23.03.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ilkokul 4. sınıf öğrencileri arasında gerçekleştirilen “Dijital Dünyada Ekran Kullanımı Araştırması” sonuçları belli oldu. 2025 yılı Şubat ayında 17 büyükşehirdeki bilgisayar laboratuvarı bulunan okullarda eğitim gören 3 bin 230 ilkokul 4. sınıf öğrencisinin katılımıyla yapılan araştırma, öğrencilerin telefon, tablet, televizyon veya bilgisayar gibi dijital cihazlarla olan etkileşimlerinde dikkati çeken eğilimlerini ortaya koydu. Verilerden öne çıkanlar şöyle:
Yüzde 64’ü sosyal medyada
* Öğrencilerin en yaygın dijital cihaz kullanım alanları yüzde 15,2 ile araştırma yapmak, yüzde 13,9 ile ödev yapmak ve yüzde 12,1 ile bilgisayar oyunu oynamak olarak belirlendi.
* Günlük dijital cihaz kullanım sürelerine yönelik inceleme sonuçlarına göre, öğrencilerin dijital cihazları bıraktıktan hemen sonra yeniden kullanma isteği, raporun en çarpıcı bulguları arasında yer aldı. Buna göre öğrencilerinin yüzde 60’ı, “her zaman” ya da “bazen” dijital cihazlarını kapatır kapatmaz tekrar erişim arzusuna kapılıyor. Öğrencilerin yüzde 40,8’i de cihazlarını kapattıktan sonraki 1 saat içinde tekrar cihazlarına yönelme eğiliminde.
* Öğrencilerin yüzde 64,3’ü, “her zaman” ya da “bazen” dijital cihazlar olmadan bir gün geçirme konusunda zorluk yaşadıklarını ifade etti.
* Araştırma, öğrencilerin sosyal medyada geçirdikleri sürenin dikkat çekici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Verilere göre, öğrencilerin yüzde 36,1’i sosyal medyayı hiç kullanmadığını belirtirken geriye kalan yüzde 63.9’unun büyük çoğunluğunun günlük düzenli sosyal medya kullanıcısı olduğu belirlendi.
*Öğrencilerin yüzde 27,9’u günde 1 saatten az, yüzde 25,5’i 1-2 saat, yüzde 7,8’i ise 3-4 saat sosyal medyada vakit geçirdiğini ifade etti. Günlük kullanım süresi 5 saat ve üzeri olan öğrencilerin oranı ise yüzde 2,7 olarak tespit edildi.
Yüzde 64,5’i yorgun
* Araştırma bulguları, dijital cihazların öğrencilerin fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimleri üzerinde önemli etkileri olduğunu ortaya koydu. Cihazları ellerinden alındığında öğrencilerin yüzde 64,6’sı mutsuzluk hissederken yüzde 48,5’i öfke duyduğunu belirtti.
* Dijital cihaz kullanımının ardından öğrencilerin yüzde 64,5’i yorgunluk hissettiğini ifade etti. Bununla birlikte öğrencilerin büyük bir bölümü dijital cihazların karşısında uyuyakaldığını belirtti. Öğrencilerin yüzde 13,6’sı her zaman, yüzde 53,9’u ise bazen telefon, tablet, televizyon ya da bilgisayar ekranı karşısında uykuya daldığını ifade etti.
* Öğrencilerin yalnızca yüzde 32,5’i dijital cihaz karşısında hiç uyumadığını aktardı. Bu durum, uyku kalitesinin bozulması ve fiziksel gelişimlerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden oluyor.
* Öğrencilerin büyük bölümü dijital platformlarda akranlarıyla sosyalleşmeyi tercih ediyor. Yüzde 40,5’i dijital ortamda arkadaşlarıyla “her zaman” vakit geçirdiğini belirtirken, yüzde 45,9’u ise bunu “bazen” yaptığını ifade etti. Sadece yüzde 13,6’sı “hiçbir zaman” cevabını verdi.
* Araştırma, öğrencilerin büyük bir bölümünün yemek yerken veya başka bir işle meşgulken dijital cihaz kullandığını ortaya koydu. Öğrencilerin yüzde 64,2’si, “her zaman” ya da “bazen” yemek yerken telefon, tablet, televizyon veya bilgisayar kullandığını belirtti.
Çok paydaşlı iş birlikleri geliştirilmeli
Araştırma verileri, öğrencilerin dijital cihaz kullanım alışkanlıklarının, günlük yaşam becerileri, psikososyal gelişimleri ve eğitim süreçleri üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, bilinçli teknoloji kullanımını teşvik edecek stratejilerin geliştirilmesi, aile eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve dijital farkındalık çalışmalarının artırılması için koruyucu- önleyici sistemlerin güçlendirilmesi yönünde etkin çok paydaşlı iş birliklerinin geliştirilmesi öneriliyor.