Gelin birlikte gezelim!

İlk yurtdışı seyahatine 19 yıl önce çıkan seyyah Gökşin Konsoloğlu, bugüne kadar tam 45 ülkeyi gezdi. Deneyimlerini instagram hesabında paylaşan Konsoloğlu’nun hali hazırda 200 binden fazla takipçisi ar. Hedefinin en az 100 ülke ve 1 milyon takipçi olduğunu belirten Konsoloğlu, “Gezmek yeni kültürler tanımak, yeni insanlar tanımak bu dünya üstünde ufkunuzu geliştirebilecek en değerli şey. Ve tabii eğer gezemiyorsanız gelin birlikte gezelim” diyor.

- Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?

1979 Ayvalık doğumluyum. Girit göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Liseyi İzmir Atatürk Lisesi’nde, üniversiteyi 9 Eylül Üniversitesi’nde tamamladım. Evliyim, bir kızım bir oğlum var. Ve seyyahım.

- Gezmeye nasıl başladınız?

2003’lü yıllarda ilk yurtdışı gezimi yaptım. O zaman yurtdışına gitmek kolay değildi, ciddi ekonomik özgürlük gerektiriyordu. Farklı bir dünya, farklı kültürler var dışarıda. O zaman dedim ki, ben bu dünyayı bir şekilde tanıyacağım. İşin başlangıç noktası bu oldu. 

- Sonrası nasıl gelişti?

O zamanlar Avrupa ülkelerini geziyordum. 2010’da çocukluk arkadaşım var kendisi diplomat, eşi de öyle. Hindistan’da görev yapan diplomat arkadaşım ve eşinin yanına gittim. Gördüğüm kültür beni çok etkiledi. Dünyaya hep kendi yaşadığımız bölgeden bakıyoruz. Oysaki Hindistan’da o değerlerinizin bir anlam ifade etmediğini gördüm. Ruhum oldukça özgürdü, kimsenin sizi tanımadığı bilmediği yerlerde, size farklı gelen kurallar altında yaşamak. Oradan Nepal’e geçtik. Budist kültürünün zirvesine çıkmıştım bir anda. Bunları diğer insanlar ile de paylaşmalıyım diye düşündüm. O zamanlar facebook popülerdi. Albüm yapıp paylaşmaya başladım.

- Sadece Asya mı peki? Ya da sadece yurtdışı mı?

Avrupa’da birçok şehre gitme şansım oldu. Ama Asya kültürü farklı idi. Hindistan ve Nepal’den sonra Filipinler, Tayland, Singapur derken yavaş yavaş içimdeki seyyah hissiyatının da büyüdüğünü anladım. Asya benim traveller olmamdaki en büyük etken oldu. Ama ülkemi de iyi bilirim. 

- 3-4 yıl neden ara verdiniz gezmeye?

2014’lü yıllarda Karşıyaka Spor Kulübü’nde yöneticilik yapmaya başladım. Bir sorumluluk altına girdiğinizde onu layığıyla yerine getirmeye çalışıyorsunuz. İşim, kulüp ve yeni evlenmiş olmam uzak seyahatlerime biraz engel oldu. 2017 yılında kızım doğdu ve daha 3 aylıktı biz Roma’daydık. Buradan şunu üstüne basa basa söylemek istiyorum; çocuğunuzun küçük olması gezmenize engel değil. Daha geçen ay eşim, iki çocuğum (biri 5.5 biri 1.5 yaşında) İsviçre’deydik. Kısa mesafe gezilere ailemle beraber, uzun mesafe yollara yalnız gidiyorum genelde.

- Pandemiyi nasıl geçirdiniz?

Özgürlüğümüzün değerini anladığımız, zor bir süreçti. Genelde TV’den gitmek istediğim yerleri izledim ve planlar yaptım. Bu alanda çalışan diğer arkadaşlarımı takip ettim, kitaplar okudum.

- Peki, instagram serüveni nasıl başladı?

Hedefim önce ülkeleri tanımak, ufkumu geliştirmekti. Sonra insanlara dünyayı tanıtmak oldu. Bu sebeple 1.5 yıl önce hesabımı büyütmeye karar verdim. Hali hazırda 200 binden fazla takipçim var. İlk başlarda ailem ve eşim çok istemedi. Sonuçta ben bunu bir gelir elde etmek için değil, insanlara bir hizmet olarak yapıyorum. Onlar da farklı ülkeleri benimle birlikte geziyor. 1.5 yılda 200 bin takipçiyi aşmak kolay olmadı ama; hayattaki en önemli felsefem her işi hedefime kadar kovalarım. Bu yolda bir ajans ile çalışıyorum ve sosyal medya danışmanım İlker sağolsun günlük işlerimi hallediyor.

- Hedefiniz nedir?

Hedefim en az 100 ülke ve 1 milyon takipçiye ulaşmak.

- Gezerken başınıza gelen en komik şey ne idi?

2009 yılıydı sanırım Viyana’ya gitmiştik arkadaşlar ile Chrıstmas markete gitmek için bir taksi çağırdık. Biraz yaşlıca bir amca idi. Ben önde oturup adamla İngilizce anlaşıyordum. Arkadaki arkadaşlarım ise başladılar adam hakkında konuşmaya. Teni çok beyaz olduğu için, adamın ölü olabileceği, bu yaşta nasıl araba kullandığı hakkında bir sürü geyik döndü. Bir ara arabadaki, “Gülbahçe taksi” yazısı dikkatimi çekti. Adama dönüp, “Türkçe biliyor musunuz?” dediğimde “Afyonkarahisar’lıyım” dedi. O an yerin dibine girdim ama sonrasında hep gülmüşümdür. Avrupa’nın neresine gidersem gideyim muhakkak karşıma Türk taksici çıkar ve bunu hatırlarım.

‘207 farklı kültür var’

- Gezdiğiniz 45 ülke hangisi?

Türkiye, Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Endonezya, Filipinler, Fransa, Güney Afrika, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Hongkong, Irak, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Karadağ, Kamboçya, Karadağ, Kosova, Kktc, Kuzey Makedonya, Macaristan, Malezya, Moldova, Nepal, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovenya, Slovakya, Singapur, Sri Lanka, Tayland, Ukrayna, Umman, Vietnam ve Yunanistan.

- Sonraki rotanız?

Bir ay içinde Düsseldorf var ama asıl rotam nisan sonu mayıs başı Peru, Bolivya ve Arjantin. 

- Bir kere daha giderim dediğiniz ülkeler?

Nepal, Sri Lanka, Hindistan ve Vietnam

- Son sözünüz?

Türkiye cennet bir ülke ama 207 ülke daha var. Bu da farklı 207 kültür demek. Size önerim gezin. Gezmek yeni kültürler tanımak, yeni insanlar tanımak bu dünya üstünde ufkunuzu geliştirebilecek en değerli şey. Ve tabii eğer gezemiyorsanız gelin birlikte gezelim. Tüm yola arkadaşlarıma selam olsun. Sizde bir kare de olsa gezdiğim yerlere benimle gelir misiniz? Instagram adresim:  goksin_konsologluofficial, mail adresim: Goksinkonsologluofficial@gmail.com