25.08.2017 - 05:40 | Son Güncellenme:
ASLI GÖKTAŞ
Survivor 2017’nin iz bırakan yarışmacılarından Tuğçe Melis Demir, Dominik’te yaşadıklarını Milliye Ege’ye anlattı. Buz Hokeyi Milli Takımı’nın başarılı oyuncusu, dört ay süren macerasının ayrıntılarını, yarışma öncesi ve sonrası ilginç anılarını bizimle paylaştı:
- Kendinizi tanıtır mısın?
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çizgi film ve film tasarım okuyorum. Aynı zamanda Buz Hokeyi Milli takımındayım. Beş yaşından beri bu sporla ilgileniyorum.
- Yarışmaya katılmaya ne zaman karar verdiniz?
Gönüllüler takımının kesinlikle bir yerden tanıdığı ya da torpili olanlar giriyordur diye tahmin ettiğimden, başvuruyu düşünmedim. Tekvandocu bir arkadaşım var, kendisi için başvuru yapıyor, onu arıyorlar; o da beni arıyor, “Tuğçe lütfen gel, ben tek başıma giremem. Sen de gir” diye srar etti, beraber gittik. Kendinden önce benim adımı yazdırmış. Arayacaklarını sanmıyordum. Sürpriz oldu, mülakata çağırdılar. Çok kısa sürdü. İki hafta sonra aradılar, arkadaşımı aramadılar. 10 elemeden geçtikten sonra Survivor’a seçildim.
İnsanlar üstüme geldi
- Dışarıdaki hayatında Survivor’un sana geri dönüşü nasıl oldu?
Dominik’e geldik. Hala Survivor’da yarıştığıma inanamıyordum. Burçak ve Ogeday da aynı düşüncedeydi. 4 ay sonra elendim, havaalanına gidiyordum. Dominik’te beni kimse bilmiyordu. Uçak aktarma yaptı, Paris’e indim, “Tuğçe... Tuğçe...” seslenişlerini duymaya başladım. Bir anda insanlar üstüme geldi, korktum. İzmir’de daha fazla ilgi gördüm. Hoşuma gitti doğrusu. Sarılanlar, elenmeme üzülenler... Gerçekten çok sevmişler. 4 ay boyunca neredeyse her gün televizyondaymışım.
Stres, diz boyuydu
- İzmir’e döndüğünde, eski hayatına adapte olmakta zorlandın mı?
Zorlandım. Bir gün annemle alışverişe gittik, panoramaya çıkmadan önce. Bir anda ışık, müzik ve insanlar çok fazla geldiği için ağlamıştım. Annem üzülmüştü. Ağlamamın sebebi sinir boşalması gibi bir şeydi. Çünkü adada yaşıyorsun. Açlık, stres, sinir falan, tartışmalar psikolojik olarak etkiledi. Mesela doğa sesi... Her ne kadar kavga da olsa, yorulsanız da, bir şekilde siz denizin sesiyle buluşuyor, yalnız kalıyorsunuz ve stresten uzaklaşıyorsunuz. Denizle sakinleşiyorduk. Elektronik hiçbir şey yok. Işık yok. Gürültü yok. İzmir’e döndüğümde şehrin gürültüsü garip geldi. Yarışmada bize yemek verdikleri yazıldı, çizildi. Hiç ilgisi yok. Tuğçe sana bir şey soracağım, diyenlere cevabı hemen veriyordum: Açtık, aç!
Dizi teklifleri aldı
- Yarışmadan sonra dizi veya film teklifi aldın mı?
Birkaç tane geldi. Deneme çekimi ya da görüşmek istediler ama dediğim gibi ben sporumu doya doya yapıp projelerimle ilgilenmek istiyorum. Şu dönemde pek sıcak bakmıyorum. Okulum devam ediyor. Bahsettiğim sporumu tanıtma ve sosyal projelerle ilgili düşünme aşamasındayım. Engelli çocukları olan ailelerimize, vatandaşlarımıza destek olmayı düşünüyorum. Sporumla ilgili düşündüğüm projeleri gerçekleştirirsem, oralardan gelen parayı buna kullanmayı düşünüyorum.
- İlerisi için hedefleriniz ne? Ne yapmak istiyorsunuz?
Şu an oyunculuk ya da şarkı söylemek gibi bir şey yok. Ama şartlar neyi gösterir bilemeyiz. Sporumu yapmak istiyorum. Survivor’ın bana sağladığı popüleriteyi de buz hokeyini tanıtmak için kullanmak istiyorum.
“Adem’le yakınlaşma diye bir şey yok’”
- Çağırsalar, yine gider misin? Acun Ilıcalı’yla aranız nasıl, görüşüyor musunuz?
O kadar açlık çekmeme rağmen, çağırsalar yine giderim. Acun Ilıcalı’yı ve ekibini çok seviyorum. Acun Bey’e minnettarım. 10 kişi içinden biri oldum ve öyle bir şey yaşadığıma hâlâ inanamıyorum.
- Adem’le yakınlaştığınız iddiaları doğru mu?
Elendikten sonra dahi, kiminle yan yana gelsek böyle dedikodular çıkmaya başladı. Adem’le yakınlaşmam söz konusu değil.