04.11.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Alana dizili dört savunmacı da sağ ayaklarını iyi kullanıyor. Sol ayağını iyi kullananlar kulübede bekletiliyor. Ardından oyunda sıkıntı başlayınca gecikmiş hamleler başlıyor. Geçmiş olsun beyler. Hüsamettin’in oyun alanında bölge değiştirmekten başı döndü. Ve Altınordu savunması kırılgan ve çok pozisyon veriyor. Ali Emre de bu sorunlu ortamda deneyim kazanıyor. Enis Destan’ı tanımakta zorlanıyoruz. O da diyebilir ki, “Abi hangimizi tanımakta zorlanmıyorsun?” İyiden iyiye dibe çöktüler. Umut ışığı göremiyoruz. “Abi sen de çok kötümsersin” diyenler olacak. Peki hadi iyimser olayım. Bu takım kabullenemez sıradakini konumuna başkaldırır, meydan okur, oynar, kazanır. İyi mi böylesi? Evet iyi. Mavi boncuk dağıtmanın dik alası. Mental yorgunluk sarıp kucaklamış tüm takımı. Dışarıdan bakınca öyle görünüyor. Ve kötü görünüyor. O zaman hafta sonu puansız gönderin Eyüp’ü İstanbul’a. Ben de yanılayım.
Fatih Tanfer: Altınordu, Adana’da Adanaspor karşısında kendisi için hayati önem taşıyan maçta 88. dakikada yediği golle 1-0 mağlup oldu. Bu kadar emeğe, mücadeleye yazık. 78. dakikada Enis’in kaleciden dönen şutunda Metehan golü kaçırmasa 1-0 öne geçeceklerdi. Hepsi mücadele etti. Başta defansı çok iyi oynadı. Özellikle Volkan çok faydalıydı. Ancak olmadı. Bugün itibariyle maalesef yine düşme hattının içerisinde kaldı. Altınordu’nun şu anki yeri gerçek anlamda sıkıntılı. Bu hafta rakip kendi sahasında Eyüpspor. Coşkulu, inançlı bir Altınordu’nun her takımı yenecek güce sahip olduğuna inanıyorum. Artık gol bölgelerinde de biraz daha etkinlik şart.
Mehmet Demirtaş: İki ekip için de tatsız ve yavan geçen ilk yarıda Ozegovic liderliğinde gelişen Adanaspor’un birkaç cılız atağı, Ahmet İlhan’ın uzak menzilli frikiği ve de köşe vuruşunda çizgide engellenen top dışında hafızalarda yer edecek akın yoktu alanda. İkinci yarıda yapılan hamlelerle eşitliği bozup bir fark da olsa öne geçmek için birbirleri üzerine giden Altınordu ve Adanaspor, oyunu hareketlendirip seyir zevkini yükselttiler. Bu rastlaşmada galip çıkan 88’deki golle Adanaspor oluyor. Bazı takımlar vardır sistem üzerine monte edilir. Bazı takımlar vardır özel oyunculara göre sistemini kurar. Bazı takımlar vardır rakibe göre strateji belirler. Altınordu bu kümeler içerisinde ilkinin içerisine giriyor. Ve de geçen sene ki şaşaalı tablodan geriye pek bir eser kalmıyor. Sistemin çarklarının hareketi, özel kramponlara bağlıydı. Düğümler çözüldü, bağlar koptu. Çark da iyiden iyiye durdu.
Arkası gelsin Manisa FK
Spor Toto 1. Lig’de son 7 maçını kaybedip düşme potasına kadar gerileyen Manisa Futbol Kulübü, Beypiliç Boluspor’la 2-2 berabere kaldı ve puanı hatırladı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Bu sonuçla yitirilen iki puan mı yoksa kazanılan bir puan mı? Bizce her puan çok kıymetlidir” dedi
Bülent Buda: Bir hafta önce Ankaragücü maçında iyi oynadılar. Puan ya da puanları hak ettiler. İzlediğimiz ilk haftasının görüntüsünde Turgay Altay’ın olumlu dokunuşlarının geri dönüşlerini gözlemledik. Maç öncesi yayıncı kuruluşa yaptığı konuşmada öz güven ile umut yüklüydü Turgay Hocam. Oyun başladı.
Fırsatlar bir bir akmaya başladı futbolcuların kramponlarına. Önce rakip 10 kişi kaldı. Ardından da Nizamettin penaltıyı dışarı vurdu. Neyse ki ilk yarı uzatmalarında oyuna o sıralarda katılan Okan’ın kafa golü geldi. Daha ne olsun ki? Daha iyisi Şam’da kayısı. Skoru ikileyip yetmedi üçlemek bugünü taçlandırır derken konuk takım bir eksikle önce eşitliğe ve de ardından öne geçen gole ulaştı. Bolu’nun teknik adamı Reha Erginer’in kökeni Manisa’dır. 10 kişi kalmış takımla nasıl oynanırın dersini veriyordu adeta. Bu koşullarda artık kaybedecek az şeyiniz kalınca basıyorsunuz, yükleniyorsunuz elbette karşı kaleye. Hele bir kişi de fazla oynuyorsanız. Eşitlik golü yine Okan’ın kafasından. Şimdi bu sonuç kaybedilen iki puan mı ya da hiç yoktan iyidir kazanılan bir puan mı?
