01.05.2023 - 11:47 | Son Güncellenme:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"ne ilişkin mesajında şunları kaydetti;
Emek ve alın teri ile ülkemizin büyümesi, gelişmesi ve güçlenmesinde önemli rol oynayan işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum.
Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüyen Türkiye’nin çalışan, üreten emekçilerinin menfaatlerini gözeten adımlarımızı istikrarlı ve güvenli bir şekilde atıyoruz.
2023 yılı asgari ücreti 2022 yılına göre net artış oranını yüzde 100 yaparak ülkemiz ve milletimiz için en doğru, en hakkaniyetli kararla emeğin ve emekçinin yanında olmaya devam ettik.
Hayat şartlarını dikkate alarak Temmuz ayında da yeniden emeği koruyacak asgari ücret düzenlemesini devreye sokacağız. Sosyal devlet anlayışıyla çalışanlarımızla omuz omuza vererek her bir vatandaşımızın refah seviyesinin yükselmesi, istihdamın artması için çalışmaya devam edeceğiz.
Büyük ve güçlü Türkiye’nin müreffeh geleceğini emek emek beraber inşa ettiğimiz tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yeniden kutluyor, sermayesi emek olan çalışanlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Memur-Sen Genel Kuruluna katıldı. Bakan Bilgin, buradaki konuşmasında şunları kaydetti;
3600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ
Birinci derecedeki memurların tamamı 3600 ek göstergeden yararlanacak. Kanun teklifimiz hazır.
Asgari ücret gelirlerinden vergiyi kaldırdık. Bu yapısal bir düzenlemedir, bu tarihi bir adımdır. Cumhurbaşkanımıza bu düzenlemeyi götürdüğümde asgari ücretten vergi almayalım bu haksızlıktır dedi. Çözdüğümüz çok önemli konulardan biri sosyal güvenlik reformu yapılırken hukuk kuralı geriye işletilmiş. EYT denen mesele bununla ilgili bir konu. Yaklaşık 5 milyon insanın olumsuz etkilenmesine yol açılmış. EYT konusu çözüldüyse Sayın Cumhurbaşkanımızın ağır bir maliyeti olmasına rağmen onun iradesi ile çözüldü. Başka bir hükümet olsaydı çözülmezdi.
ABD yeni bir Ortadoğu siyaseti uyguluyor. Yani bizim coğrafyamızı batılılar yıktılar ama bununla kalmadılar. Şimdi de cumhuriyeti yıkmayı hedefliyorlar. Terör örgütleri ile iş birliği yaparak terör devletleri kurmak istiyorlar. PKK/PYD'yi, DEAŞ'ı kullanıyorlar. Çete liderlerinden birini Türkiye yerinde cezalandırdı, İslam düşmanlarını. PKK Suriye'de PYD adı altında ABD bütçesinden dolarla destek alarak maaşa bağlanmış bir katiller sürüsü. Türkiye'ye saldırmak için ABD tarafından maaşa bağlanmışlar. Katiller sürüsünün sözde lider kadrosu ABD karargahında saklanıyor. Burunlarını çıkardıkları anda Türk istihbaratı ne yapıyor? Onları televizyonlarda bir alt yazı haline getiriyor. Onun için neyle karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. ABD, PKK/PYD DEAŞ gibi terör örgütlerinden Türkiye'yi etkisiz hale getirmek istiyorlar. Çünkü Türkiye etkisiz hale gelirse, Suriye'yi, İran'ı parçalamak onlar için çok kolay bir lokma olacak. Bu proje yeniden sömürgeleştirme projesidir. 14 Mayıs'ta cevabını vereceğimiz sorulardan biri bu. Türk milleti, bin yıldır burada yaşayan bu halk, bu Müslüman coğrafyanın yeniden sömürgeleştirimesine dur diyecek."