23.06.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “şiddete karşı sıfır tolerans” ilkesiyle, dilin cinsiyetçi ifadelerden arındırılması için de kolları sıvadı. Bakanlık, gündelik yaşamda ve sosyal medyada cinsiyetçi ve şiddet içerikli dil yerine eşitlikçi ve şiddetsiz bir söylemin teşvik edilmesi amacıyla Türk Dil Kurumu (TDK) ile iş birliği yapmaya başladı.
MASALLAR İNCELENECEK
Atasözleri, deyimler, halk masalları gibi folklorik ögeler ile dil ve geleneklerde kadına şiddete neden olan unsurlar ve olumlu örneklerin ortaya konulduğu bir araştırma için harekete geçildi. Böylece İletişim Başkanlığı’nın da sorumluluğunda; önleyici politikalar geliştirmek üzere şiddet içerikli dil kullanımına ilişkin örnekler derlenmiş olacak. Yıl sonuna doğru Bakanlık hem çalışmaların sonuçlarını açıklayacak hem de farkındalık kampanyalarına başlayacak.
DİJİTAL OYUNLAR MERCEK ALTINDA
Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında bu yıl üniversitelerin grafik tasarım, bilgisayar programcılığı, bilgisayar ve yazılım mühendisliği bölümü öğrencilerine yönelik de “dijital oyunlarda kadına yönelik şiddet” konusunda farkındalık çalışmaları yapılacak. Ankara’da pilot üniversite belirlenecek. Ayrıca, çocuk yapımlarında şiddetle mücadele için çizgi-film animasyon bölümü öğrencileri, çocuk programı yapımcıları ve çizgi film senaristleriyle çalışmalar yürütülecek.
KÖTÜ ÖRNEKLER
TDK’da dilin tanımı, “İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan, uzlaşmaya dayalı olarak oluşturulmuş işaretler sistemi, anlatım aracı” olarak yer alıyor. Dilimizdeki şiddet içerikli, cinsiyetçi söylemlerin bazıları ise şöyle:
■ Adam olacak çocuk, erkek sözü, kadın kısmı, kız başına, karı kılıklı, kız gibi ağlamak
■ Kızını dövmeyen dizini döver.
■ Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün
■ Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
■ Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
Gündelik hayatta çoğu zaman farkında olmadan birçok cinsiyetçi ve şiddet içerikli ifade kullanıyoruz. Bakanlık, eşitlikçi
ve şiddetsiz bir söylemin teşvik edilmesi amacıyla harekete geçti.