11.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Pelin Aykın - ABD’nin Siyasi-Askeri İşlerden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Kimmitt, Ukrayna’daki savaşın, Ankara ile Washington ilişkilerinin önemini bir kez daha hatırlattığını kaydederken, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısından, Türkiye’nin F-16 alımını sınırlandırmak üzere konulan maddelerin çıkarılmasının da bununla ilişkili olduğunu kaydetti.
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen TRT World Forum 2022, “Geleceği Şekillendirmek: Belirsizlikler, Gerçekler ve Fırsatlar” temasıyla İstanbul’da dün sona erdi. İki günlük forumun konuşmacıları arasında yer alan ABD’nin Siyasi-Askeri İşlerden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Kimmitt, Milliyet’e özel değerlendirmelerde bulundu. Temsilciler Meclisi tarafından Türkiye’nin F-16 alımını sınırlandırmak üzere konulan maddelerin, ABD Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının son halinden çıkarılmasına değinen Kimmitt, bu kararın arkasında, Ukrayna’daki savaşın etkisinin olduğunu söyledi.
Bu savaşın, tüm NATO üyelerinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini, Türkiye’nin de ABD’nin uzun zamandır müttefiki olduğunu vurgulayan Kimmitt, “Şu anda ilişkiler muhtemelen her zamanki gibi zorlu olsa da, hala birlikte çalışabiliyor, hala ortak çıkarlara ulaşabiliyoruz. Yani belki de Ukrayna’daki savaşın tek olumlu sonucu, birbirimiz için ilişkilerin ne kadar önemli olduğunun farkına varmamızdır” dedi.
F-16 uçaklarının modernizasyonu ve yeni uçak alımıyla ilgili Türkiye'nin talepleri henüz çözüme ulaşmadı.
Ankara’nın haklılığı
Kimmitt, Washington ile Ankara arasındaki en büyük anlaşmazlıklardan biri olan ABD’nin PKK’nın Suriye’deki kolu YPG’yi desteklemesini “bıçak sırtı bir konu” olarak nitelendirdi.
Türkiye’nin haklı olduğu tarafların bulunduğuna dikkat çeken Mark Kimmit, “Bu, belki de ABD’nin karşı karşıya olduğu en zor stratejik sorunlardan biri. Sınırın bir tarafında hem ABD hem Türkiye hem de bölge için DAEŞ’e karşı mücadele veriyoruz. Sınırın diğer tarafındaysa, PKK ile uzun bir geçmişe sahip yakın bir NATO müttefikimiz var. Korkarım ki her iki taraf için de doğru yapmıyoruz. Özellikle Türkiye olarak haklısınız; uzun vadede terör bağlantılı bir örgütü destekleyen ülke olarak görülmek istiyor muyuz?” ifadesini kullandı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake’nin bu konu üzerinde çalıştığını vurgulayan Kimmitt ancak bu anlaşmazlığın yakın zamanda çözülmesini de beklemediğini dile getirdi.
‘Avrupa ordusu zayıf’
Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell’in, Ukrayna’daki savaşın, ABD desteği olmadan “Avrupa’nın yeterince güçlü olamadığını gösterdiği” yönündeki görüşüne de değinen Kimmitt, “Bence çoğu insan, içinde ABD’nin, İngiltere’nin veya Türkiye’nin olmadığı bir Avrupa ordusunun şu ankinden çok daha zayıf olduğunu fark etti” ifadesini kullandı.
‘Enerjinin maliyetini sorgulamak gerekiyor’
Ukrayna’daki savaşla birlikte patlak veren enerji kriziyle ilgili olarak “arz” değil “maliyet”in sorgulanması gerektiğini söyleyen ABD eski Siyasi-Askeri İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Kimmitt, şöyle devam etti:
“Her zaman yeterli petrol ve doğal gaz olacaktır. Asıl soru ‘Bu ne kadara mal olacak?’ Önemli olan miktar değil fiyat. Bence bu, ekonomik bir meseleden çok diplomatik bir mesele. Çünkü muazzam boyutta doğal gaz ve petrol kaynakları var. Ancak fahiş fiyatlar dünyayı tehdit ediyor. ABD politikalarının enerji maliyetini azaltmak için OPEC+ (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) ve diğer ülkelerde daha fazla esneklik görmek isteyeceğini biliyorum. Özellikle savaşta Ukrayna’ya katkıda bulunan müttefikler için.”
G7 ülkeleri ve Avustralya’nın, Rusya üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla Rus petrolünün fiyatını varil başına 60 dolarla sınırlamasına da değinen Kimmitt, “Fiyat, hayli zor bir konu. Ancak, kritik zamanlarda petrol arzını artırmak için en iyi yolun, Rusya’nın ihracat fiyatlarını kontrol etmek yerine OPEC’te bulunabileceğini düşünüyorum” dedi.