Ömrünü, toplum sağlığı ve kadın haklarına adadı

Çocukluğundan beri içinde büyüttüğü doğa ve insan sevgisiyle, topluma faydalı olmak için çalışan iş insanı Ayla Alkan, bu uğurda yerel, ulusal ve uluslararası arenadaki kadınlardan güç alarak geçtiğimiz eylül ayında 40 kurucu üyeyle birlikte Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınmada Kadın Derneği'nin (USKD) kurulmasına öncülük etti.

Anne ve babasının tek maaşla 4 çocuk okuttuğunu ve ebeveynlerinin haklarını ödeyemeyeceklerini söyleyen Ayla Alkan, “Aslen Kırşehirliyim. Babaannem ve dedem de yaşıyorken çocukluğumuz hep oralarda, köyde geçti. Doğallığı, tabiatı, çiftçiliği de orada tanıdım ve sevdim. Babam çiftçiydi fakat sonrasında inşaat ustalığı ve müteahhitlik de yaptı. 4 kardeşiz. Ankara'da ilkokul ikiye kadar okuduktan sonra babamın işi nedeniyle Manisa'nın Soma ilçesine taşındık. Ortaokulu orada bitirdim. Annemin yönlendirmesiyle daha iyi eğitim almamız ve o dönemin geçerli mesleklerini edinebilmek için İzmir'e geldik. Babam işi dolayısıyla şehir şehir dolaşır, ancak 2-3 ayda bir gelirdi. Gelirken de bize hediyeler getirirdi. Dolayısıyla başımızda hep annem vardı. İkisinin de hakkını ödeyemem” dedi.

İzmir Namık Kemal Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdiğini belirten Alkan, “Aynı yıl ben eczacılık fakültesini ablam da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmıştık. Abim Muğla'da İşletme okuyordu, kız kardeşim de lise öğrencisiydi. Sonrasında gıda mühendisi oldu kız kardeşim. Bir işçi maaşıyla 4 çocuğun farklı şehirlerde eğitim görmesi çok zordu. Dolayısıyla ben bir yıl sonra yatay geçişle Ege Üniversitesi'ne geldim. Ege Üniversitesi'ni başarıyla tamamlayarak 4 yılda mezun oldum” diye konuştu.

Düşüm Eczanesi’nde 35 yıl

Eczacılığı çok sevdiğini ve insanlara yardım etmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Ayla Alkan, “Üniversiteyi bitirdikten sonra Bornova'da ilk eczanemi açtım. O dönem her gelen çok genç olduğum için bana 'Eczacı nerede?' diye soruyordu. 'Benim' deyince de inanmıyorlardı. Kendimi olgun gösterebilmek için yaşımdan büyük kıyafetler giymeye başladım. Saçlarıma perma, röfle yaptırıyordum. Sonrasında insanlara kendimi kanıtlayabildim. 2 buçuk yıl kadar sonra da eşim Diş Hekimi Şenol Alkan ile tanıştım.

 Ege Üniversitesi Diş Hekimliği’nden mezun olan eşim ile aynı apartmanda yaşadığımızı bilmiyordum. 1992'de evlendik. Eşim Aydınlı'dır. Orada çevresi geniş olduğu için Aydın'a taşındık. Eczacı olmak, insanları sağlıklarına kavuşturmak hep düşlediğim bir şeydi. Bu nedenle eczanemin adını da 'Düşüm' olarak belirledim. 1995’te oğlumuz Ahmet Kaan, 2004 yılında da canım kızım Derin dünyaya geldi” dedi. Bütün bunlar olurken, sivil toplum kuruluşlarıyla tanışmasının kendisi için yeni bir dönemin kapılarını araladığını da kaydeden Alkan şöyle devam etti:  “Bir arkadaşım vesilesiyle 2013 yılında her biri kariyer sahibi ve güçlü kadınlardan oluşan iş kadınları derneğiyle tanıştım. 2016’da güzel olan bir oy çokluğuyla yönetime girdim. Sevgili Huriye Serter'in başkanlığı döneminde önce saymanlık sonrasında da asbaşkanlık yaptım. 2020 yılına kadar başarılı birçok ulusal ve uluslararası çalışmalar yaptık. Daha sonrasında iş ve aileyle ilgili bazı konular nedeniyle kendimi geriye çektim. Covid salgını, 2023 yılında ablamı ve ardından da babamı kaybetmemin ardından 35 yıllık işime de ara verme kararı aldım. Eczanemi devrettim.”

‘8 ayda büyük işlere imza attık’

Ayla Alkan, USKD'nin kuruluş sürecini ise “Aramıza bir kız kardeşlik ruhu vardı. Hayatımın en acılı döneminde kız kardeşlerim beni yalnız bırakmadı ve genel kurulda başkan adaylığı için teşvik etti. 7 ay kadar derneğin amacına, faaliyet alanlarına, tüzüğüne çalıştık.  BM'nin 2030 sürdürülebilir kalkınma amaçlarını benimseyerek, tüzüğümüzü ona endeksledik. 40 kız kardeş, hepimizin de kurucu üye olmasıyla birlikte Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınmada Kadın Derneği'ni kurduk. Geçen temmuz ayında müracaatımızı yaptık ve ağustos ayında da kuruluş sürecimiz tamamlandı. 25 Eylül’de ise USKD ilk tanıtım lansmanını gerçekleştirdi. Şu anda 45 üyemiz var. Yavaş yavaş büyüyoruz” diye anlattı. 

8 ayda birçok etkinlik, proje ve görüşmeye imza attıklarını da belirten Alkan, “Derneğimizde kurumsal üyeler almak istiyoruz ki; yaratacağımız farkındalıklar çarpan etkisi ile çoğalsın. Gençlik platformundaki gençlerimize staj imkânı yaratabilecek alanlar oluşturacağız. Kendi networkümüz, bağlantılarımızla ne eğitimde ne de iş hayatında olan (NEET) kızlar için staj ve iş imkanı sunacak adımlar attık. Daha ilk ayımızda İçişleri Bakanlığı'ndan hibe projemizi aldık.

NEET grubuna mensup 20 genç kadınımıza yepyeni bir yol haritası sunduk. Yaptığımız her projenin ya da etkinliğin sosyal etkisini de ölçümlemek için USKD SEİM'i hayata geçirdik. Her etkinlik öncesinde ve sonrasında anketlerimizi topluyoruz. Daha sonrasında da raporlama sürecine geçeceğiz” dedi. Alkan, kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki yerini güçlendirecek projeler için Azerbaycan ve Ankara'da bir dizi ziyaret gerçekleştirdiklerini de söyledi.

Doğada huzur buluyoruz

Hem dernekle hem de aile olarak gezmeyi, o bölgenin kültürünü, tarihini incelemeyi çok sevdiklerini anlatan Ayla Alkan, “Köy yaşamını, köylüyü, toprağı da çok seven bir insanım. Uzun yıllar şehir hayatında yaşadıktan sonra Seferihisar Gödence’de aldığımız bahçemizi de işlemeye başladık.  Eşimle birlikte doğada huzur buluyoruz” diye konuştu.