Fatih Tanfer: Manisa FK, lige üç maç dokuz puanla başladı. ‘İşte Süper Lig’e hasret Manisa şehrinin özlemi bitecek’ diye düşünmeye başladık. Sonrası her hafta yazıyoruz. İnanılmaz kötü bir seri. Boluspor maçı öncesi dokuz puanla maça çıkıyorsun. Maçın başında 10 kişi kalan rakibini yenemeyip bir puana razı oluyorsun. Ne yapalım, olumlu yönden bakalım. Dokuz puanın olumsuzluğu bitip 10’a çıktı.
Yeni gelen Teknik Direktör Turgay Altay, inanıyorum ki takımın hemen toparlanmasını sağlayacak çalışmaları yapacaktır. Hayatta arkaya bakmak her zaman iyi değildir. Ancak geçmişten ders almak da gelecek başarının anahtarıdır. Daha sezonun 11. maçları oynandı. Lig uzun. Güçlü rakipler bu hafta olduğu gibi birbirleriyle karşılaşacaklar. His olarak söylüyorum ki ben Manisa FK’dan umutluyum.
Mehmet Demirtaş: İlk 25 dakika gol pozisyonu arayan, rakip kaleye sokulan ve de skora daha yakın olan taraf konuk Boluspor. 25’te Manisa FK nicelik olarak alanda bir fazla. Bu sefer roller değişiyor. Manisa, Bolu alanında geziniyor. İlk yarı bitmeden de Okan’ın kafa dokunuşu üstünlüğü getiriyor. 45-60 arası ise tam bir dram sahnesi. Ne olup bittiğini anlamadan Bolu öne geçiverdi. Ancak biraz da zorunluluktan olsa gerek Manisa FK, daha istekli. Okan’ın ikinci kafa golüyle eşitlik geliyor. Bu eşitlik sonrası yeniden üstün olmak arzusuyla geliyorlar fakat olmuyor. Yedi hafta sonra puan almak bence kıymetlidir. Bitirmeden, bu defansın acilen toparlanması gerek.
Denizlispor geç açıldı
Bülent Buda: Denizli’nin kendi sahasındaki kayıpları 11 oldu. Daha ilk dakikalar ne oluyoruz demeye kalmadan gol yiyorlar. Ve sonrası başlıyor belirgin bir çaba lakin kısır döngü. Futbolcuların içtenliklerinde kuşku yok lakin sezon başından bu yana aldıkları sürelerde hala yaprak kıpırdatamayanlar var. Dakikalar tüketildikçe de bu kez telaş baş gösteriyor. Bu oyuncu topluluğu oynadıklarının daha fazlasını sergileyerek maçı koparacak nitelikte kramponlar. Erken bir gol yiyorsunuz, öne geçen konuk ardından farkı açabileceği olanaklardan yararlanamıyor. Ya da Stachowiak’da eriyor girişimler. Fark iki olsa Denizlispor’un sergilediği oyunun niteliği ile geriye dönüşü gerçekleştirmesi olanaksız. Çünkü ileri uçlar, gol bölgeleri işlevsiz. Sonunda da eşitlik golü savunmacıdan geliyor. Oğuz çok kaliteli, şık bir gol attı. Yarım vole ve sol ayak. Gerçekten çok temiz bir vuruş.
Fatih Tanfer: Denizlispor, Kocaelispor karşısında bir puan alıp 10 maçta 11 puana çıktı. Kocaelispor karşısında rakip sahada daha fazla göründü. Daha iyi pas yaptı. Maçta müsabaka boyunca inançlıydı. Kaptan Oğuz’un golünde de usta bir vuruş vardı. Maç 1-1. Tüm hatlarıyla Denizlispor gol bulmak adına saldırıyor. Tribünlerden teknik direktöre cılız bir biçimde de olsa istifa sesleri yükseliyor. Lütfen. Yönetim fedakarlıklar yapıp yeni bir takım kurdu. Söz konusu Denizli ise birlik, beraberlik ve inancı en üste çıkarınız.
Mehmet Demirtaş: İlk yarı kabus gibi. Neredeyse ilk 15 dakikada makas açılıp fark üçe hatta dörde gidecekti. Denizlispor’un bu yarıda net sayılabilecek atağı bir elin parmağını geçmez. İkinci yarı ise gerçek kimliğe dönüş yaşandı. Bastırdıkları anlarda Oğuz’un sürpriz şutu ve ardından gelen beraberlik sayısı. Kocaelispor ligin fiziksel olarak ayrıcalıklı ve de güçlü takımı. Burada takılmadan puanı kapmak ise kıymetli.