yöneten isimlerden biri. Hayata geçirdiği projelerle yer altı sularının maden sahasında yeniden kullanılmasını sağlayarak hem verimliliği artırıyor hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Enç “Maden sadece kasla yapılmaz. Bilgiyle, analizle, dayanışmayla yapılır” diyor.

“Orada ne işin var?”

Kalite Kontrol ve Laboratuvar Şefi olarak görev yapan Kimya Mühendisi Şirin Özlem Teğin, Siirtli bir kadın mühendis olarak çevresinden sık sık “O kadar erkeğin içinde ne işin var? Öğretmen ol, memur ol” sözlerini duyduğunu söylüyor. Teğin, “Zamanla çevremdeki insanların bakışı değişti” diyor.

Alanında ilk ve tek

İrem Dınmaz’ın (25) madencilik serüveni, bir üniversite öğrencisiyken katıldığı Madencilik Kongresi’nde Eti Bakır ile yollarının kesişmesiyle başladı. O günlerde kurduğu “Jumbo delgi operatörü olacağım” hayali, bugün Türkiye’de bir ilke dönüştü. Dınmaz, Türkiye’nin ilk ve tek kadın Jumbo delgi operatörü olarak yalnızca kendi hayalini gerçekleştirmekle kalmadı, aynı zamanda sektöre yön verecek yeni operatörlerin de yetişmesine öncülük etti. Dınmaz, “Arkamdan gelen kadınlara örnek olabilmek beni gururlandırıyor” diye konuşuyor. Cevher hazırlama mühendisi olarak çalışan Beyza Güler (23), “Kadınların potansiyeli, toplumsal kalıplardan çok daha büyük. Cesaret eden, adım atan her kadın bu gücü kendinde fazlasıyla bulabilir” diyor.

HAYDİ KIZLAR VOLEYBOLA!

Türkiye Voleybol Milli Takımları’nın ana sponsoru Trendyol, Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliğiyle yürüttüğü ve ana destekçisi olduğu Fabrika Voleybol Okulları projesi ile geleceğin voleybolcularını yetiştiriyor. Fabrika Voleybol Okulları, 2013 yılında Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde, 6-12 yaş grubundaki çocukların sporla tanışmalarını ve sporu yaşamlarının bir parçası haline getirmelerini sağlamak amacıyla kuruldu. Fabrika Voleybol Okulları, uygulanan çalışma planlarının yaşa özgü ve her öğrencinin kendi yaş grubundaki bireylerle çalışmasına yönelik hayata geçirilmiş bir eğitim sistemi olmasıyla öne çıkıyor.

Fabrika Voleybol Okulları, Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesindeki deneyimli kadrosuyla en modern tekniklerle çocuklara spor eğitimi vererek ve sporun eğitici ve birleştirici özelliklerinden faydalanmalarını sağlayarak gelecekte sporu bir yaşam biçimi olarak kabul etmelerini özendirme amacı taşıyor. Antrenman programları, hareket bilimi uzmanları tarafından sporcuların yaşları ve gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak oluşturuluyor.

Halen 41 merkezde faaliyet gösteren Fabrika Voleybol Okulu, son iki yılda Mardin (Derik ve Kızıltepe), Şırnak (Beytüşşebap), Van (Erciş), Kars, Ağrı ve Kilis’te de faaliyete geçti. Bugüne kadar eğitim alan 23 bin 362 çocuğun yüzde 89’unu kız öğrenciler oluşturdu. 6-15 yaş aralığındaki bu çocuklara, Türkiye genelindeki 141 antrenör eğitim veriyor. Aldıkları eğitimle birlikte çocuklar sadece voleybol öğrenmekle kalmıyor; özgüven, disiplin ve takım ruhuyla da büyüyor.

Milli takım yolunda

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, “Bu okullardan yetişen bazı gençler milli takımın alt yaş kategorilerine dahil edildi. Hayalimiz, gelecekte buradan yetişen sporcularımızın uluslararası başarılarını da hep birlikte kutlamak. Bugün A Milli Takım’da başarılarını izlediğimiz genç sporcularımız gibi, yarın Fabrika Voleybol Okulları’ndan yetişen çocuklarımız da Milli Forma ile ülkemizi gururlandıracak. Trendyol olarak maddi desteğin yanında ulaşım, ekipman, organizasyonel altyapı gibi kritik alanlarda da katkı sunuyoruz. Voleybol salonlarının teknik donanımı, çocukların kullanacağı ekipmanlar ve yerel antrenörlerin desteklenmesi gibi birçok alanda Türkiye Voleybol Federasyonu ile birlikte çalışıyoruz” dedi.

Sultanlar ilham kaynağı

Hakkari’de 158’i kız olmak üzere, 172 öğrenciyle faaliyetlerine devam eden Fabrika Voleybol Okulu’nun İdari Antrenörü Esra Ertuş da “Filenin Sultanları bizim için, hepimiz için bir mucize oldu ve bütün kız çocuklarımız için bir ilham kaynağı haline geldi. Öğrencilerimiz kendi illerinde şampiyon olup Türkiye Şampiyonası’na katılma şansı elde ettiler. İnşallah ileride ay yıldızlı formamızı da terletirler” diye konuştu.

Hakkari Fabrika Voleybol Okulları öğrencileri Arin Arya Ecer ve Ranya Korkmaz, 3 yıldır Fabrika Voleybol Okulları’nda voleybol eğitimlerine devam ediyorlar.