17.12.2024 - 07:19 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr/ÖZEL Asgari ücrette ikinci toplantı geçtiğimi gün sona erdi. Toplantı sonrasında yine işçi kesimi basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıda en merak edilen kısım ise bir rakam telaffuz edilip edilmediğiydi. TÜRK-İŞ Genel Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, işveren ve hükümet cephesinden bir rakam beklediklerini ancak bu toplantıda herhangi bir rakamın masaya gelmediğinden bahsetti.
Ramazan Ağar, “Biz rakam söylememiz doğru olmadığına inanıyoruz. Niye işveren, niye hükümet söylemiyor?” dedi. Özellikle bu toplantı için tarafların biraz daha temkinli ilerledikleri gözleniyor.
Ramazan Ağar, asgari ücret görüşmeleriyle ilgili "Üçüncü toplantıda biteceğini zannediyorum” ifadelerini kullandı. Önümüzdeki haftayı işaret etti ancak Bakanlığın henüz tarihi açıklamadığını söyledi. Peki rakamın hala konuşulmaması süreci daha fazla uzatır mı? Üçüncü toplantıda işçi ve işveren tarafının teklifi ne olacak?
REFAH PAYI BEKLENİYOR MU?
Asgari ücretin belirlendiği önceki dönemlerde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkan rakam sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ilave bir tutarla yeni asgari ücreti açıklardı. Bu dönemde az da olsa komisyonun üzerinde bir tutarla yeni asgari ücret belirlenir mi? Asgari ücrette en güçlü senaryo ne?
‘DEVLET RAKAM TELAFFUZ ETMEZ’
Konuyla ilgili tüm merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı: “Komisyon ikinci toplantısını gerçekleştirdi. İlk toplantıda olduğu gibi ikinci toplantıda da taraflar temennilerini dile getirdi. Ancak TÜRK-İŞ Başkan Yardımcısı devletten veya işveren tarafından bir rakam telaffuz edilmediğini söyledi. Burada önemle altını çizmek istediğim bir nokta var. Asgari ücreti devlet belirlemiyor. İşçi ve işveren tarafı bir araya gelip tarafların müzakere ederek belirleneceği bir ücret asgari ücret. O yüzden devlet tarafı rakam telaffuz etmez.
‘RAKAM AÇIKLAMASI GEREKEN TARAF İŞÇİ VE İŞVEREN’
Bununla birlikte devlet tarafının fonksiyonu masada başkanlık etmek işçi ve işveren tarafı eğer uzlaşamazsa tarafların müzakerede orta noktasını bulmak ve çalışanın kazancı ve refahını korumak adına uygun bir rakamın meydana gelmesini sağlamaktır. Bu nedenle devlet tarafından rakam açıklanmadı görüşüne ben katılmıyorum. Rakam açıklaması gereken taraf işçi ve işveren tarafıdır.
GÖRÜŞMELER UZAR MI?
İkinci toplantıda asıl olarak TÜİK verileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan ekonomik göstergeler taraflara sunuldu. Bu rakamlar üzerinden üçüncü toplantıda bir uzlaşı olup olmayacağını göreceğiz. Her ne kadar Sayın Ramazan Ağar ‘Üçüncü toplantıda belirlenmesini ümit ediyorum’ açıklamasında bulunmuş olsa da piyasada işçi ve işveren beklentisi arasındaki yüksek farklılık dördüncü toplantıya uzayabileceğini sinyalini veriyor diyebiliriz.
İŞTE İŞVERENİN MASAYA GETİRECEĞİ ORAN!
Üçüncü toplantıda taraflar ekonomik veriler üzerinden müzakere edip bir rakam telaffuz edecektir. İşveren tarafının %25’ler civarında bir oran üzerinden müzakereye başlayacağını tahmin ediyorum, işçi tarafı ise bir önceki toplantıda Sayın TÜRK-İŞ Başkanının ‘açlık sınırının altında ücret kabul etmiyoruz’ açıklamasından sonra bu ifade kamuoyunda yanlış anlaşılmıştı. Bu toplantıda daha temkinli hareket ederek herhangi bir rakam telaffuz etmekten kaçınmaktalar.
HAFTAYA ASGARİ ÜCRET BELLİ OLUR MU?
Tabi üçüncü toplantıda işveren tarafının makul yüksek seviyede bir oran söylemesi işçi tarafından kabul edilecek bir oran olması ile birlikte açıklanabilecektir. Henüz üçüncü toplantı tarihi açıklanmadı, tarafların konu hakkında görüşleri sunulmadı. Eğer uzlaşı olursa rakam belirlenebilir ancak ben üçüncü toplantıda bir uzlaşma olacağını düşünmüyorum.
ERDOĞAN İLAVE BİR TUTAR AÇIKLAR MI?
Şu an için bunu söylemek erken. Çünkü taraflar bir rakam telaffuz etmedi. Tabi düşük bir seviye olması halinde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir ekleme söz konusu olabilir. Malumunuz olduğu üzere Temmuz’da herhangi bir ara zam yapılmadı ve Sayın Cumhurbaşkanının ‘Vatandaşı enflasyona karşı ezdirmeyeceğiz’ sözü var. Bu minvalde rakamlar ortaya çıktıktan sonra ek bir refah payı artışı olup olmayacağını konuşabiliriz.
ASGARİ ÜCRET İÇİN EN GÜÇLÜ SENARYO!
Benim asgari ücret tahminim %30 ila %35 arasında bir artış olması yönünde. Burada birkaç parametre var. İlk parametre vatandaşın enflasyona karşı ezdirilmemesi, ikinci parametre bütçe görüşmelerinde devletin sigorta prim gelirlerinden elde edeceği kazancı %30 civarında artırmasıdır.
Buradan yola çıkacak olursak en az %30’luk bir artış oluşabileceğini söyleyebiliriz. 2024 yılı asgari ücret belirlenirken %12 puanlık bir refah payı artışı olmuştu. Bu refah payının 2024’ün enflasyonu için verilen bir rakam olduğunu düşünüyorum. Bu yıl sonu için gerçekleşen enflasyon %45’ler seviyesinde oluşacak olursa %33 ila %35’lik bir artışın yapılabileceğini düşünüyorum. Net asgari ücretin 23.000 TL civarında belirleneceğini tahmin ediyorum.”